Page 29 - seyrani_siir_yarismasi
P. 29
HÛ *
Yaş ar B ayar
/göğsümün çukurunda boğulan
bu doksandokuz lâl ü ebkem yakarışım sanadır;
ey sebeplerin müsebbibi! ey misilsiz! ey benzersiz olan!../
I
İçimden huruç eden bir ricat telâşı var
Lisan–i hafî ile buzdağını deliyor
Ölüm bir hafriyat mı: Kilitlenmiş kapılar
Hayy’ın içdenizinden ardım sıra meliyor
Hep’le hiç’e bürünmüş, ayna içinde esir
Her ân’ım med ve cezir; çetrefilli, münkesir
O ‘belki’, belki benim! çöllerde yorgun atım
Bir hurdalık gölgesi, bin yıl uzar sıratım
Arzularım rakkâse, her ân’ım bir cehennem
Gölgeme ters düşüyor bir yazgı gibi gövdem
Âh, bir sırlı imâyım, çöldeki çölüm üşür
Hâkim–i Mutlak Sensin, hücreme ışık düşür
Belâ’ya hüküm giymiş hevesten geldim sana
Çatallı yolağzından kafesten geldim sana
II
Güz: benim benzerimdir hep alaca–bulaca
Kulağımın dibinde, yokluk: şaklayan kırbaç
Hırkasız kamburumla yürüdüm defalarca
Maktulüm dilsiz çıktı, ecrim sanki çığırtmaç
Geceye çeviririm bir bakışta gündüzü
Kuşkumun yangınıyla aydınlanır gökyüzü
Tin’imde ayak izi, anlaşılmaz bir giz var
Ayna: mecaz–serencam, ‘hâl’ dilinden ne anlar
Bir yitik hayâl midir hayat denen paragraf
* Mansiyon
29