Page 20 - Halil Edhem
P. 20

6  KAYSERø ùEHRø   6                    KAYSERø ùEHRø                        13  7  7

                                                        14
 Tarihinden Bir Bölüm adÕyla OsmanlÕca olarak yayÕmlanmÕú olup, içinde on altÕ   “Hasbek KadÕ Kümbedi” olarak  da anÕlmaktadÕr.  Bugün bu mahalleler belediye
 adet levha vardÕr.   tarafÕndan kaldÕrmÕútÕr. ÇadÕr  úeklinde Selçuklu türbeleri tarzÕndaki kümbedin üç
               satÕr  olan kitabesi, Kayseri’de baúka bir örne÷ine rastlanmayan  bir usûlde
 Halil Edhem eserinin giriú bölümünde, Kayseri’nin co÷rafî ve tarihî durumunu
 genel olarak ele almakla iúe baúlamÕútÕr. Büyük Selçuklular ve büyük beyliklerden   yazÕlmÕútÕr. Türbenin do÷u tarafÕna düúen yüzlerine, her satÕrÕ bir yüze gelmek üzere
               kalÕn ve okunaklÕ Selçuklu sülüsü ile yazÕlan kitabesinin Türkçesi úöyledir: «BurasÕ
 kÕsaca bahsederek, Anadolu SelçuklularÕ, Eratnao÷ullarÕ, KadÕ Burhaneddîn Ahmed,   Aksara(y)’da 580 (1184–85)’de  haksÕz yere öldürülen Nîsan  o÷lu Âli’nin  o÷lu
 ZulkadÕr (DulkadÕr)o÷ullarÕ ve  Karamano÷ullarÕ  devirlerine ait Kayseri’de olup   Mes’ud Gülzar’Õn  úehitli÷idir. Allah onu  ve  kendisini  görenlere bütün Hz.
 bitenleri anlatÕp, OsmanlÕlara kadar gelir.
               Muhammed ümmetine rahmet eyleye». Metni aúa÷Õdaki gibidir:
 Eserin yazÕlmasÕna esas olan fikir, Kayseri’deki øslâmî binalar ve bu binalarÕn
 kitabelerini incelemek oldu÷undan, Halil Edhem  buldu÷u kitabeleri ve  kitabeleri     ˱ ΎϤϠυ ϝϮΘϘϤϟ΍ ΪϴϬθϟ΍ ΪϬθϣ ΍άϫ (˺
 üzerinde bulunduran tarihî yapÕlarÕn mimarî özelliklerini araútÕrmak yanÕnda, binayÕ   Ϧϴϧ ΎϤη ΔϨγ έϮϬη ϰϓ ΍ήμϗ ΄Α ϞΘϗ ϥΎδϴϧ ϦΑ ϰϠϋ ϦΑ έ΍ΰϠϛ ΩϮόδϣ (˻
 yapan ve yaptÕranÕn zamanÕndaki olaylarÕ da ele alarak, o devir hakkÕnda geniú tarihî   ϪϴϠϋ ௌ ϰϠλ ΪϤΤϣ Ζϣ΍ ϊϴϤΟ ϰϠϋ ϭ ϪϴϠϋ ΪϬη Ϧ ϣ ϢΣέϭ ௌ ϢΣέ Δϳ ΎϤδϤΧϭ (˼
 bilgi vermeye çalÕúmÕútÕr. O, sadece  binalardaki  kitabe metinlerini eserine
 aktarmakla yetinmiú, Türkçe tercümelerini vermemiútir. Eserin sonuna gördü÷ü   Kitabede Mes’ud kelimesinden sonra bir gül resmi vardÕr. Bu türbenin yÕkÕk olan
 yapÕlarÕn foto÷raflarÕyla, bir de Kayseri Kalesi’nin krokisini koymuútur.   üst kÕsmÕ Müzeler Genel Müdürlü÷ü’nce onartÕlmÕútÕr. ZamanÕn müze memuru Nuh
                                                            15
 Halil Edhem,  Kayseri’de Selçuklu ve Beylikler devrine  ait kitabesi bulunan   Turan tarafÕndan müzeye naklettirilmiú ve kaybolmuútur .
