Page 28 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 2
P. 28

KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹                            DOĞ / 19 [499]


          DOĞAL ANITLAR (AĞAÇLAR)
           Kayseri  ilinin  arazileri,  çoğu  güneybatı-
           kuzeydoğu yönünde uzanan dağlar ile bu
           dağlar  arasındaki  geniş  ovalar,  yüksek
           platolar,  derin  vadiler  ve  havzalardan
           oluşur. Arazi yapısındaki bu farklılaşma
           bölgede iklimi çeşitlendirmiş ve il sınırla-
           rı içerisinde tabiat harikası nitelikler taşı-
           yan doğal anıtlar meydana gelmiştir.
           Erciyes  Dağı*  bölgedeki  doğal  anıtların
           en  önemlisi,  aynı  zamanda  şehrin  sem-
           bollerinden biridir. En yüksek platosun-
           daki Yedi Göller ve Hacer Ormanlarıyla
           Türkiye’nin en güzel peyzaj alanı olarak
           nitelendirilen  Aladağlar  Millî  Parkı*,
           Sultan  Sazlığı  Kuş  Cenneti*,  Kızılırmak*   Haymana Bağları'nda meşe ağacı-1999 (Ş. Karatepe)
           ile  arazi  ve  iklim  zenginliğinin  ürünü
           olan nitelikli dev ağaçlar bölgedeki başlı-  rin avlularında az sayıda çınar, meşe, sö-
                                               ğüt, kavak, kokarağaç, dut, armut ve kayı-
           ca  doğal  anıtlardır.  Antik  Anadolu’nun
           coğrafyasını  yazan  Amasyalı  Strabon*   sı  ağacına  rastlanırdı.  Şehir  merkezine
                                               toplu ağaç ilk olarak XIX. yüzyılın sonla-
           (MÖ  64–MS  21),    Coğrafya    adlı  ünlü   rında, Saat Kulesi’nin batısına düşen böl-
           eserinde,  Erciyes  eteklerindeki  orman-  gede  yapılan  Millet  Bahçesi  adı  verilen
           larla ilgili şu bilgiyi vermektedir: “Maza-  parka   dikildi.   İkinci   Meşrutiyet
           ka  (Kayseri)  Erciyes  eteklerindeki  ya-  Dönemi’nde  de  Gültepe  Parkı*  yapıldı.
           maçlarda kurulmuştur. Burası şehir kur-  Her iki parkta ağırlıklı olarak söğüt, ka-
           maya  pek  çok  bakımdan  elverişli  değil-  vak, dut ve akçaağaç vardı. Cumhuriyetin
           dir.  Zira  bölgede  yeterince  su  olmadığı   ilk yıllarından beri sürekli olarak genişle-
           gibi, arazi yapısı bakımından düşman sal-  tilen  Sivas,  Talas,  İstanbul  ve  İstasyon
           dırılarına  karşı  savunulması  da  güçtür.    caddelerine ve 1950’de imara açılan Sa-
           Ancak ev yapımında gerekli olan kereste   habiye ve Fatih mahallelerinin sokakları-
           ve taşa yakın olduğu için, krallar tarafın-  na da bol miktarda akasya, akçaağaç ve
           dan  şehir  kurulacak  yer  olarak  tercih   dişbudak dikildi. Şehirdeki ağaçların sa-
           edilmiştir.  Erciyes’in  çevresi  tamamen   yısı ve türü, kamu kurumlarının dışarıdan
           ormanlarla kaplıdır. Tüm Kapadokya’da   getirerek  bahçelerine  diktikleri  yeni  fi-
           kereste temin edilebilecek başka orman   danlarla  zenginleşti.  1930’lu  yıllarda
           yoktur.”  Erciyes  Dağı’nın  1500  metreye   Devlet Demir Yolları* istasyon çevresin-
           kadar olan yamaçları bugün de çepeçev-  de bol miktarda dişbudak, akasya, akçaa-
           re  bağ,  bahçe,  orman  ve  fundalıklarla   ğaç, dut, atkestanesi ve çit bitkisi olarak
           kaplıdır.  Yüzyıllar  önce  eteklerindeki   da gladiçya dikti. 1935’ten itibaren Sümer
           meşe  ve  ardıç  ormanları  yok  edildikten   Bez  Fabrikası*,  gerek  işletmenin  geniş
           sonra, ulaşılabilir vadi ve platolar terasla-  bahçesinde,  gerekse  çevresinde  yerleşi-
           narak bağ ve bahçe yapılmıştır. Ulaşılma-  me  açılan  mahallelerde  bol  miktarda
           sı güç olan dik yamaçların alt kesimleri   akasya, söğüt, akçaağaç, dut, kayısı ve iğ-
           kendiliğinden  meşelik,  üst  kesimleri  ise   ne yapraklı ağaç olarak da çam yetiştirdi.
           bodur kavak ormanına dönüşmüştür. E-  1950’den  itibaren  imar  hareketlerinin*
           teklere doğru indikçe dağınık olarak ah-  hızlanmasıyla,  yeni  yapılan  cadde  ve
           lat, alıç, dağdağan ve ardıç ağacına rastla-  parklara  dikilen  ağaç  türleri  zenginleş-
           nır. XX. yüzyılın başlarına kadar Kayse-  meye başladı. Şeker Fabrikası*’nın arazi-
           ri’nin  merkezinde  ise  ağaçların  türü  ve   sinde, Karayolları ve Devlet Su İşleri mü-
           miktarı sayılacak kadar azdı. Çeşmelerin   dürlüklerinin bahçelerinde, Anadolu Fu-
           yakınlarında, camilerin ve resmi dairele-  arı*,  Kayseri  Tekstil  Fabrikası,  Meydan
   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33