Page 16 - Halil Edhem
P. 16

2  KAYSERø ùEHRø   2                    KAYSERø ùEHRø                        9   3  3


 ølkokuldan sonra girdi÷i Kaptan  øbrahim Paúa Ortaokulu’ndan diploma almadan,   B) HALøL EDHEM’øN øLøM HAYATI
 babasÕnÕn elçi tayin edildi÷i Berlin’e gitmiútir. Orada bir yÕl kadar kalarak,
                  Tarihçilik, müzecilik ve meskûkâtçÕlÕkta uzmanlÕ÷Õyla tanÕnmÕú, milletlerarasÕ ün
 AlmancayÕ ö÷rendikten sonra, dört buçuk yÕl Real Schuleye  devam ile   kazanmÕú ve bunun sonucu olarak da, birçok ilmî cemiyetlerde üye bulunmuú olan
 ortaö÷renimini tamamlamÕútÕr. Oradan  øsviçre’ye geçerek,  bir yÕl Zürih
 Üniversitesi’nin tabiat bilimleri dalÕna devam etmiútir.  Sonra, babasÕnÕn iste÷i   bilginlerimizden Halil Edhem’in ilim hayatÕ üzerinde ana hatlarÕyla durmak yerinde
               olacaktÕr.
 üzerine, Viyana  Politeknik  Okulu’na kayÕtlanarak, tabiat bilimleri ve  kimya
 ö÷renimi yapmÕútÕr. AynÕ yÕl içinde øsviçre’ye dönerek, Bern Üniversitesi’ne devam
 eden Halil Edhem, 1885’de felsefe doktoru olmuútur.   1. Tarihçili÷i: Halil Edhem, tarih sahasÕnda Türkiye’nin tanÕnmÕú büyük
               bilginlerinden birisidir.  ølminin delilleri  kuvvetli ve canlÕdÕr. Türk tarihine  ÕúÕk
 Halil Edhem, Avrupa’daki bu ö÷renimi sÕrasÕnda, çok sevdi÷i ve fakat, babasÕnÕn   tutabilecek tarihî belgeler tespit etmiútir. Onun gayesi son zamanlarÕn ihtiyacÕna
 engel olmasÕ üzerine devam edemedi÷i, arkeoloji derslerini de boúlamamÕútÕr. Halil   uygun bir «Selçuklu Tarihi» yazmak ve  SelçuklularÕn çöküúünden sonra beliren
 Edhem babasÕnÕn iste÷ine uyarak, kimya  ve  maden mühendisli÷i ö÷renimini   Türk beyliklerinin  sönük kalan  yönlerini aydÕnlatmaktÕ. Bu arzusuna tamamÕyla
 tamamlamÕútÕr.   yetiúememiúse de, yetiútirdi÷i neslin kolaylÕkla baúarabilmesi için gereken esaslarÕ
 Görülüyor ki,  babasÕ  øbrahim Edhem Paúa’nÕn  fen bilimleri sahasÕnda   elde etmiú ve bunun  kaynaklarÕnÕ, ihmalin ve zamanÕn  tahribinden kurtararak,
 yetiúmesini istemesine karúÕlÕk, Halil Edhem sosyal bilimlere karúÕ daha çok ilgi   araútÕrÕcÕlara bÕrakmÕútÕr. Ülkemizde bulunan her tarihî eser, onun yabancÕsÕ de÷ildi.
 duymaktadÕr. Bu ilgisinden dolayÕ, bu alanda da kendi kendisini yetiútirmiútir.   Prof. Dr. Afet ønan «tarihî harabelerin ve tarihî eserlerin geçirdi÷i safhalarÕ, ondan
                                    6
               sormakla ö÷renebilirdim »  der. Prof. Dr. Süheyl Ünver ise, onun hakkÕnda «dikkatli
               tarih çalÕúmalarÕnda bir sembol olarak  aramÕzda hoú ve ciddi hatÕralarÕyla
 2. Memuriyet ZamanÕ: Halil Edhem’in  memuriyet hayatÕ, yukarÕda sözü   yaúayacaktÕr»  cümlesiyle Halil Edhem’in tarihçili÷ini ve  meselelere hâkimiyetini
                          7
 edildi÷i gibi, Avrupa’dan dönüú yÕlÕ olan R. 1301 (1885)’de baúlar ve 1931 yÕlÕnda   ifade etmektedir.
 emekli oluncaya kadar devam eder. Memuriyet hayatÕnÕn, 7 yÕl 5 ayÕ harbiyede; 16
 yÕl 7 ayÕ  müzeler müdür yardÕmcÕlÕ÷Õnda; 5 ayÕ belediye  baúkanlÕ÷Õnda; 21 yÕlÕ
 müzeler müdürlü÷ünde geçmiú ve böylece 45 yÕl 5 ay devlet memurlu÷u yapmÕú   2. Müzecili÷i: HayatÕnÕ Türk müzecili÷inin geliúmesine ve dünya müzeleri
 3
 olup, bunun 38 yÕl 9 ayÕnÕ müzelerde geçirmiútir .   arasÕnda önemli bir yer almasÕna vermiú olan Halil Edhem’in  müzecili÷i, a÷abeyi
               Ressam Osman  Hamdi Bey’in yardÕmcÕlÕ÷Õna atanmasÕyla baúlar.  øki kardeúin
 Halil Edhem,  1931’de Atatürk’ün emriyle  østanbul’dan Türkiye Büyük  Millet   birlikte çalÕútÕklarÕ devirde, müzecili÷i geliútiren arkeoloji ilmi, büyük bir inceleme
 Meclisi’ne milletvekili seçilmekle de siyasi hayata baúlamÕútÕr. Türk Tarih   ça÷Õna girmiútir.  ølk Türk müzesini kuran  Osman Hamdi Bey’in uzun ve verimli
 Kurumu’nun kuruluúundan sonra, ikinci  baúkan Samih Rifat’Õn  ölümü üzerine 18   çalÕúmalarÕ, yeni kurulan müzemizi kÕsa bir zaman içinde Avrupa’nÕn sayÕlÕ müzeleri
 Ocak 1933’de Türk Tarih  Kurumu BaúkanlÕ÷Õ’na seçilmiútir, Ölünceye kadar   arasÕna sokmuú ve kendisinden sonra müdür olan kardeúi Halil Edhem de ayni hÕzla
 TTK’nÕn vefakâr  bir üyesi olarak  kalmÕú ve çalÕúmalarÕndan ötürü  Atatürk’ün   çalÕúarak, müzeyi geniúletmek suretiyle, a÷abeyinin eserlerini tamamlamaya
 4
 takdirini kazanmÕútÕr .    çalÕúmÕútÕr .
                        8

