Page 22 - Halil Edhem
P. 22
8 KAYSERø ùEHRø 8 KAYSERø ùEHRø 15 9 9
Eratnao÷ullarÕ zamanÕnda, Emîr Hüsameddin Halil o÷lu Fahreddin øsmail tarafÕndan Kayseri-Gavremo÷lu Mahallesi’nde, büyüklü÷ü ve taç kapÕnÕn süslü oluúu
738 (1338)’de geniúletilen bu mescidin kitabesi úimdiye kadar yayÕmlanmamÕútÕr. bakÕmÕndan Kayseri’de benzeri görülmeyen bir kümbed vardÕr. ùah Kutlu÷ Hatun
Dikdörtgen úeklinde, ahúap örtülü, kesme taútan yapÕlmÕú bu camiin, batÕsÕnda emriyle 750 (1350) tarihinde yapÕlan bu «Zaviye Kümbed» 1977 yÕlÕnda VakÕflarca
terkedilmiú bir çeúme ve çeúmenin üzerinde mescidin Kayseri’ye has bir de, «kule onarÕlmÕútÕr. KapÕnÕn yapÕ usulüne uygun bir úekilde dört satÕr halinde yazÕlmÕú
minaresi» vardÕr. KapÕsÕ üzerinde dört satÕr halinde yazÕlÕ olan kitabesinin Türkçesi kitabesinin Türkçesi úöyledir: Bu türbenin yapÕlmasÕnÕ mübarek, hanÕm, úerefli,
úöyledir: «Selman’a nisbet edilen bu caminin geniúletilmesini yüce Emîr namuslu, muhterem ùah Kutlu÷ Hatun -Allah yüceli÷ini daim kÕlsÕn- merhum o÷lu
19
Hüsameddin Halil (Dama?) o÷lu baúarÕlÕ ve yüce Emîr Fahreddin øsmail zilhicce Emir Haydar Bey ve onun kardeúi merhum Emir Bahúayiú için -Allah kabirlerini nur
738 (Haziran 1338) yÕlÕnda emretti». Metni aúa÷Õdaki gibidir: etsin-750(1350) yÕlÕnÕn aylarÕnda emretti. Metni aúa÷Õdaki gibidir:
ΔόγϮΘΑ ήϣ (˺ Δ˰˰ΑήΘϟ ά˰˰ϫ ΓέΎ˰˰ϤόΑ Εή˰˰ϣ (˺
ௌ ΔϤΣέ ϥΎϤϠδΑ ΏϮδϨϤϟ ϊϣΎΠϟΪΠδϤϟ άϫ (˻ Δ˰˰˰˰ϣήϜϤϟ Γέ Ϊ˰˰˰˰ΨϤϟ Δϔϳή˰˰˰˰θϟ Ζ˰˰˰˰ϴΒϟ Γή˰˰˰˰ϬτϤϟ (˻
ϦϳΪ˰˰˰˰ϟ ϡΎ˰˰˰˰δΧ ήϴ˰˰˰˰ϣϻ Ϧ˰˰˰˰Α ϞϴϋΎϤ˰˰˰˰γ ϦϳΪ˰˰˰˰ϟήΨϓ ϖϓϮϤϟήϴ˰˰˰˰ϣϻ (˼ Ϟ˰˰˰Ο ௌ ϡΩ ϥϮΗΎ˰˰˰Χ ώ˰˰˰Ϡτϗ ϩΎ˰˰˰ηϡϻ Ϫ˰˰ϴΧ ϭ Ύ˰˰ϬϨΑ Ϟ˰˰Οϻ Ύ˰˰Ϭϟ (˼
ΔΎϤόΒγ ϭ ϦϴΛϼΛ ϭ ϥΎϤΛ ΔϨγ ϪΠΤϟ ϯΫ ΦϳέΎΗ ϰϓ ϦϴϤψόϣ (ˮΎϣΩ) ϞϴϠΧ (̊ ΔΎϤόΒγ ϭ ϦϴδϤΧ ΔϨγ έϮϬη ϰϓ ΎϤϫέϮΒϗ ௌέϮϧ ϚΑ έΪϴΣ ήϴϣϻϭ Κ̡ ΎθΨΑ ήϴϣϻ ϦϴϣϮΣ ήϤϟ (̊
Görüldü÷ü gibi, eski bir mescidin geniúletilmesi söz konusudur. Üzerinde ayrÕca AynÕ türbenin kapÕsÕnÕn iç kÕsmÕnda kapÕ üzerine yerleútirilen beyaz mermer
bir de tamir kitabesi vardÕr. Bu tarihlerde Kayseri, EratnalÕlarÕn elinde oldu÷una üzerine yazÕlmÕú ùah Kutlu÷ Hatun’un kitabesinin Türkçesi ise úöyledir: «HacÕ Beyi
göre, Fahreddin øsmail, Eratna’nÕn emirlerinden biri olabilir. diye meúhur olan, korunmuú, yüceltilmiú ùah Kutlu÷ Hatun -Allah ona rahmet etsin-
