Page 372 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 4
P. 372

KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹                         MEH / 363 [1803]



            ve tevhid esnasında dinle ilgili işlerin üzerimize yüklediği görevlerimizden
            olduğu  üzere  İslam  dininin  koruyucusu  ve  âlemlerin  Rabbinin  Resulünün
            halifesi olan yüce Padişahın sürekliliği ve gelecek ömürleri için dua edilmiş
            ve kutsal nefeslerine muhalefet eden kimselerin kahrolması samimî olarak
            dilenmiştir. Yüce devletimizin yüce vekillerinin en sadıklarından olan sizler
            gibi ümmetin hayırlılarından olan keremli zatlar için Padişah katında kadir
            ve kıymetlerinin artması duası da usulünce eda edilmektedir. Hatta o tarafa
            varıldığında gerek söz konusu dergâhta bulunan ve gerek kasabadaki namazı
            terk eden ve her türlü günah ve fuhşu işleyen şahısların müstehcen usulleri-
            ni önlemek üzere bu kulun [Said Efendi’nin] Padişah tarafından gönderilme-
            si,  yüce  kerametlerinden  ve  yüce  halifeliğin  sırlarındandır.  Şimdiye  kadar
            Padişahın kutsal nefeslerinin bereketiyle başıbozuk kimseler dil kımıldata-
            mayıp yüce şeriate uymaları, beş vakit namaza alışmaları Efendimiz Padişa-
            hımızın yüce sayelerinde bu kul tarafından çokça sağlanmıştır. Allah’a and
            olsun ki kutsal nefesler sayesindedir. Daha önce andığımız mühtedi kadın
            olayı gibi çok hikmetleri barındırmaktadır. Yüce işaretleri maddeten gerçek-
            leştikten sonra hakikatte sabit olmuştur. Padişahımızın yüce buyrultusu gel-
            meden beş gün önce Hacı Bektaş Veli Efendimiz mana âleminde, “Bizi iste-
            yen  çoktur.  Biz,  sizi  murad  ettik!”  buyurmuşlardır.  Böyle  denilince  hayret
            edilmişti. Kimseye söylemeyiniz. Ayrıca buyurmuşlardı ki: “Tertemiz şeriati
            uygulayıp yüce tarikati canlandırıp yüce sünneti baki kılacaksın.” Zaten hey-
            betli,  kerametli,  güçlü  Padişahımız,  Allah  dostu  efendilerimizden  ayrı  ve
            gayrı değildir. Özetle gerçeğin tahrikiyle hareketlenmiş ve gerçeğin sükûna
            kavuşturulmasıyla  sakinler  bulmuşuz.  Mevla  kusurlarımızı  af  ve  mağfiret
            etsin. Peygamberlerin efendisi hürmetine, amin. Efendim, her ne kadar bu
            duacınızın elinden fetih gerçekleşmişse de bu günahkârlar için çok çok irade
            sarf ettiğimiz hâlde velinimetimiz Padişahımızın kutsal nefesleri pençesine
            geçip dönmedikçe faydası olmamıştı. Kısacası padişahlığın etkisi sayesinde
            bu kul bir anahtar oldu. Bu yakınlıkla “ihsan üstüne ihsan” gereği Peygamber
            Efendimizin  yüce  sünnetini  canlandırmaya,  “Hayra  delâlet  etmek  kişiye
            yeter.” yüce ifadesi üzere yüce zatlarını kurtuluş ve doğruluk delili sayarak
            bazı emniyet tedbirlerinin arzına cesaret gelmiştir. Şöyle ki: Aslında şerefli
            Dergâhta başlangıçta cami vardıysa da geçmiş zamanlarda bazı zındık grup-
            ları laubali davrandığı için gözden düşmüş ve yıkılmış olup henüz dört duva-
            rı hazır ise de çatısı yok olup yerine namaz kılınabilecek minareli bir cami
            yapılması tam anlamıyla ecir ve sevap gerektirecektir, bu şüphesizdir. Velini-
            met ve gönlü her şeyden haberdar olan Padişahın her zaman böyle hayırlı
            işler yaptığı işitilmiş ve geçmiş tarihlerde de görülmüş şeylerden olarak ve
            yüksek himmetleri bütün âlemde meşhur olduğu için şimdi bu caminin yeni-
            den  canlandırılması  zor  bir  şey  değildir.  Bu  husus  duacıları  ve  dilencileri
            olan bu köyde durumlarını düzeltmeye yüz tutan kimselere ve bu kullarına
            büyük bir nimet ve inayet olacaktır. Bu nedenle Padişahın yüce yol gösterici-
            liğinin, söz konusu hususta karşıtların engelleme çabalarına rağmen ve Müs-
            lümanlara merhamet eseri olarak bir minareli cami yaptırılmasını sağlayaca-
            ğını  umarım.  Bu  hakir  kul  şu  an  söz  konusu  dergâhın  hücrelerinde  bekâr
            olarak oturmaktayız. Çoluk çocuğa ev olacak bir harem dairesinin de ilavesi
            hususunda Padişahın yüce müsaadesini sağlamak için yüce himmetlerinizi
            saçarak işbu hayırlı işin devletli Karaman Valisi Elhâc Ali Paşa -Allah onun
            işini  dilediği  gibi  kolaylaştırsın-  Hazretleri’ne  havale  edilmesi  temennisi
            samimiyet ve sadakatle durum ve keyfiyet ifade edildi. Bu güzel vesile ile
            dervişlerin varakasının yazılmasına girişildi.
            Baki emir ve ferman devletli, şefkatli, yüksek efendim hazretlerinindir.
            5 R. 1835
            Verâ yönünden en fakir, fukaranın hizmetçisi Şah-ı Nakşibend Behcetî’nin
            fukarasından ve Hacı Bektaş-ı Velî (k.s) dergâhında Nakşibendiden icazetli.
            Elhâc Mehmed Said.
   367   368   369   370   371   372   373   374   375   376   377