Page 353 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3
P. 353
[1304] 344 / İSH KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹
liyetlerini sürdürmüş tasavvufî bir yol- Tarikatın en eski kaynaklarından biri
dur. Güney Asya’nın İslamlaşması ile ya- olan Hatîb Ebubekir tarafından Arapça
kından ilgili olan Kâzerunî, rivayete olarak kaleme alınan Firdevsü’l-
göre,vefat ettiğinde Müslüman olmasına Mürşidiyye fî Esrâri’s-Samediyye isim-
vesile olduğu 24.000 kişinin isminin ya- li eser, iki defa Farsçaya Kadı Ahmed
zılı olduğu bir belge ile doğduğu şehirde oğlu Çömezzâde Mehmed Şevkî tarafın-
defnedildi. Türbesiyle birlikte oluşan kül- dan (Ö Bursa, 1688) Türkçeye çevrildi.
liye, zamanla bölgenin en çok ziyaretçisi (Süleymaniye Ktp. Esad Efendi Kit. Nu:
olan yerlerden biri oldu. Özellikle fakir 2429.) Eser Fritz Meier tarafından
ve muhtaçlara yönelik hizmetleri, bağış- 1948’de Leipzig’de neşredildi.
ların da artmasını sağladı. Bu ilgi, İran Kaynakça: Mustafa Kara, Bursa’da Tarikatlar
bölgesinde açılan ve sayıları altmışa ula- ve Tekkeler, Bursa 2000; Hamid Algar,
şan dergâh ile daha da büyüdü. Şah İs- “Kâzenuriniye, DİA, C XXV; Mahmud b.
mail 1503’te şehri zapt edip dergâh ve Osman, Firdevsü’l-Mürşidiye, (nşr. F. Meier),
Leıpzig 1948.
külliyeyi harap ederek buranın 4.000 MUSTAFA KARA
mensubunu da öldürünce, tarikatın par-
lak dönemi sona erdi. Kayseri’de bulunan Ebu İshak Kâzerunî Tekkesi
Tarikatın Anadolu’ya girişi muhtemelen, Bu tekke, maalesef yakın zamanlarda
Bizans’a karşı yapılan seferler dolayısıyla (80’li yıllarda) kalıntıların bulunduğu ma-
cihada katılan Kâzerunî dervişleriyle ol- halle ile birlikte Belediye tarafından orta-
muştur. Tarihî belgelerde, 1346’da dan kaldırıldı. Tekkenin yeri Yoğunburç’-
Halep’te bir Kâzerunî tekkesi olduğu an- un güneyinde, Kiçikapı*’ya giden yolun
laşılmaktadır. Osmanlılarda ilk tekke karşı tarafında idi. Eski evler arasında, to-
1400 yılında Yıldırım Bayezid zamanın- nozu çok yüksek olduğu için fark edilen
da Bursa’da kuruldu. Molla Fenârî tara- yapı, Köşkeroğlu (Kalkat) ailesi ve komşu-
fından tasdik edilen tekkenin vakfiyesini larınca ev olarak kullanılıyordu. Aile, bu-
Adnan Erzi, Vakıflar Dergisi’nde neşret- gün de burada bulunan iki mezardan biri-
ti (s. II, 1942). Tekkenin yöneticisi, Emir nin Ebu İshak Hazretlerine, diğerinin de
Sultan ile birlikte Buhara’dan Bursa’ya kendi dedeleri olan bir şeyhe ait olduğunu
gelen Seyyid Muhammed Natta olmuştur. ifade etmektedirler. Ayrıca, mezarlar üze-
Külliyenin cami ve türbesi mevcuttur. rinde oluşan basit yapılı türbeye hediyeler
Anadolu’da ikinci tekke 1418 tarihinde getirildiğini ve fukaraya yemek dağıtıldığı-
Konya’da kuruldu. Erzurum, Edirne ve nı söylemektedirler. Kayseri’de Ebu
Kayseri’de Kâzerunî türbe ve tekkesi var- İshak’ın, Peygamber’in (A.S.) sancaktarı
dır. Türbeler de yanlışlıkla, Ebu İshak olduğu belirtilir. Ona “Ebu İshak
Kâzerunî’ye ait olarak bilinmektedir. Alemdarî” ismi verilmiş olup, ismi şehir-
XVI. yüzyılın başında Kâzerun’daki mer- deki veli listelerinde bu şekilde geçmekte-
kez dergâh yıkılınca, tarikatın Anadolu ve dir. Şimdi Seyitgazi Mahallesi’nde olan
Balkanlar’daki yayılma hızı da azalmış, tekke ve mezarların yeri, eskiden Alaca
zamanla tamamen diğer tarikatların için- Mescit ve Tekke Mahalleleri içindeydi.
de erimiştir. XVI. yüzyıl başlarında yapılmış olan Os-
XVI. yüzyılın başlarında Anadolu’da ya- manlı vakıf tahririnde Kayseri’deki bu
şayan Theodore Spandouyn Canfasin tekke, “Vakf-ı Zaviye-i Ebu İshak der
dört tarikattan bahsetmiştir. Edhemîler, Kayseriye, vakf-ı Ahmed Çelebi” başlığı
Kalenderîler, Torlaklar, İshakîler. İshakî- ile kaydedilmiştir. Bu tahrirde, zaviyenin
lerden bahsederken şöyle diyor: gelir kaynakları (akar) olarak Gavri (Gel-
“Bazıları saçlarını ve sakallarını uzatır, veri) köyünün, Başviran Mezrası’nın (e-
bazıları ise sakallarını. Kafalarını tıraş e- kinliginin), Develi Karahisarı’ndaki (Ye-
derler. Yünlü sarıklar sarar, kendilerine şilhisar) Ayaküsden köyünün vergi gelir-
özgü sancaklar taşır, demir veya gümüş leri ile, Koyuncu Hanı, Meydan ve Sırcalı
küpe takmazlar.” Kümbet yanında birer arazinin, Kires’de