 3. Ölümü  ve Kiúili÷i: Halil Edhem Eldem, Atatürk’ün ölümünden bir hafta   3. MeskûkâtçÕlÕ÷Õ: Millî tarihçilik  ve  müzecilik yanÕnda  øslâm ve Türk
 sonra,  17 KasÕm 1938’de  østanbul’da 77  yaúÕnda  iken hayata  gözlerini kapadÕ ve   meskûkâtçÕlÕ÷Õnda da önemli bir yeri  bulunan  Halil Edhem Bey’in,  uzun süre  bu
 EdirnekapÕ  ùehitli÷i’nde topra÷a verildi.  ølme ve Türk  vatanÕna yaptÕ÷Õ sayÕsÕz   sahada da, verimli hizmetleri olmuútur. Halil Edhem için, çeúitli ilim sahalarÕ içinde
 hizmetlerinden dolayÕ, milletlerarasÕ bir üne sahip bulunan, Laipzig  ve Basel   meskûkât ilminin özel bir de÷eri vardÕr. O, tarih için eskiça÷ meskûkâtÕnÕn, øslâm
 üniversitelerinin fahri felsefe doktoru, birçok yabancÕ bilim kurumlarÕyla enstitülerin   paralarÕnÕn, birinci derecede kaynak  oldu÷unu anlamÕútÕr. Özellikle Anadolu
 fahri ve muhabir üyesi,  Halil Edhem Eldem’in ölüm günleri, Türk milletinin en   meskûkâtÕnÕn,  Türk tarihi araútÕrmalarÕ için gere÷ine inanmÕú ve çalÕúmalarÕnÕ bu
 büyük yas günlerine denk geldi÷inden, kaybÕndan duyulan acÕ onu sevenlerin içinde   konuda derinleútirmiútir.  Anadolu’da basÕlan paralarÕn,  Türk ilmi bakÕmÕndan bir
 kalmÕútÕr.    hazine oldu÷unu ve hazinenin kurtarÕlmasÕ için, çaba sarfetmek gerekti÷ini, ilk defa

 Çeúitli milletlerin ve özellikle Türk milletinin âdet ve ahlâkÕna en ince noktasÕna   anlayanlardan olan  Halil Edhem, bütün gücünü  østanbul’da bir  meskûkât
 kadar vâkÕftÕ. Memleketimizde gezgincili÷i ve ilmî incelemeleri sÕrasÕnda rastladÕ÷Õ   koleksiyonunu meydana getirme ve geliútirmeye vermiútir. O’nun gözünde sikkeler
                                                                     9
 dostlarÕnÕ düúünceleriyle, bilgisiyle ve  ö÷ütleriyle aydÕnlatmÕútÕr. Âlim ve cahille,   sÕrf toplama hevesini ve mülkiyet zevkini okúayan birer eúya de÷il , ilmî çalÕúmalara
 yerli ve yabancÕsÕyla, dinsiz ve dindarÕyla, köylüyle, kadÕn ve erkekle, çocuk ve   ÕúÕk tutacak en önemli belgelerdir. O, meseleye daima bu açÕdan bakmÕú ve bütün
 büyükle görüúmek yollarÕnÕ ve kendisini nasÕl sevdirece÷ini bilirdi. O, nazik ve asabî   çalÕúmalarÕnda bu prensip egemen olmuútur.
 huylu,  çok  zeki  ve hassas, her güzelli÷i  seven, bütün çirkinliklere  karúÕ titizlik
 5
 gösteren bir ilim ve san’at adamÕydÕ .
                                                              6 Halil Edhem HatÕra KitabÕ, c. II, s. 49.
 3 Aziz O÷an, Halil Edhem HatÕra KitabÕ, c. II, s. 83   7 a.g.e., s. 52.
 4 Bilâl Aziz YanÕko÷lu, Halil Edhem HatÕra KitabÕ, c. II, s. 85.    8 a.g.e., s. 67.
 5 Halil Edhem hakkÕnda a.g.e.’de yazÕlanlardan çÕkardÕ÷Õm sonuç.    9 E, Bosch, Halil Edhem HatÕra KitabÕ, c. I, s. 161.
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21