Page 205 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3
P. 205

[1156] 196 / HİS                   KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹


                                    olan danamızın velâdeti târîhidir” başlığı    Eylemiş gerdun bizi ah senc-i mihnetde
                                    altında  gördüğümüz  tarih  manzumesi,                           kebâb
                                    onun şiirlerinin mahiyeti hakkında da ay-
                                    rıca bir fikir vermektedir:           Vâdi-i Remzîde oynatdık semend hâme
                                                                                                       gibi
                                    Kudûmüne nigeh-rûz olmuş idik gerçi bir    Sen de Mes’ûd ehl-i âdâb ile oldun hem-
                                                               müddet                                 rikâb
                                    Hele Tanrı yetiştirdi toparlak bir levend
                                                                 dana     Bahr-i ilm ü ma’rifet Remzî Efendi kim
                                                                                                      anın
                                    Sütün çok eylesin günden güne Mevlâ    Nâvdân-ı hâmesinden hep gelendir
                                                              anasının                             feyz-i âb
                                    Bize bozdurdu perhîzi şeker bir
                                                        dil-pesend dana   Tab’ının âsârı dâd-ı Hazret-i Vehhâbdır
                                                                          Zâtı sîm ü zerd ile şîrâzelenmiş bir kitâb
                                    Yiyüp on parmağımla kaymağın Mes’ûd   Kaynakça:  A.  Emin    Güven,  Şair    Hisarcıklı-
                                                            didim târîh  zâdeler, s. 73; Güven, Kayseri’de Mecmualar, s.
                                    Bizim inek doğurdu mevsiminde sûdmend   73-128.            ATABEY KILIÇ
                                                                 dana
                                                               H 1239
                                                                        HİSARCIKLIZÂDE MUSTAFA EFENDİ
                                                                         Âlim,  müftü  (Kayseri,  1736  –  Kayse-
                                    Şiirlerine örnek olmak üzere bir gazeli:  ri,1814).  Adı,  Mustafa  Haşim’dir.  Kayse-
                                                                         ri’de vaizlik görevi yapan Şeyh Mehmed
                                    Kâh sun lâlini sâki kâh sun sahbâ-yı nâb  Nazım  Efendi’nin  oğludur.  Eğitimini
                                    Böyle bir lutf ile olsun bâri rindân   Kayseri’de tamamladı. Bu bilgin, müder-
                                                              kâm-yâb    rislik  yaparak  yüzlerce  öğrenciye  icazet
                                    Câbecâ  üftâdegânın bezmini teşrîf kıl  verdi. Birtakım özelliklerinden dolayı da
                                    Ey perî-pâkîze-ensab zât-ı pâk-i müstetâb  “Ayaklı  Kütüphane”  adını  aldı.  Pervane
                                                                         Medresesi müderrisi ve Gevher Nesibe/
                                    Lîk heman kendi elinden sâgarı sun   Şifaiye  Medresesi’nin  son  müderrisleri
                                                                sâkiyâ   arasında yer almaktadır.
                                    Bâde-i nâb olmaz ise bâri olsun zehr-i âb  Akşehirlizade  Hafız  Osman  Efendi*  ile
                                     Nâgehan dil düşdi ah nâzende bir    birbirlerinin yerine geçmek suretiyle, bir-
                                                           Rum-zâdeye    kaç kere Kayseri müftüsü oldu. 1794 yı-
                                     Bülbül-i dil bir gül-i pür-hâra itdi intisâb  lında, Akşehirli Hacı Osman Efendi’den
                                                                         sonra Kayseri müftüsü oldu. İki yıl sonra
                                     Bâb-ı adle doğrulup geldim mürüvvet kıl   görevden alındı. 1789 yılında tekrar Kay-
                                                                 bana    seri müftüsü oldu. Bir müddet fetva hiz-
                                    Gel güzel başın içün olsun şeh-i âlî-  meti verdikten sonra görevinden ayrıldı.
                                                                cenâb    1803  yılında  tekrar  müftülüğe  atandı.
                                                                         1807  yılında  Akşehirli  Hafız  Osman
                                     Her ne şey itdiyse itdi çeşm-i sehhârın   Efendi’nin  atanıp  birkaç  yıl  müftülük
                                                                 senin   yapmasının ardından 1810’da tekrar Kay-
                                     Aldı akl-ı âlemi meftûn oldı şeyh şebâb  seri  müftüsü  oldu.  Karslı  Ali  Paşa’nın
                                                                         Kayseri  Mutasarrıflığı  sırasında  (1812)
                                     Dehre pertev-bahş olan nûr-ı cebînin   birçok  idam  gerçekleştirildi.  İdamlarla
                                                              var iken   fetva arasında ilişkisi kurulmuş olmalı ki,
                                     Ne yüz ile karşı durur bilsem âyâ âfitâb  bir  gece  Müftü  Hisarcıklızâde  Mustafa
                                                                         Efendi’nin  konağının  kapısı  yakılır;  bu-
                                     Bir tarafdan nâz-ı yardır bir tarafdan   nun üzerine suçu işleyen kişi tespit edile-
                                                            cevr-i çerh  rek idam edilir. Bu dönemde, Akşehirli-
   200   201   202   203   204   205   206   207   208   209   210