Page 109 - Halil Edhem
P. 109

102                          KAYSERø ùEHRø                          177  95


               ve bu sâyede Pîr Ahmed 869(1465) yÕlÕnda KaramanlÕlar tahtÕna oturmuútur.  øúte
               yukarÕdaki kale kitabesinde Pîr Ahmed’in, adÕ  geçen hakana bu derece  ba÷lÕ
               görünmesinin sebebi  budur. Fakat bu boyun e÷me  ve alçak gönüllülük çok
               sürmeyip, 871(1466) yÕlÕnda bir  bahane ile, OsmanlÕ Devleti’ne savaú açarak,
               dikbaúlÕlÕ÷ÕnÕ göstermiú ve fakat tam bir yenilgiye u÷radÕ÷Õndan aynÕ yÕlda Konya
               Kalesi, kesin  olarak OsmanlÕlarÕn eline geçmiútir.  Bu durum, KaramanlÕlar
               Devleti’nin yÕkÕlmasÕ  sonucunu do÷urmuútur. Gerçi,  bu  yenilgiden sonra, Pîr
               Ahmed, Lârende ve Ni÷de yörelerine  çekilerek, OsmanlÕlarla  mücadeleye devam
               etmiúse de, aynÕ zamanda kardeúleriyle de u÷raúmak zorunda kaldÕ÷Õ gibi, bu kadar
               yÕkÕntÕya dayanamayarak ve bu sÕrada çoluk çocuklarÕnÕn OsmanlÕlar tarafÕndan esir
               edildi÷ini de görünce derin keder ve üzüntüsünden canÕna kÕyma iste÷iyle kendisini
               dik bir tepeden atmÕúsa da, ölmedi÷inden Tarsus’a kaçmÕútÕr. Bu olaylar 879(1474)
               yÕlÕnda baúgöstermiútir. Pîr Ahmed bir yÕl daha yoksulluklar içinde, ùam hududunda
               vakit geçirdikten  sonra, 880(1475)  yÕlÕnda ölmüútür. Nerede gömülü oldu÷u belli
               de÷ildir.
                  Selçuklu Devleti’nin yÕkÕlÕúÕndan sonra Anadolu’da ortaya çÕkan Beylikler
               arasÕnda Karamano÷ullan Devleti en büyük ve en kuvvetli olanÕdÕr. Kuruluú tarihleri
               VII(XIII). yüzyÕlÕn ortalarÕnda, belki 665(1257)  yÕllarÕnda olmasÕ  muhtemel olup,
               Ahmed’in kardeúi KasÕm Bey’in ölümü de 889 (1484) yÕlÕ oldu÷una  göre, bu
               sülâlenin devamÕ iki yüz otuz  dört yÕl kadar kabul edilebilir.  Karamano÷ullarÕ,
               OsmanlÕ Devleti’yle kÕz alÕp, kÕz verdiklerinden, bunlarÕn tarihi etraflÕca
                                                                             302
               incelendi÷inde, OsmanlÕ tarihinin de bazÕ karanlÕk noktalarÕ aydÕnlanmÕú olur .
                  YukarÕda sayÕlan binalardan baúka,  Kayseri’de OsmanlÕ Devri’ne ait, önemli
               eserler de vardÕr ki, bunlar  ayrÕca incelenmelidir . Çeúitli devirlere, ait olmak
                                                         303
               üzere, kÕsmen büsbütün terkedilmiú ve yÕkÕlmÕú ve kÕsmen yÕkÕlmaya yüz tutmuú,
                                                          304
               fakat onarÕlabilir birçok kümbedler de görülmektedir . Bu cümleden olarak; Fevzi-
                           305
                                           306
                                                                                 308
                                                            307
               zâde Kümbedi . Dede Kümbed , KÕrmÕzÕ Kümbed   ùeyh Câmii  Kümbedi
               Beúparmak Kümbedi   ve bunun gibi binalar, bunlar  arasÕnda  olup, bazÕsÕnda
                                 309
               kitabeler de vardÕr.
                  Bunlardan baúka, Yakut, Mucemü’l-Buldan’da Kayseri’de, Muhammedü’l-
               Hanefiye b. Ali  øbn  Ebû Talib’in kapatÕldÕ÷Õ yerle, Ebû  Muhammedü’l-Battal’Õn

                  302  Karamano÷ullarÕ hakkÕnda en derin araútÕrmayÕ ùahâbeddin Tekinda÷ yapmÕú øA’da KaramanlÕlar
               maddesi, c. VI, s. 316-330) olup, fazla bilgi için bakÕlabilir. Mo÷ol hâkimiyetinden sonra, Anadolu’da
               kurulan Türk Beylikleri içinde, en uzun süreli mücadele OsmanlÕlarla KaramanlÕlar arasÕnda olmuútur. Bu
               mücâdele, «Anadolu Türk Birli÷i»ni kurma yarÕúÕndan do÷muú olup, Allah, bu yarÕúta OsmanlÕ Türklerini
               muzaffer etmiútir. Bkz. UzunçarúÕlÕ,  Anadolu Beylikleri, s. 1-38; Kemal Göde, “OsmanlÕ-KaramanlÕ
               Münasebetleri”, Yeni Türkiye, 701. OsmanlÕ Özel SayÕsÕ I, cilt 31, s. 76-80. (K.G.).
                  303  BakÕnÕz: Mehmed ÇayÕrda÷, “Kayseri’de Kitabelerinden XV. ve XVI. yüzyÕllarda yapÕldÕ÷Õ
               anlaúÕlan ilk OsmanlÕ YapÕlarÕ”,  VD, S. XIII, s. 531-581; Albert Gabriel,  Kayseri Türk AnÕtlarÕ; M.
               ÇayÕrda÷, Kayseri AraútÕrmalarÕ, s. 273 vd.; Halit Erkiletlio÷lu, Geniú Kayseri Tarihi, s. 313 vd. (K.G.)
                  304  Bugüne kadar ayakta kalabilen kümbedlerin hemen hemen hepsi asÕllarÕna uygun bir  úekilde
               onarÕlmÕú bulunmaktadÕr (K.G.).
                  305  AdÕ geçen kümbedin yerini tesbit edemedik (K.G.).
                  306  Kayseri Cürcürler Mahallesi’nde bulunan Ulu Hatun Türbesi’ne, halk «Dede Kümbed» de
               demektedir (K.G.).
                  307  Bu kümbedin yerini tesbit edemedik (K.G.).
                  308  Cumhuriyet Mahallesi’nde «ùÕh Câmii» bitiúi÷inde, ùeyh Tennurî Hz.’lerinin gömülü bulundu÷u
               türbedir (K.G.).
                  309  Bugün, Merkez KomutanlÕ÷Õ bahçesinde bulunan bu kümbed, aslÕna uygun bir úekilde onarÕlmÕútÕr
               (K.G.)
   104   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114