Page 314 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 4
P. 314

KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹                          KÜL / 305 [1747]


           göre dinî törenlerde kullanılan ve BIBRU
           olarak  anılan  kapların  ilk  örnekleridir.
           Bunlar aslan, antilop, boğa, manda, tav-
           şan, köpek, yaban domuzu, salyangoz ve
           kartal ya da keklik gibi çeşitli kuş türleri
           biçimindedir. Ayakta duran ya da bacak-
           larını kıvırmış yatan hayvan figürinleri ile
           hayvan kafası biçimindeki kaplar iki fark-
           lı grup oluşturtmaktadır. Bir ucunda koç
           ya da manda başı şeklinde akıtacağı olan
           tekne biçimli kaplar, Sümer edebiyatında
           izleri  bulunan  ve  bir  festival  sırasında
           tanrının gezdirildiği dinî bir nehir yolcu-
           luğunu  temsil  etmektedir.  Kaniş  gibi
           uluslararası  bir  merkezde,  Sümer-Akad
           geleneğine  ait  ayinleri  canlandırmak
           muhakkak ki önemlidir.
           Bir diğer grup kült kabı ise çizme şeklin-
           dedir.  Çoğunlukla  geometrik  şekillerle
           bezenmişlerdir  ve  Kültepe’ye  özgüdür-
           ler. İnsan biçimli ve insan kafası biçimin-
           deki kaplar da muhtemelen gündelik kul-  Kültepe’de dinî törenlerde kullanılmış, akıtacağı boğa başı
           lanım için değillerdi. Kurşun figürinlerde   biçimli kap (Kayseri Arkeoloji Müzesi)
           görüldüğü gibi yerel tanrı ve tanrıça tas-
           virleri de dinî törenlerde kullanılmaktay-  tasvirler,  dönemin  dinî  inanç  sistemi
           dı. Baştanrıçayı ya da ilah ailesini mitolo-  hakkında önemli bilgiler vermektedir.
           jik yaratıklarla birlikte betimleyen kurşun
           figürinler  ve  onların  taş  kalıpları  Külte-  Karumun Sonu
           pe’de  çıkarılan  en  önemli  tasvirli  sanat   Henüz hiçbir yazılı kanıt bulunamaması-
           eserlerindendir. Dinî törenlerde kullanı-  na  ve  mimari  kalıntıların  yetersizliğine
           lan  bu  küçük  heykelciklerin  Yakın   karşın, I a katı buluntuları Hitit kültürü-
                                               nün  doğuşuna  işaret  eder.  Özellikle  bu
           Doğu’da yaygın olarak bulunduğu bilin-  katın mezarlarından toplanan veriler, bu
           mektedir.                           kattaki  yerleşimin  sona  ermesi  ile  Eski
           I b katında bulunan tanrı ve tanrıça hey-  Hitit Krallığı Dönemi’nin başlangıcı ara-
           kelcikleri  çok  farklı  malzemelerden   sında oldukça kısa bir ara olduğunu gös-
           yapılmıştır. Kazılarda baştanrıçanın çıp-  terir.  I  a  yerleşiminin  sona  ermesinden
           lak  ve  ellerinde  göğüslerini  uzatırken   sonra karum alanında uzun bir süre yer-
           betimlenmiş  heykelciklerinin  fildişi,   leşim olmamıştır. Kültepe’de Hitit İmpa-
           fayans  ve  bronzdan  yapılmış  örnekleri   ratorluk  Dönemi*’ne  ait  kültür  kalıntısı
           ortaya çıkarılmıştır.               keşfedilmemiştir.
           Kültepe’den  çıkarılan  en  önemli  arkeo-  Kazılarda  bulunan  sikkeler,  Geç  Roma   Kaniş, eski Yakın Doğu’nun
                                                                                   en seçkin seramik üretim
           lojik   bulgular,   Mezopotamya   ve   Dönemi’nde Aşağı Şehir’in bir kısmının   merkezlerindendir.
           Suriye’den Anadolu’ya ithal edilen silin-  çiftçi toplulukları tarafından kullanıldığı-
           dir  mühürler  ve  mühür  baskılarıdır.   na, bir kısmının ise nekropol görevi gör-
           Genellikle korunması gereken taşınabilir   düğüne işaret eder. Buluntular arasındaki
           ya  da  taşınmaz  eşyaya,  nakledilen  şahsi   Selçuklu  ve  Osmanlı  Dönemlerine  ait
           eşyaya ya da ticari mallara tutturulan kil   sikkeler  ve  seramik,  Kaniş  şehrinin  bir
           topakların üzerinde yazılar ve damgalar   parçası  olan  topraklarda  o  dönemlerde
           bulunmaktadır. Kültepe nüfusunun koz-  yerleşim  olduğuna  dair  kanıtlar  sunar.
           mopolit yapısı çeşitli mühürcülük üslup-  Kayseri’nin resmî kayıtlarına göre bölge-
           larının  gelişmesine  yol  açmıştır.  Bu   ye  XVII.  yüzyıldan  itibaren  verilen
           mühürler ve onların baskıları üzerindeki   “Karye-i Kınış” adı da bölgenin antik adı
   309   310   311   312   313   314   315   316   317   318   319