Page 64 - hnc_hikaye_yarismasi
P. 64
Sonra-sızı sana bıraktım.
Geleceğin rüzgâr, hangi bahçeyi yakıp gelirse gelsin.
Biz, göğsünü kızıl güllerle dolduranlarla sabahladık bilesin!
Yarım kalmış türkülerdin, Haluk.
Semah mı dönüyordu çıplak ayak bir can yüreğimizde.
Yarım bırakılmışı sen tamlardın Haluk, sen tümlerdin eksiği.
Bak Nurten de bırakmadığın gibi, Kadir de, şairin de, ben de.
Günler geçmiyor.
Geçen soğuk bir demir yüreğimizden.
Trenler niye hep kara, Haluk?
Sen niye son istasyondasın?
İçimizden bir şeyleri de götürmüş gibisin.
Görüyor musun nasıl da derbeder kaldık.
Kırıldık.
Keşke birbirimizi bu kadar seviyor olmasaydık. Belki daha iyiydi böylesi. Şimdi
kapatılmış dosyalar gibi toz birikiyor üstümüzde.
Hepimiz birer Yakup gibiyiz.
Tenimiz beytül ahzen.
Bir Yusuf gibi çağır bizi.
Açılsın gözlerimiz, bitsin bu acı.
Kuyudaysan çık, çıkar bizi hüzün evimizden.
Ya da bırak aksın biraz daha kan damardan.
Ölmedik mi sanki daha önce!
Boş ver!
64