Page 434 - kayseri_turkuleri
P. 434

KAYSERİ TÜRKÜLERİ VE OYUN HAVALARI


                                                           EK-3


                                GESİ BAĞLARI TÜRKÜSÜ’NÜN KAHRAMANI NECMİYE HANIM


                                                   Halit ERKİLETLİOĞLU

                  Gesi bağları, bir trajik hayatın ve gözyaşlarının  ye ve onun bu durumundan kahrolan annesi, bir
               türkü formu ile dile getirilmiş halidir. Türkünün  müddet sonra Gesi’den gelen bir talibe mecburen
               sözleri okundukça yumak yumak çileler, katmer  derhal olumlu cevap verirler.
               katmer dertler adeta ciğerleri parçalar. Türkünün   Ah çeker ağlarım dinmiyor acım
               kahramanı Necmiye, Kayseri’de yaşamakta olan      Ne yapsam silinmez şu alın yazım
               fakir bir ailenin kızıdır. Küçük yaşlarda iken baba-  Böyle mi olur gelin iken şu yüzüm?
               sını kaybetmiş ve kendinden daha küçük iki kız,   Devşirdim çiçeğim elimde kaldı
               bir oğlan kardeşi ve annesi ile kalmıştır. Aile olarak
               maddî ve manevî sıkıntılar içinde kıvranırlarken   Gidiyom gurbete benim nem kaldı?
               şehrin eşrafından Şükrü Efendi, Necmiye’nin yaşı-  Gelgelelim ki gelinliği ile başka bir yeni haya-
               nın küçüklüğüne aldırmadan ona talip olur. Aile   tına doğru ümitle koşmakta olan Necmiye’nin bu
               için başka seçenek olmadığından bu talebe olumlu   hayalleri bir anda yine suya düşer. Zira evlenme
               cevap verirler ve Necmiye, Şükrü Efendi’nin Kay-  haberini alan zalim Şükrü Efendi atı ile Gesi’ye
               seri’de Kiçikapu Mahallesindeki evine gelin gider.  yetişir. Düğün alayını basar ve “sen benim nikâh-
                  Büyük ümit ve hayallerle başladığı yeni haya-  lımsın, seni başkalarına yar etmem diyerek” Nec-
               tında daha ilk günlerden itibaren umduğu ilgi ve   miye Hanımı yaka paça tekrar kendi evine getirir
               saygıyı görmediği gibi itilip kakılmaya, hatta dayak   ve Şükrü Efendinin şerrinin korkusundan kimse
               ta dâhil birçok baskı ve zulme uğrar. Kısa zaman   de sesini çıkaramaz.
               içinde karşılaştığı bu hakaretler karşısında için için   “Gesi bağlarında bir top gülüm var
               ağlayarak sabretmekten başka yapabileceği bir şey   Hey Allah’tan korkmaz, sana bana ölüm var
               yoktur.                                           Ölüm var da şu gençlikte zulüm var
                  “Gene kalaylandı sofranın tası,                Atma anam atma beni dağlar ardına
                  Silerim durulmaz gözümün yaşı                  Kimseler yanmasın anam yansın derdime”
                  Şu benim çektiğim soysuzun işi                 Ancak kısa bir zaman sonra, kabına sığmayan
                  Ne deyim ağlayım bu böyle kalmaz,           ve belki de psikolojik sıkıntıları olan, Şükrü Efen-
                  Kulların başına gelmedik olmaz.”            di kendini vurarak intihar eder. Talihsiz Necmiye
                                                              bu sefer de çok genç yaşında yine ortada kalmıştır.
                                                              Yeniden anakucağına dönerek kardeşleri ile otur-
                  Kütür kütür kırdın felek dalımı             makta olan annesinin evine taşınır.
                  Kimselere diyemiyom halimi                     “Gesi bağlarında tokaçtım taşa
                  Ben sana ne yaptım Allah zalimi                Gardaş ekmeğini, kakarlar başa
                  Neyleyim neyleyim hep alnımı yazısı            Çalışıp yeldiğim emeğin boşa
                  Gülmemiş bu dünyada anam kuzusu                Örtün pencereyi değmesin yeller

                                                                 Dertli olduğumu bilmesin eller”
                  Diyerek ilk ağıtlarını yakmaya başlar.         Zaten had safhada geçim sıkıntısı içinde olan
                  Necmiye  bu  kadar  cefaya  sabır  ve  çaresizlikle   annesinin yanında sığıntı gibi yaşarken yine Ge-
               katlanırken Şükrü Efendi günün birinde daha da   si’den gelen yeni evlenme teklifini fazla irdeleme-
               kötüsünü yapar ve Necmiye Hanımı boşayarak ev-  den kabul eder. Çünkü Necmiye için bu teklif yeni
               den kovar.                                     bir kurtuluş umududur ve belki de artık kara talihi
                  Küçük yaşlarda büyük sıkıntılara düşen Necmi-  dönmüştür. Artık belki de sonunda çoluk çocuğa
               434
   429   430   431   432   433   434   435   436   437   438   439