Page 263 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3
P. 263
[1214] 254 / İBN KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹
lar şehrin etrafını çeviriyordu. Şehrin ra da tenezzül etmedik. Cennetler zorluk-
içinde çarşı, hatta dükkân bulunmuyor- lara katlananlar içindir. Allah’tan ahireti
du. istediğimiz için zafer kazanmadan yağma
Selçukluların veziri Sahip Fahreddin Ali yapmadık. Bizim eğerlerimiz Selçuklu
çok zengin bir zattı. Medresesinde bulu- tahtından daha kıymetlidir” dedi.
nan (Sahabiye Medresesi*) otağ ve çadır- Sultan’ın yanında ona katılan birçok Sel-
ları, en büyük hükümdarların sahip ol- çuklu ümerası vardı. Ayrıca esir olarak
madığı şeylerdi. O, iyilik seven ve hayır götürülen Selçuklu ve Moğol ileri gelen-
işleyen biri idi. leri de bulunuyordu. Sultan ikinci olarak
Muineddin Süleyman Pervane ve karısı Sultan Hanı* yanında konakladı. Bu han
Gürcü Hatun’un çok değerli gizli servet- Karatay Kervansarayı*’ndan daha büyük
leri ele geçti. Bu servete ve evlerine el idi. Hanın vakfından civarda yayılan ko-
konuldu. yun sürüleri bütün askerin yemeğini kar-
Sultan askerin seferden ve savaştan bık- şıladı. Buradan hareketle birkaç konakta
mış, azıklarının azalmış olduğunu gördü. konaklayıp kestirmeden şimdiki
Zaten kâfirlerden (Moğollar) karşı koya- Pazarören’e* (eski Yabanlu Pazarı), bura-
cak bir kimse kalmamıştı. Onların ceza- dan da Elbistan’a kadar ilerleyip savaş a-
ları verilmişti. Halk rahatlamıştı. Anado- lanını gezdiler ve Moğolların cesetlerini
lu’nun otlağı çiğnenmiş olduğu için ot- kartalların, vahşi hayvanların ve diğer
laklar mahvolmuş, yemler azalmıştı. Ekin kuşların parçaladıklarını gördüler. Sultan
azalmıştı. Bir sıkıntı olmadan gitmek ge- ve askerleri Allah’a şükredip buradan
rekirdi ve icap ederse gelecek yıl gene geldikleri yol istikametinde, Göksun,
gelinebilirdi. Bu sebeplerle sultan 25 Ni- Maraş, Çukurova ve Halep yolu ile ülke-
san Pazartesi (bugüne göre Pazar) günü lerine döndüler.
Sivas’a doğru yola çıktı. Kendisine gelen Kaynakça: Faruk Sümer, Yabanlu Pazarı Sel-
hediyeleri emirlerine dağıttı. Yolda ilk çuklular Devrinde Milletlerarası Büyük Bir
önce Kubarlu’da (Kumarlı veya Kayırlu, Fuar, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, İstan-
Kayırhan) konakladı. Burada Selçuklu bul 1985; İbn Şeddad, Baypars Tarihi (Siretü’s-
Sultanı Gıyaseddin ve naibi Pervane’den Sultan el-Melikü’z-Zâhir Bey Bars), (terc. Şe-
refeddinYaltkaya), TTK, İstanbul 1941; Turan,
Zahireddin Tercüman isimli elçi geldi. SZT.
Elçi, onların nereye gittiklerini bilmedik- MEHMET ÇAYIRDAĞ
lerini ve gitmeyip beklemelerini istedik-
lerini bildirdi. Sultan Baybars ise, kendi- İBRAHİM BEG
sinin her zaman ahde vefa gösterdiğini, Mevlevi-şair (Kayseri, XIII. yüzyıl sonları
defalarca yazdıkları davet ve ricaları ka- ve XIV. yüzyıl başları). İbrahim Beg’in
bul ederek en uzak yerlerden buraya gel- Kayserili olduğu, şiirlerini ihtiva eden e-
diğini, onların kararlaştırdığı gibi davran- serindeki bir kayıttan açıkça anlaşılmak-
madıklarını ve sözlerinde durmadıkları- tadır. Şairin doğum tarihi bilinmemekte-
nı, “Hakk’ın gelip batılın gittiğini, ancak dir. Hayatı hakkında şuara tezkireleri ile
onların küfrü tercih ettiklerini, onların eski biyografik kaynaklarda bilgi yoktur.
artık Moğollarla birlikte fena insanlar ol- Elde bulunan eseri ise biyografisiyle ilgili
duklarını” ifade etti. Sultan onların Mo- bazı ipuçları taşır. Eserinin Mevlâna’ya
ğollarla savaşamayacaklarını anlamıştı. övgü mahiyetinde beyitler ihtiva etmesi,
Onlar devletten çok eğlenceyi, safahatı içindeki bütün hikâyelerin Mesnevi çevi-
tercih ediyorlardı. Sultan elçiye yine risi veya şerhi karakterinde oluşu, muhte-
“Pervanenin yakınlarını yanımda götürü- lif şiirlerinde Mevlâna’yı anması gibi hu-
yorum, Allah’ın verdiği bu küçük zafer suslar, onun Mevlevi bir şair olduğunu
bize yeter. Bundan sonra onunla konuş- açıkça ortaya koyar. Yine şiirleri, “ehl-i
ma ve yardımlaşma olmayacaktır. Ana- sünnet” akide’sini benimsemiş bir kimse
dolu’nun insanlarına ve mallarına do- olduğunu gösterir. Müritliğin 10. şartını
kunmadık. Moğollara vereceğiniz malla- “fütüvvet” olarak göstermesi, Âşık Paşa,