Page 65 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3
P. 65
[1016] 56 / HAL KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹
olarak Fransa’ya da gönderilmiş. İncili’- pin görüldüğü oyunlar: Bakkallık Oyu-
nin kara kuru kılığına bakarak küçümse- nu, Bursalı Leyla Oyunu ve Şairlik O-
yen Fransa kralı demiş ki: yunu’dur.
- Bana senden başka gönderecek adam
bulamamışlar mı? Ortaoyunu’nda Kayserili Tipi
İncili Çavuş şu cevabı vermiş: Kayserili tipi, gölge oyununda olduğu gibi
- Osmanlılar, adama göre adam gönde- ortaoyununda da taklit tipleri arasında yer
rirler. Beni de sana göndermelerinin se- almaktadır. Adı genellikle “Mayısoğlu”-
bebi bu olsa gerek! dur. Bu ismin dışında, “Zübüroğlu Mah-
mut”, “Hacı Yorgioğlu Bodosaki Narcisi-
Karagöz’de Kayserili Tipi dis” ve “Kayserili” şeklinde kullanımları
Farklı renkleri bünyesinde barındıran da vardır. Kayserili tipi daima bir tüccar-
Osmanlı toplumunda, Karagöz oyunları- dır. Mesleği; yağcı, yumurtacı, pastırmacı
nın cemiyetin yaşayışı, örf ve âdetleri ile veya bakkaldır. Yünden dokunmuş, koyu
sıkı bir ilişki kurduğunu görmekteyiz. O- renkli bir şalvar ve üzerine genellikle göm-
yunda Hacivat’ın şahsında hâkim tabaka lek giyer. Belinde yün kuşak sarılı olup,
ve zihniyetin şahsiyeti; Karagöz’ün şah- başında etrafına yazma dolanmış bir fes,
sında ise saf ve temiz halkın şahsiyeti ayağında da nakışlı yün çorap ve çarık
sembolize edilmiştir. Önceleri tasavvufi vardır. Bu tip; kurnazlığı ve becerikliliği ile
bir karakter taşıdığı ifade edilen Karagöz âdeta mağrur, hatta bazen mütecaviz ve
oyunu, XVII. yüzyıldan itibaren büsbü- küstahtır. Pazarcılar Oyunu’nda
tün sosyal bir hiciv mahiyeti kazanmıştır. Kavuklu’nun kendisine, “Gülşen Ağa” di-
Devletin sınırlarının genişlemeye başla- ye hitap etmesine içerleyerek: “Beri bah,
masıyla birlikte, padişahın tebaası olan bana koyde Gülşen Mayısoğlu derler, sen
muhtelif unsurların dili, lehçesi, örf ve kim oluyon da bana cısçılbah Gülşen di-
âdetiyle oyunlarda temsil edildiği görül- yon, tekerin ikiye böldüğü!” diye çıkışır.
mektedir. Temsil sayesinde bu unsurlar Ferhat ile Şirin Oyunu’nda da Kavuklu’ya
arasındaki farklılık, kavga ve mücadele “Gözünü dört aç, yaya kalırsın ağam!” di-
yerine bir ironi havası içinde giderilebil- yerek kurnazlığını hatırlatıp övünür.
miştir. Her gün sokakta rastlaşıp birbiri- Kayserili, çevresindekilere nazik olmak
nin dilinden ve düşüncesinden anlama- için hiçbir gayret göstermez; aksine, en
yan unsurlar, Karagöz temsillerinden ufak sebepten hiddetlenip ağzına geleni
“katharsis” denilen bir ferahlama hissi söyler. Taklitlerin meydandaki daimî
ile, bir ironi havası içinde memnun ola- muhatabı olduğundan, Kavuklu sık sık
rak çıkmışlardır. Kayserilinin hışmına uğrar. Kayserili,
Karagöz’de Kayserili tipi, taklit tipleri Kavuklu’yu “Kaldırım ireçeli”, “Kılkuy-
içinde yer almaktadır. Eli sıkı olup kur- ruk” ve “Tekerin ikiye böldüğü” gibi söz-
nazlığı ile övünür. Orta Anadolu’dan ge- lerle tahkir eder durur. Kavuklu ise ona
lir ve oranın yöre ağzıyla konuşur. Mes- söz anlatmaktan aciz kalınca Pişekâr’ı
lekleri arasında bakkallık, pastırmacılık, imdada çağırır.
yağcılık ve kavaflık en bilinenleridir. Gi- Kayserili, mahalli şivesinin bütün hususi-
yiminde çok renklilik hâkimdir. Perdeye, yetlerini muhafaza etmiş olmasına rağ-
“Kayseri’nin dağı başı bostandır” türküsü men, içgüdüsel kurnazlığı ile şehrin türlü
ile gelir. Fıkraların tersine, gölge oyunun- görüntüsüne kolayca uyum sağlamış ve
da Kayserili, Karagöz karşısında yenilir. saf bir köylü kimliğinden çok fazla uzak-
Karagöz, Kayserilinin şivesini beğenmez, laşmıştır.
kullandığı kelimeleri düzeltmeye çalışır, Kayserili, meydana türkü söyleyip tahta
kaşıkla oynamasından hoşlanmaz, Kay- kaşıklarla oynayarak çıkar. Bazen Kavuk-
serili kendini aldatmaya geldiğinde lu’yu da elinden tutup kendisi ile oyna-
Karagöz’e inanır ve Kayseriliyi, alacağını maya zorlar. Bu tipin görüldüğü oyunlar:
vermeden gerisin geriye gönderir. Bu ti- Büyücü Hoca Oyunu, Ferhat ile Şirin