22
kendi öz malÕyla o÷lu ve ruhu için bu úehitli÷in yapÕlmasÕnÕ emretti» . Metni
Kayseri-YanÕko÷lu Mahallesi, Orhan Gâzi Caddesi üzerinde, bugün park içinde
bulunan iki adet onarÕlmÕú taú yapÕ vardÕr. Bunlardan büyük olanÕ, adÕ geçen cadde aúa÷Õdaki gibidir:
tarafÕnda dikdörtgen úeklinde, iki katlÕ, tonos örtülü, sa÷lam bir yapÕdÕr, içinde Emîr ϥϮΗΎΧ ώϠτϗ ϩΎη ΔϤψόϤϟ ΔϧϮμϤϟ ΕΪϤϟ ϒϳήθ ϟ ΪϬθϤϟ άϫ ΓέΎϤόΑ ΕέΎη (˺
20
ùahâb , eúi ve çocu÷una ait üç mezar yanyana bulunmaktadÕr. KapÕsÕ üzerinde iki ΎϬϤΣέ ΎϬΣϭέϭ ΎϬϨΑ ϞΟϻ ΎϬϟΎϣ κϟΎΨΑ ϰϜΑ ϰΟΎΤΑ ΓήϬΘθϤϟ (˻
satÕr halinde bulunan 728 (1327) tarihli kitabenin Türkçesi úöyledir: «Bu türbe 728
safer (1327 AralÕk) de ölen merhum, ma÷fur Emîr ùahab’ÕndÕr. -Allah kabrini
nurlandÕrsÕn-». Metni aúa÷Õdaki gibidir: Bu kitabenin tarihsiz olmasÕ ve sonunda 25 cm kadar yazÕlmamÕú bir boúlu÷un
bulunmasÕ, kitabenin ùah Kutlu÷ Hatun’un sa÷lÕ÷Õnda yazÕlmÕú oldu÷unu gösterir.
ήϴϣϷ έϮϔϐϤϟ ϡϮΣήϤϟ ΔΑήΗ άϫ (˺ Bu boúluk, ölüm tarihi için bÕrakÕlmÕú olabilir.
ΔΎϤόΒγ ϭ ϦϳήΜϋϭ ϥΎϤΛ ήϔγ ϰϓ ϩήΒϗ ௌέϮϧ ΏΎϬη (˻ Kayseri-Kalenderhane/Curcurlar Mahallesi’nde halkÕn «Sazgeldi Türbesi» ve
«Dede Kümbed» adÕnÕ verdikleri bir türbe içinde, aúa÷Õda adlarÕ anÕlan kardeúlere ait
Bahçe içindeki yapÕlardan ikincisi: øçeriye do÷ru, bitiúi÷inde bir de türbe bulunan üç kabir yan yana bulunmaktadÕr. Mezar taúlarÕ, Kayseri Müzesi -øslâmî mezar
tek katlÕ, tonoslu, eyvan tipinde, giriúi tamamen açÕk, yan taraflarÕ kapalÕ bir yapÕdÕr. taúlarÕ ve kitabeleri- taú deposuna taúÕnmÕútÕr. Kitabesini yayÕmlayan Osman Ferid
Giriúin karúÕsÕnda bulunan pencerenin üzerinde duvara yerleútirilmiú, 768 (1366) Sa÷lam, güzel kubbeli olarak de÷erlendirdi÷i, ancak bugün kubbesi yÕkÕlmÕú,
tarihli iki satÕr halinde yazÕlmÕú kitabenin Türkçesi úöyledir: “Bu mübarek binanÕn bakÕmsÕz bir halde bulunan bu türbenin, kapÕsÕ üzerindeki kitabenin Türkçesi
yapÕlmasÕnÕ, yüce sultan, milletlerin hâkimi To÷a Timur o÷lu HacÕ Babük -mülkü úöyledir: “BurasÕ, 765 (1363–64)’de yapÕlan, HacÕ (ùad?) Geldi’nin kÕzÕ, mübarek,
daim olsun- muharrem 768 (Eylül 1366)’de emretti”. Metni aúa÷Õdaki gibidir: merhume, úehide, ma÷fure, Allah’Õn rahmetine muhtaç Ulu Hatun’un türbesidir».
