Page 60 - hnc_hikaye_yarismasi
P. 60
Hasan Nail Canat Hikâye Yarışması
Ağır ağır düşüyor gibiyim./iz.
Uyanıyorum. Yatakta olduğumu fark ettim.
Ortalık ağarmamıştı henüz.
Uyanık mıyım diye sordum kendime.
Etkisindeydim rüyanın/ yoksa kâbus mu?/
Kalkıp lavaboya gidiyorum. Aynaya yanaşıyorum iyice.
Benim yüzüm bu.
Biraz sarı-beyaz.. Biraz iki kan çanağı göz. Evet benim yüzüm.
Dün sana gelemedim.
İyi ki gelemedim.
Gelsem sana bu rüyamı anlatamazdım.
Akşama kadar evde kendime gelmeye çalıştım.
Düşünsene.
Sen, ben, Nurten ve Kadir bir anda Haluk’un yüzüne bürünüyoruz.
Haluk kocaman bir kuş, [güvercin mi oluyor ne. Simurg belki. ] ve bizi sırtına
alıyor, uçuyor.. uçuruyor, uçuruyor.
Bir avcı.
Her halde bir avcı. Göremedim rüyamda ne avcı, ne tüfek. Sadece ses. Patlama!
Ve düştük. Düşüyorduk doğrusu.
Haluk vurulmuştu galiba.
Ya biz!
Bize bir şey olmuş muydu?
Onu anlayamadan uyandım.
Ne kötü değil mi?
Rüyanın sonunu görememek ne kadar fena!
XII
60