Page 374 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 2
P. 374

KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹                           GES / 365 [845]


           naklarda bulunmayan bazı orijinal sözler   ne alıp farklı bir kimlik kazanırken, diğer
           de içeren 17 kupleden ibaret türkü, Gesi   taraftan  sözü  ve  müziğiyle  âdeta  “mirî
           Bağları adıyla verilmiştir. Kayseri Valili-  malı” gibi telakki edilerek, ferdî duygu ve
           ğinin yayını olan Kayseri ve Yöresi Halk   düşüncelerin ifadesinde hazır söz ve ezgi
           Türküleri  kitabında  ise  bazı  sayfalarda   kalıbı görevi üstlenirler. İşte Gesi Bağları
           “Gessili”,  bazılarında  “Gesili”  İfakat   Türküsü’nün,  bazı  icralarında,  zaman
           Nine’den derlendiği kaydedilen ve ikişer   içinde  âdeta  bir  oyun  havası  ritmine  ve
           mısralık bağlantılarıyla âdeta her kuplesi   yorumuna evrilmesinin ve bazı kaynaklar-
           beşer  mısradan  oluşan  23  kuplelik  bir   da asıl konuyla ilgisi olmayan sözleri içer-
           destanla karşılaşıyoruz. Cahit Öztelli’nin   mesinin sebebi budur. Gesi Bağlarından
           Evlerinin Önü kitabında, bazı kaynaklar-  gelsin  geçilsin/Kurulsun  masalar  rakı
           da  “Kayseri  Sürmelisi”  olarak  geçen   konyak  içilsin  söyleyişinin  türküye  ek-
           “Sürmeli”  adıyla  kayıtlı  türkü  de  Gesi   lemlenmesinin de böylesi bir süreç netice-
           Bağları’nın  sözlerini  çağrıştırmaktadır.   sinde olduğu açıktır.
           Bazı kaynaklarda “Gezi Bağları” şeklinde   Oysa türkünün ana teması; Başka bir di-
           geçtiğini de belirtelim             yardan Gesi’ye gelin gelen genç bir kızın
           Hulusi  Üstün’ün  Türkü  Öyküleri  adlı   kendisini yuvadan atılmış yavru kuş gibi
           kitabında,  Gesi’de  oturan  Pazarörenli   hissetmesi sonucu yeni yuvasında duydu-
           bir Avşar kadınından dinlediği türkünün   ğu gariplik ve dışlanmışlığı, eski yuvasına
           hikâyesini esas alarak kaleme aldığı dra-  ve anasına duyduğu dayanılmaz hasretin
           matize metinden de anlıyoruz ki, türkü-  acısıyla  yoğurarak  terennüm  etmesidir.
           yü yakanın trajik duygularını yüreğinin   Türkü  müzikal  gücünü,  daha  çok  ano-
           derinliklerinde âdeta kişisel bir macera   nim ezgilerde karşılaştığımız o erişilmez
           olarak  yaşayan  ve  yaşatan  halk,  zaman   sadelikle  bezeli  rafine  üslubundan  alır-
           içinde kendi dramını, ferdî hüznünü de   ken, sözlerindeki gücü, en çok ağıtlarda
           Gesi  Bağları’nın  yeline  emanet  etmiş   karşılaştığımız soylu ve samimi duygula-
           diyar  diyar  gezdirsin  diye.  Ve  yörede   rın  yürekten  ifadesiyle  oluşan  “sehl-i
           yeni türküler doğmuş o gün bu gündür   mümteni” numunesi dil ve anlatımından
           söylenegelen. Verdiğin Yazmayı Bürü-  almaktadır.  Ahmet  Hamdi  Tanpınar’a,
           neyim mi, Bir Of Çeksem Karşıki Dağ-  Gesi  Bağları  için  “Bu  acayip  türkü  hiç
           lar Yıkılır,  Çırpını Çırpını Sılamdan   fark  edilmeden  yutulan  bir  avuç  zehre
           Uçtum, Dağdan Yuvarlandı Kayaları-  benzer” dedirten de bu yönü olsa gerek.
           mız,  Posta  Yolları  gibi  türküler  başta   Hemen hemen her kuplenin “Gesi Bağla-
           olmak   üzere,   birçok   Kayseri   rı”  ile  başlaması,  türkünün  doğduğu
           Türkü’sünün  Gesi  Bağları’ndan  doğan   mekânı ve atmosferi vurgulayan etkili bir
           kardeş türküler olduğu söylenebilir. Ge-  arka plan oluşturduğu gibi; anlatımı güç-
           si Bağları’nın bir başka varyantına Nar-  lendiren, çağrışımları diri ve canlı tutan
           dıvannan  Tıkır  Mıkır  İnişi  sözleriyle   bir  leitmotif  görevi  de  üstlenir.  Aşağıya
           Kerkük’te rastlıyoruz.              aldığımız  bazı  bölümlerinin  bu  gözle
           Türkünün farklı kaynaklarda, birbirinden   okunmasında fayda var:
           değişik ve çoğu zaman orijinalinde olma-
           yıp  başka  türkülerden  alındığı  belli  olan   Gesi bağlarında dolanıyorum
           sözlerle  karşımıza  çıkması,  tıpkı  Yozgat   Yitirdim yârimi anam aranıyorum
           Sürmelisi  adlı  meşhur  Yozgat  Türküsü’-  El kadar mektuba güveniyorum
           nde de karşılaştığımız önemli bir folklorik   (Bir çift selamına güveniyorum)
           süreci  çağrıştırmaktadır.  Belirli  bir  yöre-  Yaz da mektubunu anam postaya bırak
           nin müzikal ve kültürel kimliğini en belir-  Felek bizi ayırdı anam yolumuz ırak
           gin biçimde yansıtan bazı türküler, popü-
           lerleşme sürecinde bir taraftan eğlence ve   Gesi Bağlarında bir top gülüm var
           işret ortamlarına taşınarak orijinal söz ve   Hey Allah’tan korkmaz sana bana ölüm
           ezgi yapısında olmayan unsurları bünyesi-                          var
   369   370   371   372   373   374   375   376   377   378   379