Page 329 - kappadokia_kralligi
P. 329

ROMA-BİZANS DÖNEMİNDE KAİSARİA’DA YAŞAMIŞ ÜNLÜ KİŞİLER VE KAPPADOKİA BABALARI

              Roma İmparatorluğu’na vasal olan Ermeni Kralı Drtad, Kayseri’den geç-
            tiği sırada, Ermenice ve Grekçe bilen Aziz Krikor Lusavoriç’i de kendisine
            sekreter olarak atadı. Ancak çok geçmeden bir bayram sebebiyle Kral Drtad
            tarafından Tanrıça Anahid’e hediye sunması istenildiğinde buna karşı çıkan
            Aziz Krikor’un Hristiyan olduğu anlaşıldı ve ayrıca Kral Drtad’ın babası
            Kral Khosrov’un katilinin de Krikor’un babası Anak Bartev olduğu ortaya
            çıkınca, Aziz Krikor, Kral Drtad’ın emriyle, bugün Türkiye-Ermenistan
            sınırında bulunan ve Khor Virap olarak adlandırılan bir zindana atılarak
            burada 13-15 yıl kadar hapsedildi.
              MS 288 yılında Hüsrev’in oğlu, Ermeni kralı III. Dırtad (Tridat) Fridates’in,
            yakalandığı “domuz ya da likantropi hastalığını ” tedavi ederek kralın
                                                          13
            güvenini kazandı ve kral başta olmak üzere prensleri, orduyu Hristiyan
            etti. Ancak bu aristokrasiden yani tepeden gelen din değiştirme işi halk
            tarafından benimsenmedi ise de Kirikor’un (Grigor) büyük gayretleri ile
            zamanla amacına ulaştı ve binlerce insan Hristiyanlığı kabul etti. Kral’ın
            da bu süreci hızlandırdığı anlaşılıyor.
              Lusavoriç bu başarılarından sonra III. Dırtad’ın ülkesindeki bütün beyleri
            Hristiyanlığın büyük merkezi olan Kayseri’ye getirdi. Zira Kayseri Hristiyan-
            lık biliminin öğretildiği Anadolu’nun en büyük dinî merkezi idi . Kendisi de
                                                                     14
            hükümdarın tahsis ettiği altınla süslü iki tekerlekli ak katırların çektiği bir
            araba içinde şehre girdi. Kayseri’de toplanan ve birçok piskopostan oluşan
            bir ruhanî meclis, Krikor’un dinî rütbesini yükseltmek ve ona piskoposluk
            görevini vermek için karar aldılar. Böylece Krikor Lusavoriç, Kayseri başpis-
            koposu Leontius tarafından takdis edilerek Ermeni kilisesinin “Kathogikosu”
            (milletin temsilcisi) rütbesini aldı. Hatta Aziz Krikor’un Kayseri’ye bu ikinci
            gelişinin dönüşünde yanında Zenop Klag (Muş Tarih Yazarı) başta olmak
            üzere pek çok Kappadokialı keşişi de Ermenistan’a götürerek kabul ettirdiği
            Hristiyanlık, Ermenilerin devlet dini haline gelmiştir. Bu sebeple Krikor’a
            “Lusavoric” yani “nur saçan= aydınlatıcı” unvanı verilmiştir.

              Yeni dinin yayılması ile ülkedeki Zerdüşt Tapınakları bir bir yıkılmış ve
            yerine “Ecmiyazin Kiliseleri” kurulmuştur. Krikor Lusavoric’in Kayseri


            13   Halk anlatımına göre bu hastalık domuza dönüşme olarak adlandırılmaktaydı ve bu yüzden heykel
               sanatında Dırdat, domuz şeklinde görüntülenmektedir.(Ya da kendini “kurt” zanneden insan-
               ların yaşadığı psikolojik bir hastalığa verilen isim olarak da bilinmektedir. Ortaçağ’da
               “Kurt Adam” olarak tarif edilen hastalığı bu günkü tıp literatürü “Anti sosyal kişilik
               bozukluğu” adı ile belirtmektedir.)
            14   Türkiye Ermeni Patrikliği, Kayseri ve S. Krikor Lusavoriç Kilisesi, İstanbul, 1986. s. 34


                                                                             329
   324   325   326   327   328   329   330   331   332   333   334