Page 58 - seyrani_siir_yarismasi
P. 58

BİR UZUN SUSKUNLUK VE KADIN
               S a adet Ün





               Lâl geceler ertesi sığındığım sabahlar
               Ömrümün yitiğini yüzüme çarpar durur
               Daraldıkça yüreğim arttıkça ahuvahlar
               Tutunduğum dalların kökü içimde kurur
               Ve düşerken denize düş ülkemin yıldızı
               Ölüm siner üstüme boğulan ben olurum
               Umuda sırt dönerken ruhumu saran sızı
               Mahşerin ortasına yığılan ben olurum

               Bilmem ki dar vakitte düştüğüm hangi çukur
               Hangi kanlı coğrafya düşer aklıma her an
               Bilmem ki hangi cumhur sayarken beni kusur
               Doğurganlık, dişilik ve can edilir talan
               Ki yararı da olmaz derdime hiçbir kulun
              “Kadın hakları…” derken, anlattığı masallar
               Hem yormasın kendini boş yere duygusallar (!)
               Kendine düşman iken eteği bile dulun

               Gecenin bir yarısı yaman acıyor canım
               Dönüşüyor dört duvar azman bir yaratığa
               Kekeleyip duruyor yatağımla yorganım
               Gözlerimdeki hüzün sarıldıkça yastığa
               İçimdeki tufanla çırpınıp duruyorum
               Gece denen cinnetin dişleri arasında
               Son bir umut, kalbimi, bir düşe kuruyorum
               Bir ışık arıyorum bahtımın karasında

               Lakin artık vakit geç; küle dönmüşse ateş
               Aşk ancak yüreğimde oturan bir ahrazdır
               İkindi sonraları ısıtmıyorsa güneş
               Bana her günüm gece, her mevsimim ayazdır
               Ve artık her bir yere bir sus götürüyorum
               Tıkayarak içime yalnızlığımı dürüp

            58
   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63