Metni aúa÷Õdaki gibidir:
Ϣψϋ ϻ ϚϠϤϟ ϙέΎΒϤϟ ϥΎϜϤϟ ϩάϫ ΓέΎϤόΑ ήϣ (˺
ΝΎΘΤϤϟ ΓέϮϐϤϟ ΓΪϴϬθϟ ΔϣϮΣ ήϤϟ ΔϛέΎΒϟΓέΎϤϋ άϫ (˺
ΔΎϤΒγ ϭ ϦϴΘγ ϭ ϥΎϤΛ ΔϨγ ϡήΤϣ ϰϓ ϪϜϠϣ (ௌ) ΪϠΣ έϮϤΗ ΎϐΗ ϦΑ ϚΑ ϕϮΑ ΎΑ ΝΎΤϟ Ϣϣϻ ΏΎϗέ (˻ ΓΎϤόΒγϭ ϦϴΘγ ϭ βϤΧ ΔϨγ ϯΪϠϛ ϰγ ϰΟΎΤϟ ΖϨΑ ϥϮΗΎΧ Ϯϟ ௌΔϤΣέ ϰϟ (˻
Osman Ferid Sa÷lam, kitabede adÕ geçen To÷a Timur o÷lu Babük Bey’in kim Osman Ferid Bey, kitabedeki «sin» ve «ye» harfleriyle yazÕlmÕú «sey, siy» gibi
oldu÷unu araútÕrmÕútÕr. ùikârî’nin Karamano÷ullarÕ Tarihi’nde Mo÷ol okunan ve bir anlam taúÕmayan bu hattÕ «úin, nun, ye» ile yazmÕú ve bir harf hatasÕ
komutanlarÕndan Babük Han adÕna rastlandÕ÷Õndan, bunlar arasÕnda münâsebet olabilece÷ini belirterek, bu sözü «ùad» olarak kabul etmiútir. Neye dayanarak
21
kurmuútur .
söylediklerini anlayamadÕ÷ÕmÕz mahalle sakinleri ise, bu kelimeyi «saz» úeklinde
ifade etmiúlerse de, tarihi bilgilere dayanarak, hattÕn baúÕnda ve sonundaki bilinen
19 Bkz. Aziz b. Erdeúir Esterâbâdi, Bezm ü Rezm, østanbul 1928, s. 45 ve Mürsel Öztürk tercümesi kelimelerden bu okunamayan kelimenin Amasya Emîri HacÕ ùadgeldi’nin adÕnda
Ankara 1990, s. 53-54’ de “KadÕ Hüsameddin” olarak geçer. bulunan «ùad» olmasÕ gerekmektedir. Zaten bunu çocuklarÕna ait kabir kitabeleri de
20 a.g.e., s. 435, 437, 442, 443’de sözü edilen emîr olabilir.
21 Ö. Ferid Sa÷lam, “ùimdiye Kadar YayÕmlanmamÕú BazÕ Kitabelerle MeskûkâtÕn Millî Tarihe 22 Naci Kum, “Haydar Bey’in MezarÕ Nerede?”, Kayseri-Erciyes, (1938) I/6, 7, 8, s. 235’de Latin
Hizmetleri”, s. 160-163. Müellif, bu araútÕrmasÕnda anÕlan kitabeyi alÕrken kitabede bulunan «sittin: 60» harfleriyle her iki kitabeyi yayÕnlamÕúsa da, okuyuú hatalarÕ bulundu÷unu tespit ettik. KarúÕlaútÕrÕnÕz M.
sayÕsÕnÕ unutmuútur. ÇayÕrda÷, Kayseri Tarihi AraútÕrmalarÕ, Kayseri 2001, s. 151-152.