Page 24 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 2
P. 24
KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹ DOĞ / 15 [495]
dan; Cuma hutbelerini kısa okumayı ter-
cih ederdi.
Şapka kanunundan sonra kasket giymeye
başladı. Hacı olmamıştı. “Kendi param
olmadan hacca gitmem” demiş; hacca
gönderme tekliflerini de geri çevirdiğin-
den hacı olamamıştır. Kabri şehir mezar-
lığındadır. Evli ve altı çocuk babasıydı.
Şu şiir onundur:
Doğa Hatun'un defnedildiği tahmin edilen köşk medrese (V. Vural)
Mü’minin benzer misali şol küheylan ata
ki
Doğurur yüz bin kuruşluk tayı feryad de bu şehirde oturmakta idi. Bu hatun,
beyin (Eretna’nın) kadınları arasında er-
eylemez
Cahil u ahmak müraî benzer ol tavuğa ki demi ve cömertliği ile tanınmıştır. Irak
Sultanı ile akrabalığı vardır (Şeyh Hasan
Vereceği bir yumurta, çağırır; âr Celayir’in kardeşi olmalıdır). Kendisine
eylemez.
büyük anlamına gelen “Ağa” diye hitab
Kaynakça: Kayseri-Melikgazi ilçesi Nüfus Mü- olunurdu ki, padişahlarla alâkası olan
dürlüğü Kayıtları; Mustafa Bağkale, Kuruluşunda her kişiye bu unvan verilirdi. Asıl adı Do-
Bugüne Kayseri İmam-Hatip Lisesi, (Lisans Te-
zi), Kayseri, 2000; s. 26; Koçer, Ulemâ , İstanbul, ğa Hatun idi. Seyyah huzuruna çıktığında
1972; s. 117–119; Mustafa Çuhadar, Şiirlerle Hik- Doğa Hatun onu ayakta karşılayıp güzel
met Pınarları, Kayseri , 2003; s. 21; M. Zeki Boz- sözler söyleyerek selamlamıştır. Yemek
doğan, Hasbekli Hafız Mümin Hoca ve Taşçı- hazırlanmasını emretmiş ve seyyah ve ya-
oğlu Hafız Okulu, Kayseri, ts. s.71; Mustafa Işık, nındakileri yemeğe davet etmiştir. Seyya-
Çuhadar Hoca’nın Dilinden Divrikli Ahmed ha şehirden ayrılırken adamlarından biri
Efendi; Kayseri Gündem Gazetesi, (www.kayse-
rigundem.com); Mustafa Öcal, Tanıkların Dilin- ile rahat ve koşumu mükemmel bir atla
den Cumhuriyet Dönemi Din Eğitimi ve Dinî bir hilat (kürk) ve para göndermiş ve
Hayat, İstanbul, 2008; C.II s. 293-295. özür dilemişti. Seyyah şehirde idareciler-
MUSTAFA IŞIK den ve Ahi tarikatının önde gelenlerin-
den Emir Ali*’nin tekkesinde kalıyordu.
DİYAMANDİ MOLLA bk. YAMAN DEDE (Emir Ali Pişrev Türbesi*). İbni Batuta da-
ha sonra Kayseri’den, Alâeddin Eretna
DOĞA HATUN ile görüşmek üzere merkez Sivas’a git-
Orta Anadolu’da, Moğol-İlhanlı idaresin- miştir.
den sonra XIV. yüzyılda Sivas-Kayseri Görüldüğü üzere Anadolu’nun ortasında
merkezli bir devlet kuran Alâeddin bir devlet kurmuş bulunan Alâeddin
Eretna’nın (?-1352)* hanımı Doğa (devri- Eretna’nın hanımı Doğa Hatun, kocası a-
nin söylenişine göre Toga) Hatun hakkın- dına şehirde idarecilik (valilik) yapıyor ve
da bilgi, sadece XIV. yüzyılın meşhur elçileri kabul edip onlara ziyafet ve hedi-
Faslı Arap seyyahı İbn Batuta’nın seya- yeler veriyordu. Doğa Hatun herhalde şe-
hatnamesinde bulunmaktadır. 1330/40’lı hirde Selçuklular’dan kalma İç Kale’nin
yıllarda Anadolu’ya gelen İbn Batuta kuzeyinde, şimdiki Saat Kulesi* ile Kale*
Konya, Aksaray ve Niğde üzerinden Kay- arasında bulunan Selçuklu sarayı Devlet-
seri’ye gelmiştir. Burası da Aksaray ve hâne* de kalıyordu ve İbni Batuta’yı bura-
Niğde gibi Irak Padişahı (Şeyh Hasan Ce- da kabul etmişti.
layir ö1356)’nın hâkimiyetinde olup, Alâ- Alâeddin Eretna’nın Kayseri’de yaptır-
eddin Eretna buraları onun adına idare mış olduğu Köşk Medrese*'de (aslında
ediyordu. Kayseri’de Irak ordu birlikleri tekke) bulunan türbe (kümbet) de med-
(Eretna’nın kuvvetleri) bulunmakta idi. fun, 1339'da ölen hanımı Suli Paşa
Alâeddin Eretna’nın hanımlarından biri Hatun*’la, Doğa Ağa Hatun’un aynı kişi