Page 31 - İbrahim Tennuri
P. 31

Leyla ve Mecnun mesnevileri ile Tuhfetü’l- uşşak bu tesirin mahsulleridir. Hamdi
            eserlerini meydana getirirken tasavvuftan çok sanata önem vermiştir. Göynük’e
            gittikten sonra Süleyman Çelebi ve Yazıcıoğlu gibi eserler meydana getirmesi, devlet
            ricalinden gereken önemi göremeyişi ve halkın rağbetini kazanma arzusundandır.
            Her ne kadar zamanında yazılanların en mükemmeli Yusuf ve Zeliha kabul edilirse
            de bu şöhret XVI. asırdan sonra yavaş yavaş unutulmuştur. 28


                                  Muhyiddin Muhammed Bin Mustafa
               Fatih devrinin ünlü rasatçısı Ali Kuşçu’nun damadı ve Şeyhülislam Ebu’s-suud
            Efendi’nin babasıdır. İskilip’te doğmuştur. Zahîri ilimleri kayın babası Mevlânâ Ali
            Kuşçu’dan tahsil eylemiştir. Ma’nevî ilimleri ise Kayserili Şeyh İbrahim Tennûri’den
            öğrenmiş, şeyhten icazet alarak halifesi olmuş, 886 h. / 1481 m. yılı Hac dönüşünde
            İstanbul’a yerleşmişlerdir. Sultân II. Beyazıd, şeyhi çok sevdiğinden İstanbul’un en
            güzel yerine onun namına güzel bir zaviye yaptırmışlardır. Kendilerini; ümera vüzera,
            kazaskerler ve diğer ilim ehli her zaman ziyaret ederlerdi. II.Beyazıd, şeyhle yalnızca
            sohbet etmekten pek hoşlandıkları için, çoğu zaman şeyhi saraya davet ederek, hoş
            sohbetlerinden ve faydalı sözlerinden istifade ederlerdi. Nihayet II.Beyazıd da, Şeyh
            Yavsi’ye mürid olmuşlardı. Bu sebebden II.Beyazıd’a “Şeyh Sultân” denilirdi. 918 h.
            1512 m. yılında II.Beyazıd’ın ölümü üzerine Şeyh Yavsi Hz.’leri memleketi olan İskilip’e
            dönmüşler, iki yıl kadar da, burada halkı irşada çalıştıktan sonra nihayet 920 h. / 1515
            m. yılında İskilip’te vefat etmişlerdir. Oğlu Ebus-suud Efendi tarafından kabri üzerine
            mükemmel bir türbe yaptırılmıştır.
               Şeyh Yavsi’nin Şeyh Bedreddin-i Simavi’nin “Varidatü’l kübra”sı üzerine şerhi vardır.
            Hayat menkıbelerini okumak isteyenler “Künhülahbar” ve “Tacü’t tevarih” gibi eserlere
            müracat edebilirler.  “Ta’likat ala tefsiri’l-Beyzavi”, “Ahvalü’s-sülûk Fi’t-tasavvuf” ve
                              29
            “Hakikatü’l -hakayık fi keşfi asari’d-dakayık” ismindedir.














            28   Latifi, Tezkiretü’ş-Şuarâ, Haz. Doç. Dr. Mustafa İsen, Kültür Bak. Yay. Ankara 1990 syf: 209
               Lamiî; a. g.e. V. 164 a,  Bursalı Mehmet Tahir: a. g.e. syf : 135 - 136,  Karabulut, Ali Rıza; a. g.e. syf: 15,
               İslam Ansiklopedisi c.5 syf: 183, Yurd, Ali İhsan; a. g.e. syf :135 - 136
            29   Bursalı Mehmet Tahir; a. g.e. c. 1 syf: 226, Âli; a. g.e. V. 212 a
   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36