Page 420 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 4
P. 420
KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹ MEZ / 411 [1851]
raiyetin gelip işledikleri topraklar olarak
da yazılmıştır. Mezralar evvelce köy
olduklarından genellikle sınırları bulu-
nurdu.
Her mezra kır kesimindeki köyler gibi
hususi bir isme sahiptir. Mezra adlarında
dikkati çeken en önemli özellik bazıları-
nın “bey tarlası”, “eğri pınar”, “karaca
kuyu”, “ulu dere”, “yalnız ağaç” örnekle-
rinde olduğu gibi birleşik bir isimle belir-
tilmiş olmasıdır. Birleşik isimler içinde
yer alan “hisar”, “viran” ve “ören” gibi
kelimeler bu mezraların daha çok terk
edilmiş bir kale veya köy yeri olduğuna
işaret etmektedir. Ancak burada mezra
olarak geçen yer, terkedilmiş kale yahut Havadan Canbaz Mezrası (havadankoyu.blogcu.com)
köyün asıl yeri değil oranın etrafında ölçü birimine göre bazen “çiftlik”, bazen
ziraat yapılan topraklardır. Bunun dışın- de “dönüm” olarak yazılmıştır. Mezrala-
da pek çok mezra, doğrudan doğruya o rın büyüklükleri bölgenin toprak verim
mezranın ilk sahiplerinin veya o bölgeyi durumu ve coğrafi özelliğine göre bir
ilk ziraata açan kimselerin adlarıyla bili- değişim göstermiş olmalıdır.
nirdi. Bazıları da bulunduğu yerin tabii Yukarıda ifade edildiği üzere mezra tabi-
özelliğini yansıtan adlar taşırdı. Bir kısmı ri coğrafi bir kavram olarak “köy altı
ise artık yarı göçebe yahut yarı yerleşik yerleşme birimi” veya “kır iskân birimi”
bir hayat yaşayan ve az da olsa kışlak olarak kabul edilmekle beraber Osmanlı
mahallerine yakın yerlerde tarımla uğra- tahrir kayıtlarında daha çok ziraat yapı-
şan konargöçer grupların adlarıyla anıl- lan yer anlamında, ekseriya bir yerleşme
mıştır. biriminin bağlantısı olarak o yerin tarım
Mezralar bir tarım alanı olduğu için hayatının tamamlayıcısı pozisyonunda
genelde çevrede yer alan köylerin ahalisi kaydedilmiş, bazen ismen belirtilmekle
tarafından ekilmiştir. Dolayısıyla bunla- yetinilmiş, bazen de mezranın bulundu-
rın önemli bir kısmı bir köye bağlı olarak ğu noktanın yerleşme birimine mesafesi
kaydedilmiştir. Bundan başka bazı mez- yahut belirgin özelliği belirtilmiştir. Tah-
ralar yakın bulundukları köy veya köyler rir defterlerinde mezra tabiri yaygın ola-
dikkate alınarak (der-kurb-i karye, der- rak kullanılmakla birlikte yer yer aynı
nezd-i karye, der-mabeyn-i karye gibi) kelimeyi karşılamak amacıyla ekinlik
zikredilmiştir. Bir kısım mezralar ise deyimi de kullanılmıştır. Hatta bu iki
hangi köye bağlı olduğu belirtilmeksizin kelime aynı anlamı verecek şekilde aynı
sadece adları ile kaydedilmiştir. Bazı tahrir defterinde yer almıştır. Osmanlı
mezralar birkaç köyün ahalisi tarafından tarım ekonomisi içinde köyün bir bağ-
kullanılmıştır. Buna karşılık bir köy halkı lantısı durumunda olan mezralarda sade-
birden fazla mezrada ziraat yapmıştır. ce ziraat ile meşgul olunmadığı bilinmek-
Herhangi bir köye bağlı olduğu belirtil- le beraber genellikle köyün/köylünün
meyen mezralar ise daha ziyade çevre iktisadi faaliyet sahası içinde ikinci bir
köylerin uzağında yer alır ve dışarıdan tarım sahası konumunda olması dolayı-
gelenler yahut konargöçerler tarafından sıyla vergiler bakımından da iktisadi
ekilirdi. Bir ekim alanı olarak mezralar bütünlüğü ilgilendirecek durumdaydı.
aynı zamanda bir vergi ünitesi olduğun- Bununla birlikte mezralar çoğu zaman
dan tahrir defterlerine kaydedilmiştir. mirî arazinin bir parçası konumunda
Tahrir yapılırken bazı mezraların büyük- olup köyü tasarruf eden sipahinin gelirle-
lükleri ve sınırları da verilmiştir. Bu rine kaydedildiği gibi vakıf veya mülk
büyüklükler muhtemelen tahrir eminleri- olarak tahsis edildiği de olmuştur.
nin tercihine veya o bölgede kullanılan Mezra isimlerinde sıklıkla tesadüf edilen