Page 68 - kayseride_ticaret_ve_sanayi
P. 68

Kadir Dayıoğlu
            takibine” uğrayanlar arasında, şehrin ileri gelen aile fertlerinin bulunması dikkatimizi
            çekti. İlanlarda sayılan isimlerin çokluğu da… Develi ve İncesu içinde benzeri bir şey
            söylenebilir herhalde.
               Özetle; “Yukarda isimleri yazısı borçlular, borçlarını vaktinde ödemediklerinden
            teminat olarak verdikleri taşınmazlar şu tarihte satışa çıkacaktır. Taliplilere duyurulur”
            diyebileceğimiz ilan şöyle: “Bâlâda esamileri muharrer müstakrizlerin Kayseri/İncesu/
            Develi Ziraat Bankası’na olan malumü’l miktar borçlarını vakt-i muayenede ifa etme-
            yerek vefaen, ferağ ve terhin eyledikleri emval-i gayrimenkulleri usulen bilmüzayede
            müşterileri uhdesine ihale-i muvakkateleri keşide kılınmış ve tarih-i ilandan otuz bir
            gün sonra da ihale-i katiyesi keşide edileceğinden iştirasına talip olanların teminatıyla
            beraber Kayseri İcra Dairesi’ne müracaat etmeleri ilan olunur.”

               İncesu kazasında hububat ve meyvenin yanı sıra yünden kilim, seccade, halı, çorap,
            cicim denilen bir nevi kilim ve pamuktan bez; Develi kazasında; yünden şal, çorap, adi
            kilim; develiye bağlı Tomarza nahiyesinde ise, bir cins ince ve zarif şayak ile fanila ve
            pamuktan bez vs. üretildiği yine aynı yıllıkta belirtilmekte. Develi’de ayrıca, barutun
            hammaddesi olan güherçile üretildiğini biliyoruz.
               Osmanlı Dönemi sanayisi için özetle şunu söyleyebiliriz: “Osmanlı İmparatorluğu
            15-18. yy.larda dünyanın en gelişmiş ülkelerinden olmasına rağmen, ‘Sanayi Devrimi’n-
            den sonra, ekonomisinin tarıma dayalı olması nedeniyle sanayi sektörü ikinci planda
            kalmıştır. Osmanlı Devleti’nde, sermaye birikiminin sanayileşme sürecine zemin
            hazırlayacak bir düzeye ulaşamamasının yanında, teknik bilgi ve becerinin de çok sınırlı
            olması, Osmanlı’da sanayileşmenin devlet öncülüğünde gerçekleştirilmesini zorunlu
            kılmıştır. Osmanlı Dönemi’nde Saray’ın ve Ordu’nun ihtiyaçlarının karşılanmasına
            yönelik olarak devlet tarafından kurulan ve özellikle dokuma ve deri sektörlerinde
            yoğunlaşan Feshane (Defterdar), Basmahane (Bakırköy), Hereke ve Beykoz fabrikaları
            doğrudan doğruya birer Kamu İşletmesi olarak göstermişlerdir. Osmanlı’dan bu miras
            Cumhuriyet Türkiyesi’ne de intikal etmiştir (Aylin ÖZDİLEK)


















            68
   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72   73