Page 360 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 2
P. 360
KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹ GER / 351 [831]
sisin zafer kemeri günümüze gelememiş- düzensizdir. Devşirme malzeme kullanı-
tir. Apsisin kuzey bölümündeki frizde yer lan duvarın doğu bölümünde boyalı sıva
alan kiriş yuvası burada bir dönem ahşap tabakasına rastlanmaktadır. Nefe geçit
bir ikonastasis duvarının yer aldığını gös- sadece doğu duvardaki iki basamaklı ka-
terir. Apsis zemininin altında, -3,22 kotta pı ile sağlanır. Nefin zemin kotu orta
zemine sahip kripta ortaya çıkmıştır. neften yüksek olup, doğuda iki mezar
Kripta 1,60 x 2,00 m boyutlarında yakla- ortaya çıkarılmıştır. Zemindeki mezarla-
şık kare planlıdır. Beşik tonozla örtülü rın yanında, kilisenin kuzey duvarına biti-
kriptada, herhangi bir mezar buluntusu- şik olarak yerleştirilmiş büyük sütun ikin-
na rastlanmamıştır. Mekânın yaklaşık ci kullanımdır. Sütunun gövdesindeki
ortasında sekizgen bir altar dikkat çeker. kabartma tekniğindeki İncil’i ters Latin
Altarın bir cephesinde merkez ve kolla- hacı mezarlara yöneliktir. Bu kalın sütun
rında inciler olan bir haç bulunur. Altarın üst örtü sistemini desteklediği gibi üze-
üst bölümünde ise daire biçiminde iç içe rindeki tasvir ile nefin gömü işlevini de
oyuklar vardır. Oyukların üst bölümünde vurgulamaktadır. Nefin güneybatı köşe-
ise muhtemelen haç biçiminde, merkezî sine, iki küçük sütun ile birlikte güney
bölümü dairesel bir kapak yer alıyordu. nefte rastladığımız köşe payesi eklenmiş-
Yaklaşık yan neflerle aynı genişlikte olan; tir. Ayrıca sütun başlıkları üzerinde bir de
5,5 m enindeki orta nefin zemini -1,54 m kemer başlangıcı dikkat çeker. Bu küçük
kottadır. Bazilikal planlı olan yapının sütunların orijinal yapıya ait olup olma-
kuzeydeki dört sütunu orijinal yerlerin- dığı henüz bilinmemektedir. Dolayısıyla
dedir. Sütunların arkasına, orta nefi ku- güney nefin güney duvarı önünde sütun
zey neften ayıran 1,30 m genişliğinde bir ve payelerle oluşturulan revaklı sistemin
duvar yapılmıştır. Düzgün kesme taş ve burada da mevcut olduğunu söyleyebili-
kimi yerlerde devşirme malzeme içeren riz. Yapının batı duvarı kısmen ayakta-
duvarın tekniği, yapının beden duvarla- dır. Bu duvarın üst bölümündeki yassı
rından çok farklı değildir. Duvar, ortada- sütunlu ikiz kemerli pencereyi Rott’un
ki iki sütun arasında kalınlaşmıştır. Sü- planında görmekteyiz. Rott arazinin bu
tunların bedeni dahil tüm duvar daha bölümde eğimli olması nedeniyle kilise-
sonra sıvanmıştır. Orta nefi yatay olarak ye girişlerin batıdan değil de, güney
kesen duvar ise günümüzde burayı kulla- cepheden yapıldığını bildirir. Kazının en
nan köylüler tarafından yapılmıştır. önemli buluntusu iki sikkedir. Sikkeler-
Güney nefi ayıran sütun dizilerinden den küçük olanı bakır olup, IV. yüzyılın
doğudaki hariç diğerleri orijinal yerlerin- birinci yarısına (348–351), yani II. Kons-
den alınmış, güney duvarın önüne yerleş- tantin dönemine aittir. Büyük olan bronz,
tirilmiştir. Ortadaki iki sütun yerine ise anonim sikke ise XI. yüzyılda buradaki
kuzey ek duvardaki ile aynı teknikte bir yaşama ait önemli bir kanıttır. 2005 yı-
paye yapılmıştır. Ayrıca güney nefin gü- lında yapılan bu kazı sonucunda, Panagia
neydoğu ve güneybatı köşelerine, kuzey Kilisesi’nin araştırmacıların yayınladığı
ek duvar, güney paye ile aynı teknikte planlardan farklı özellikler içerdiği sap-
duvar payeleri eklenmiş, daha sonra tanmıştır. Orijinalde bazilikal planlı olan
bunlar sıvanmıştır. Sonuçta sütunlar ara- kilisenin yakın bir dönem sonra ekleme-
sına örülen kuzey ek duvar, güneydeki ler geçirdiği anlaşılır. Yapıda iki inşa dö-
sütunlar yerine yapılan paye ile birlikte nemi görülür. Kuzey nefi orta neften
köşe payeleri hizasında yerleştirilen sü- ayıran ek duvar, güneydeki sütun dizisi
tunların amacı muhtemelen, kilisenin yerine yapılan paye ile kuzey ve güney
herhangi bir nedenle yok olan ahşap çatı- duvarlar önünde oluşturulan revak siste-
sı yerine yapılan kâgir örtü sisteminin mi ikinci dönem olmalıdır. Araştırmacı-
ağırlığını karşılamak olmalıdır. Kuzey lar tarafından yapı için tarihleme yapıl-
nefi orta neften ayıran duvarın nefe ba- mamıştır. Yerel özellikler gösteren mi-
kan cephesi kademeli olup, batı bölümü mari verilerle birlikte, sikke buluntusu