Page 76 - kayseri-medeniyetlerin-besigi

KAYSERİ | MEDENİYETLERİN BEŞİĞİ
76
KAYSERI | CRADLE OF CIVILIZATION

lerinde idareyi oğullarından İshak Bey’e devretti. Kayseri şehrini de
amcası Emir Musa’ya verdi. Emir Musa’nın oğullarından biri olan Pir
Ahmet’in Konya ileri gelenlerini ikna ederek ve Osmanlı Padişahı II.
Mehmed’in de desteği ile 1464 yılında (ona Kayseri ve Seykalan Hisa-
rı’nı vermesi üzerine) hükümdarlığını ilan ettiği görülür. 1466 yılında
kardeşi Kasım Bey ile anlaşarak İçel’e gelen Pir Ahmet Bey, karargahını
Ermenek Kalesi’ne kurdu ve civarı yağmalamaya başladı. Karaman
meselesine son vermek isteyen Fatih Sultan Mehmed, Gedik Ahmet
Paşa’yı bölgeye gönderdi. Şehzade Mustafa’nın emrine giren Gedik
Ahmed Paşa, Pir Ahmet Bey’i gafil avlayarak Ermenek Kalesi’ni, hazi-
nesini ve ailesini ele geçirdi. Pir Ahmed Bey’de Uzun Hasan’ın yanına
kaçtı. Uzun Hasan’ı Osmanlı’ya karşı kışkırttı. Uzun Hasan’ın Tokat’ı
yağmaladıktan sonra Kayseri’ye gönderdiği kuvvetler halkın direnişi
sayesinde başarılı olamamıştır.
1473 Otlukbeli Savaşı’nda Uzun Hasan’ı mağlup eden Fatih Sultan
Mehmed, Gedik Ahmed Paşa’yı Karaman topraklarını zabta memur
etti. Oğlu Şehzade Mustafa’yı da valiliğine verdi. Bundan sonra, Kay-
seri başta olmak üzere, Karaman topraklarında tahrir yapıldı. (1476)
Karaman Beyliği’nin ortadan kaldırılmasına rağmen, Karamanoğul-
larına tâbi bazı komutanlar hâlâ Osmanlı’ya direniyordu. Kayseri ve
Niğde arasındaki Develihisar’da (Yeşilhisar) bulunan Karamanoğulları
kumandanı Atmaca Bey de bunlardan biriydi. Karamanoğullarından
yardım gelmeyeceğini anlayınca, kaleyi Şehzade Mustafa’ya teslim etti.
Hasta olan Şehzade Mustafa Bor’da öldü ve naaşı İstanbul’a gönderildi.
Bu suretle Karaman meselesi sona ermiş, Kayseri’de Osmanlı toprakla-
rına katılmıştır. Karaman valiliğine Şehzade Cem tayin edilmiştir. Son
Karamanlı Beyi ve üç oğlu daha sonraki tarihlerde Yavuz Sultan Selim’in
emriyle zehirletilerek, bu hanedan son bulmuştur. Cem Sultan’ın iyi
meziyetleri, halkın Osmanlıya karşı hoşnut olmasına sebep olmuştur.
Kayseri bu şartlar altında sancağı ve tuğu bulunan bir sancak
merkezi olarak; “Vilayet–i Karaman Liva–yı Kayseriyye ve İç–il” ismi
ile tahrire tabi tutulmuştur.
Sultan II. Bayezid zamanında meydana gelen Osmanlı–Memlûk
Savaşı sırasında, Çukurova Muharebesi için Kayseri’den kafi miktarda
asker sevk edilmesiyle, Karaman Beylerbeyi Karagöz Mehmed Paşa
kumandası altında Osmanlı ordusu Çukurova yönüne hareket etmiş
ve bu kuvvetlerin serdarlığına Kayseri Sancakbeyi “Yularkıstı” laka-
bıyla bilinen Sinan Bey tayin olmuştur. Osmanlı–Memlûk Savaşı'nda
uygunsuz hareketlerde bulunup, firar edenler arasında (Sonra zincire
vurulup İstanbul’a gönderilmişlerdir.) Yularkıstı Sinan Bey de vardır.
Osmanlıların desteğiyle Dulkadir Beyliği’ni elde etmiş olan Alaüd-
devle, Çukurova Muhaberesi’nde Memlûklülere yenilen Osmanlı’ya karşı
Memlûklülerle işbirliği yaptı. Alaüddevle’nin ihaneti sırasında Kayseri
Sancakbeyliği’ne getirilen Mihaloğlu İskender Bey’e, Osmanlılar tara-
fından Dulkadir Beyliği’ne atanan Budak Bey'i desteklemesi emredilir.
Budak Bey; Karaman Beylerbeyi Mahmud Paşa’nın gelmesini beklemeden
harekete geçerek Mihailoğlu İskender Bey’le birlikte, Alaüddevle’nin
oğlu Şahruh’u bertaraf etmiştir. Bunun üzerine süratle harekete geçen