Page 33 - İbrahim Tennuri
P. 33
Garipnâme’siyle Gülzâr’ı karşılaştırma imkanı bulanlar, Gülzâr’ın dilinin daha sade
olduğunu göreceklerdir. Gülzâr, ilk okunmaya başlandığı zaman, mukaddimede
Arapça ve Farsça kelimelerin çokluğu okuyucuyu korkutabilir. Esas konuların anla-
tımına geçildiği zaman dilin sadeleştiğini görürüz. Gülzâr’ı incelerken ayrı bir konu
olarak içerisinde geçen Türkçe kelimelerden örnekler vereceğiz. Sanatlar yönünden
mecaz, kinaye, teşbih, istiare ve cinası eserinde ustaca kullanmıştır. Böyle bir ilim
adamının edebiyat dünyasında tanınmamasının sebepleri bizce şudur. Zamanında
tasavvufi yönden Akşemseddin gibi şeyhlerin şöhret bulması, belki mübalağa olarak
düşünülebilir ama bugünkü mezheb taassubları düşünülürse, Anadolu’da Hanefi
mezhebinin yaygın olması, ve İbrahim Tennûri’nin Şâfii olması, zaten Kayseri Hunat
Medresesi’ndeki müderrislik görevinden ayrılmasına sebep olan bu durum kendisinin
tanınmamasına da sebep olmuştur denilebilir. 31
31 Gelibolulu Âli; a. g.e. V. 212 a