Page 246 - ibrahim_tennuri_gulseni_niyaz
P. 246
Prof. Dr. Muhittin Bağçeci | Dr. Rasim Deniz | Şeyh İbrahim Tennûrî ve Gülşen-i Niyâz
Gül kokudur çiçek degül gerçi biter dikende gül
Sûret egerçi hubdur canile buldı i’tibâr
Berk-i gül ol gülâbıçün oldı kadeh şarabıçün
Harfile on hıtabiçün ma’ni eyle ıhtıyâr
Aksi ko âfitâbı gör rengi geçer gülâbı gör
Câmde ol şarabı gör iç ki görine âşikâr
Virme gönül bahara kim sonu hazana irişür
Bildi bilen ki perde gül köhne bahar nevbahar
Kime kim varsa basîr-i ibretile kılur nazar
Bakdığı yirde yüz haber anladu sırrını tutâr
[117a] Gülşen-i âhiret güli oldı cemâl-i Ahmed’î
Süsen vü sünbül ve nesteren oldı çâr-yâr
Cümle çiçek vücudına gül sebeb oldı olmağa
Niteki ki Mustafa içün oldı bu cümle kâr-bâr
Fer’i ko aslın istegil hicri ko vaslın istegil
Zehründür şekerinle nar ile bir degül enâr
Milk-i fena budur baka ahiret oldı Mustafa
Fahr ü şeref ol ildedür bunda hatadur iftihar
Hâli döner ağaçlarun andan olurbu hâl tuş
Bitmez işün, çün olasın bir sıfat ile ber-karâr
Ölmeden ölmedi diri ger çemen ve ger semen
Ölmeden ölümi sever her kişinün ki aklı vâr
İbrahim uşbu sözi ko canı gözile sır gören
Hâl ile gördi, sârini şiir idinmegil şi’âr
Müfteilün/mefâil/müfteilün/mefâil
Kurı söze kalan kişi kalmadı ıssı ile karar
246