Page 68 - hnc_hikaye_yarismasi
P. 68
Hasan Nail Canat Hikâye Yarışması
Deri çizmelerinin topukları koridorun ahşap zeminini döverken, adımlarının
yankıları alelacele yazılmış kısa bir ayrılık mektubunun hece vuruşları gibi
birbirine karışıyordu. Az sonra elinde bir tomar kâğıtla geldi.
“Bak!” dedi içlerinden birini odanın boğucu loşluğuna savururken. “On
yaşımdan beri bana yazdırdıkların! Bıkmadan usanmadan sayfalarca yazdırdığın
tek harf!” Diğer sayfalara geçti savruluş sırası. “Aynı harf! Hep aynı harf, baba!”
Babasının doğrulup bileğini tuttuğunu, kolunu kıpırdatamadığında idrak etti.
“Masama bırak onları. Topla ve masama bırak, Garîb.”
Bir süre guruba bakar gibi birbirlerine baktılar.
Farhad Bey önüne dönüp, ikinci kâğıdı da lekeleyen kalemi kemik maktaya
bıraktı. Elini masanın sol yanından sarkan çaputa sildi. Yerinden kalkarak ağır
adımlarla pencere önü berjerine geçti. Ellerini kararlılıkla önde kavuşturdu.
Dışarının ay ışığında parlayan uçsuz bucaksız kristalize beyazlığına daldı gözleri.
Hafiften başlayan tipi, yalnız vahlar ağacının kar yüküne direnen son dalına
ağır gelmişti. Uzaklardan kopup gelen delişmen rüzgârın uğultusunda kayboldu
kırılış sesi.
“Yazmak yaşamak gibi, oğlum. Bundandır yıllarca aynı harfi işlemen. ‘Vav’ı
öğrenemeyen ‘Elif’e varamaz. Eğilmeyi bilmeyen, doğrulamaz. Bükülmeyen, bir
gün kırılmakla tecrübe eder gerçeği. Şu ağacın son dalı gibi. Aşkla yazmanın
da yaşamanın da yolu bu.”
“Senin yolun, baba!”
“Hakikatin yolu.”
Garîb, istemeye istemeye yerdeki kâğıtları toplamış, babasının ceviz masasının
açık kalan ilk çekmecesine bırakmıştı. İçindeki hiddetli yan hiçbir şey söylemeden
çekip gitmesini salık verse de yapacakları o ilk ve belki de son ciddi konuşmaya
duyduğu ihtiyaç, ruhundaki şuleden anlaşılma umuduyla perçinlenmişti. Ne
hissedeceğini bilemiyordu. Darmadağın olmuş duygularının girdabında hızlanan
soluğunu zapt etmeye çalışarak, tedirgin adımlarla babasının karşısına geçip,
oturdu.
“De diyeceğini.” dedi Farhad Bey iç çekerken. Verdiği nefes, Nun’un noktası
gibi düşmüştü ortadaki mermer sehpanın çatlamaya yüz tutmuş damarına. Belki
her ikisinin göğüs kafesinde atmakta olan, duyacaklarından korkan yanda da
68