 birkaç bina dÕúÕnda, hemen hemen bütün yapÕlarÕ kitabÕna almÕútÕr. O, bu eserini ilmî   Kayseri’nin Yalman  Mahallesi’nde  ùifâîye Medresesi yakÕnÕnda, yerlilerin
 usule uygun bir úekilde yazmÕútÕr.    «Havuzlu  Medrese» de dedikleri  Avgunlu Medresesi, bugün VakÕflar Genel
               Müdürlü÷ü’nce onarÕlmÕú  ve  ticarethane olarak kullanÕlmaktadÕr. Kitabesi
 3. Kayseri  ùehri’nin yazÕlÕúÕnda  görülen kaynaklarÕn önemi:  Halil Edhem,
 adÕ geçen eserini yazarken, hemen hemen bütün ça÷daú kaynaklarÕ görmüútür. Bu   bulunmayan  bu küçük hacimli  Selçuklu medresesinin yapÕlÕú tarihini, A.  Gabriel
                                                 16
               VII. (XIII?) yüzyÕl olarak tahmin etmiútir . øçerisinde oldukça sa÷lam görünüúlü bir
 kaynaklar, ya kitabeler, sikkeler, vakfiyeler; ya da ça÷daú  tarih kitaplarÕ ve
 tetkiklerdir. Bu yönüyle eser, ayrÕ bir de÷er taúÕmaktadÕr. O, Kayseri’de görebildi÷i   de kümbed bulunmaktadÕr.
 kitabesi bulunan her binayÕ incelerken, bütünüyle ilmî metottan yararlanmÕútÕr. Bina   Hacmi küçük, fakat yapÕsÕ sa÷lam, bir baúka Selçuklu medresesi de 636(1238–
 ile ilgili kitabe ve vakfiyeleri, yapanÕ ile alâkalÕ paralarÕ en iyi úekilde de÷erlendiren   39) tarihli Serâceddin Medresesi’dir. Hunat Câmii’Õnin güneydo÷usunda bulunan bu
 Halil Edhem, anlattÕ÷Õ olaylarÕ, bizzat yaúayan ve onlardan aktaran tarihçilerden   medrese, tertip ve yapÕ usulü bakÕmÕndan Hunat Medresesine benzedi÷inden «Küçük
 faydalanarak yazmÕútÕr.  Bunlardan birkaçÕ: Taberî,  Aksarayî, Esterabâdî, Cenâbî,   Hunat» adÕyla da anÕlÕr. VakÕflarca onarÕmÕ tamamlanmÕú olan bu medrese, bugün
 Ebu’l-Ferecü’l-øberî, Ebu’1-Fidâ, ùehâbeddin el-Ömerî, En-Nesevî, øbn-i Bîbî, øbn   ticarethane alarak kullanÕlmaktadÕr. II. GÕyâseddin Keyhüsrev zamanÕnda Serâceddin
 øyâs, MüneccimbaúÕ,  øsmail Galib  ve Ahmed Tevhîd  olarak sayÕldÕ÷Õnda eserin   Lâlâ  Bedir(?) tarafÕndan yapÕlmÕú bulunan medresenin  kapÕsÕ üzerinde dört satÕr
 hazÕrlanÕúÕnda, ne denli çalÕúÕldÕ÷Õ kendili÷inden anlaúÕlmaktadÕr.  Bu kaynaklarÕn   halinde bulunan kitabesinin Türkçesi úöyledir: «Bu medreseyi Keykubâd o÷lu büyük
 yanÕnda, batÕ araútÕrmacÕlarÕndan da yararlanan Halil Edhem, ayrÕca Türk tetkiklerini   sultan, din ve dünyanÕn kurtarÕcÕsÕ Kasimü Emîri’1-Mü’minin (mü’minlerin emîrinin
 de görmüútür.   /  halifenin orta÷Õ) GÕyâseddin Keyhüsrev devrinde,  636(1238–39)’da  Allah’Õn
                                                          17
