Page 131 - kayseride_ticaret_ve_sanayi
P. 131
Kayseri’de Ticaret ve Sanayi
isimleri de konsaydı iyi olurdu. Sanırım, “vefa” denilen şey böyle bir şey. Tabii, bundan
Özhaseki ve Yıldız’ın haberinin olduğunu sanmıyorum. Muzaffer Abi, Kayseri Ticaret
Odası eski Genel Sekreteri Murat Yerlikhan’ın babası olur.
Çarşıda, tamamı yeraltında bulunan, çeşitli sektörlerde, 200’e yakın iş yeri, bay
ve bayan mescidi, çocuk emzirme odası, yine bay ve bayan modern wc, elektrik ve su
tahsilat büroları mevcut. Çarşının dört giriş kapısı bulunmakta. Bunlar; vilayet girişi,
medrese girişi, park girişi ve cami girişi olarak adlandırılırdı. Yönetim; “Yeraltı Çarşısı
Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği” tarafından yürütülmekte. Bir de, son zamanlarda,
büyükşehir tarafından yapılan düzenleme ile, çarşının kuzeydoğu üst tarafı, “Tören
Alanı” haline getirildi. Eskiden yapılan, çirkin bir görünüş sergileyen teshin merkezi
kulesi kaldırıldı.
Sarrafiye
Tabii, Vezir Hanı’nın günümüze kadar gelmeyen bir özelliği var. 1950 öncesi ağırlıklı
olarak burası, “kuyumcuların” faaliyet gösterdiği bir yermiş. Kuyumcu deyince Kayseri
de, “imalatçı” kastedilir. Sarraf ise, altın alıp-satan tüccarları ifade eder.1950’lerin önemli
sarraflarından Ali Soyal (Sarraf Ali Efendi) (1926), Mehmet Uzunefe (Sarraf Efe Ağa)
ve Hamdi Fişekçioğlu’nun yerleri kazancılarda idi. Bunların, üçüncü nesil temsilcileri
halen bu Cadde’de sarrafiye işine devam etmektedirler. Uzunefe ile Soyal, 28 yıl ortaklık
yapmışlar. Soyal kuyumcu ustası imiş, ustası da bir Ermeni hemşerimizmiş.
1950 öncesinden gelen önemli sarraf ve kuyumculara şunları ilave edebiliriz: Muam-
mer Tekkaya, Ziya Altınok (Sarraf Ziya, Dabağın Ziya), Hamdi Ünlüel, Mehmet Hamurkar,
Artin Karagözyan (Vezir Hanı), Tiritoğlu-Mücellit ailesi, Mahmut Çağlıaltuncu (Gavur
Hacı). Mesela, “Gavur Hacı”, “Kayseri Burması” denilen burmanın önemli ve önde gelen
ustasıymış. Ama “el vermemiş”. Sanatı sır gibi saklamış. Saklayınca da, günümüze
ustası gelememiş. 1950 ve öncesi ve sonrası bakırcı ve kumaşçı esnafın da bulunduğu
Kazancılar Çarşısı, 1970’lerin ortasından itibaren sarrafların ve kuyumcuların, döviz
büfelerinin çoğunlukta bulunduğu bir yer haline geldi. Sonra buraya döviz büroları da
yerleşmeye başladı. Sarraf ve kuyumcuların bir bölümü de Gazioğlu Pasajı’nda faaliyet-
lerini sürdürmekteler. 1970, 1980 ve 1990’lı yıllarda dükkan kiraları “kilo altın” olarak
belirlenirdi. Bugün ise, cazibesini yitirmeye başladı.
131