Page 113 - Halil Edhem
P. 113

106                          KAYSERø ùEHRø                          181  99


               düúünmeye sevketmektedir.
                  Selçuklular devrinde Kayseri  merkezindeki  Selçuklu  sarayÕ “Devlethâne” den
               baúka, Sultan I. Alâeddin  Keykubâd tarafÕndan 1225’den itibaren yaptÕrÕldÕ÷ÕnÕ
               bildi÷imiz, bugünkü ùeker FabrikasÕ sahasÕ içinde kalÕntÕlarÕ bulunan “Keykubâdiye
               SarayÕ”, zamanÕnÕn en güzel yapÕlarÕndan biri olup, pek çok tarihî olay ve geliúmeye
               sahne olmuútur. Sultan I.  Alâeddin Keykubâd burayÕ yazlÕk ikâmetgâh olarak
               kullanmÕú, elçileri burada kabul etmiú ve burada vefat etmiútir.
                  Kayseri Orhan Gâzi Caddesi üzerinde bulunan tonoz örtülü Babük Bey SarayÕ,
               ølhânlÕ-EratnalÕ hâtÕrasÕ olarak günümüze kadar gelmiútir.

                  Kayseri dÕúÕnda bulunan tarihî mekânlar olarak; Haydar Bey Köúkü, Erkilet
               Tepesi’nde HÕdÕrellez Köúkü ve Kayseri-Sivas yolu üzerinde Sultan HanÕ ve Bünyan
               KaradayÕ Köyü’nde  Karatay HanÕ bulunmaktadÕr.  Bu tarihî yapÕlar bizlere
               düúünmemiz  ve yazmamÕz için önemli  mesajlar vermektedirler. Selçuklu
               kervansaraylarÕnda Müslim, Gayri-müslim herkes misafir edilir,  hiçbir fark
               gözetilmezdi. Kervansaraylar, bugünün Türk evleri ve köy odalarÕnÕn geniú ölçüdeki
               örnekleriydiler denilebilir.

                  Kayseri-Ankara yolu üzerinde, bugün içeride kalmÕú olan, Tekgöz, Birgöz, veya
               YalnÕzgöz Köprüsü ve bu  köprünün  stratejik önem  kazandÕrdÕ÷Õ KadÕ Ba÷larÕ ve
               aynÕ úekilde Erkilet’teki Çokgöz Köprüsü de anÕlmaya de÷er tarihî mekânlardandÕr.
               Bu mekânlar her dönemde pek çok olaya ve geliúmeye sahne olmuútur.
                  Kayseri içinde hepimizin bildi÷i Selçuklu  devrine âit Hunat HamamÕ hemen
               hemen tek tarihî mekân olarak günümüze kadar ulaúmÕútÕr.
                  Kayseri’de hem Selçuklu, hem Beylikler ve hem de OsmanlÕ Dönemi’ne âit pek
               çok çeúme vardÕr. Belki de di÷er alanlarda oldu÷u gibi, çeúme yönünden de, Kayseri
               önemli bir tarihî merkezimizdir.

                  En son olarak da Kayseri’de, Millî Mücadelemizin hâtÕrasÕ,  Mustafa Kemal
               Paúa’nÕn 19-20 AralÕk 1919’da misafir edildi÷i Sivas KapÕsÕ’nda, ømamzâde Reúid
               A÷a’ya âit, XIX. yüzyÕlda yapÕlmÕú eski bir Türk evi olan ve bugün “Atatürk Evi”
               olarak müze haline getirilen tarihî mekânÕ zikredebiliriz.
                  Denilebilir  ki; Selçuklu Türkiye’sinde Konya’dan sonra  merkez oldu÷u için
               “Dârü’l-Mülk” ve seferlere buradan çÕkÕldÕ÷Õ için de “Dârü’l-Feth” olan Kayseri ve
               yöresindeki tarihî mekânlar ve eserler, yaúayan bizlere pek çok úeyler hatÕrlatÕyor,
               düúündürüyor ve  tarihle kucaklaútÕrÕyor. Bana öyle gelir ki, Kayseri ve yöresi,
               Türkler’in hâkimiyet kurmalarÕyla, aynÕ  milletin içinden çÕkan siyasî teúekküller
               olarak Dâniúmendliler, Selçuklular, Beylikler ve OsmanlÕlar eliyle, pek çok olaylara
               ve geliúmelere sahne olmuútur. Bu siyasî teúekküllerin ve önemli devlet adamlarÕnÕn
               faaliyetleri ve eserleri Cumhuriyet Dönemi’ne intikal  etmiú ve bizler  o maddî-
               manevî mekân ve eserlerle bütünleúmiúizdir. Bu cümlelerden olmak üzere,
               Kayseri’nin millî-manevî tarihinin  oluúmasÕnda devlet  adamlarÕ, ilim adamlarÕ ve
               herúeyden önce iúini  iyi  bilen ve  meseleleri  çözen Kayseri’lilerin rolünün büyük
               oldu÷unu ifade etmeliyiz. Kayseri’yi  ilk fetheden Turhasan’dan  baúlayarak
               Daniúmendli Melik Emîr Gâzi, Melik Mehmed Gâzi, Selçuklu Sultan I. Alâeddin
               Keykubâd, Memlûklü Sultan Baybars,  ølhânlÕ Abaka , EratnalÕ Sultan Alâeddin
               Eratna ve KadÕ Burhâneddin Ahmed, OsmanlÕ Sultan IV. Murad’Õn Kayseri’yle ilgili
               önemli izleri  ve hâtÕralarÕ vardÕr. Yine aynÕ  úekilde Kayseri’de Gevher  Nesibe
               Sultan, Hunat Hâtun, ùah Cihân Hâtun, Süli Paúa Hâtun, ùah Kutlu÷ Hâtun, Kiçi ve
   108   109   110   111   112   113   114   115   116   117   118