 Görülüyor ki, Halil Edhem yalnÕz Kayseri tarihinin  de÷il, Selçuklular ve   yardÕmÕna  muhtaç, zayÕf  kul Serâceddin Lâlâ Bedir   marifetiyle yaptÕrdÕ». Metni
 Anadolu Beylikleri tarihinin birçok karanlÕk noktasÕnÕ ilmî ve ciddî çalÕúmasÕ ile, ana   aúa÷Õdaki gibidir:
 kaynaklardan yararlanarak  aydÕnlatmÕútÕr. Böylece, tarihî araútÕrmalarda sÕk sÕk   ϥΎτϠδϟ΍ ϡΎϳ΍ ϰϓ ΔγέΪϤϟ΍ ϩάϫ ΓέΎϤόΑ ήϣ΍ (˺
 baúvurulan bu eser vücuda gelmiútir,              ϦΑ ϭήδΤϴϛ ΢Θϔϟ΍ ϮΑ΍ ϦϳΪϟ΍ϭ ΎϴϧΪϟ΍ ΙΎϴϏ Ϣψϋ ϻ΍ (˻

                                                ϰϟ΍ ΝΎΘΤϤϟ΍ ϒϴόπϟ΍ ΪΒόϟ΍ ϦϴϨϣΆϤϟ ΍ ήϴϣ΍ Ϣϴδϗ ΩΎΒϘϴϛ (˼
 E) KAYSERø ùEHRø’NøN GÖRÜLEN EKSøKLøKLERø   Δ΋ΎϤΘγϭ ϦϴΜϠΛϭ   ΔΘγ ΔϨγ ϰϓ ϪΘϓήόϤΑ  έ    ΪΑ ϻ ϻ ϦϳΪϟ΍ Ν΍ήγ ϰϟΎόΗ ௌΔ ϤΣέ (̊

 Halil Edhem  tarafÕndan kaleme  alÕnan Kayseri  ùehri adlÕ esere alÕnmayÕp,
 sonradan görülerek  yayÕmlanan veya  úimdiye kadar yayÕmlanmamÕú  Selçuklu ve   Kayseri-Yalman Mahallesi’nde, “KadÕ Mescidi” adÕyla anÕlan ve ne yazÕk ki
                                                                                 18
 EratnalÕlar devri eserlerini, buraya almayÕ ve böylece anÕlan eserin eksikliklerini bir   bugün yÕktÕrÕlarak Mimar Sinan parkÕ yapÕlan yerde bir mescid vardÕ .
 dereceye kadar gidermeyi uygun bulduk.
                  14 Osman Ferid Sa÷lam, “ùimdiye kadar yayÕnlanmamÕú bazÕ kitabelerle “MeskûkâtÕn Millî Tarihe
 Halil Edhem adÕ geçen eserinde, Kayseri’de kitabesi en eski tarihli yapÕ olarak   Hizmetleri”, IV. Türk Tarih Kongresi ZabÕtlarÕ, Ankara 1952, s. 159.
 Hoca Hasan Medresesi’ni tespit etmiútir. Hâlbuki, bu medreseden daha eski tarihli   15 Sa÷lam, a.g.e., s. 159-160.
 bir  kitabeyi üzerinde taúÕyan «Mes’ud Gülzâr  Kümbedi» vardÕr. Osman  Ferid   16 A. Gabriel, Kayseri Türk AnÕtlarÕ, s. 67.
 Sa÷lam tarafÕndan da kitabesi yayÕmlanan bu kümbed, Kayseri Hastahane Caddesi   17  a.g.e., s. 12’de  A. Gabriel, Serâceddin’den sonra  gelen kelimeyi  «Bedr», daha sonra gelen
 üzerinde bulunmaktadÕr. Bu kümbed, Hasbey A÷a  mahallesinde bulunuúundan   kelimeleri  «el-Emîr Kayseriyye» yazmÕúsa da, kitabeyi yerinde inceledi÷imizde adÕ geçen kelimeleri
 dolayÕ, “Hasbey DadÕ Kümbedi” ve Hasbek  KadÕ mahallesi adÕndan dolayÕ da   «Lâlâ Bedr marifetihi» úeklinde okuduk ve öylece aldÕk.
                  18 Bkz. Kemal Göde, EratnalÕlar (1327-1381), (1. BaskÕ)Ankara 1994, 2. BaskÕ 2000, s. 152-153.
   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25