Page 57 - hnc_hikaye_yarismasi
P. 57
Adnan Büyükbaş | Kim Kalır
Kuşun vücudundan biraz uzakta duran kafasına baş parmağını bastırıyor Kadir:
“Dirilir bu, dirilir!” diyor. “Bunu yoktan var eden, can verip verdiği canı geri
alan bunu dilediği gün yeniden nefese kavuşturur.”
Sen, kuş çırpınarak düşerken olsa gerek kopan teleklerinden birini dolandı-
rıyorsun elinde.
Tuhaf bir boru sesi.
Trompet gibi mi? Klarnet gibi mi? Kaval gibi mi? Obua gibi mi? Ne gibi bir ses?
Tuhaf!
Sadece tuhaf bir ses duyuyorum./uz.
Sur mu yoksa bu?
Sırtımızı birbirimize dönecek şekilde oturuyoruz.
Kapkara bir duman dönüyor etrafımızda. Grileşiyor. Sonra sarı, sonra mavi,
sonra kırmızı, sonra beyaz.
Her şey beyaz şimdi.
Sonra n’oluyor bil bakalım!
Güvercinin kafası birleşmiş vücuduna.
Havalandığını hissediyorum./z.
Anlıyor musun, görmüyor sadece hissediyorum./z.
Güvercin ağır ağır yükseliyor kanatlarını çırparak.
Fakat bak, düşünebiliyor musun; kanat sesi falan duyulmuyor.
O kadar şiddetli çırptığı halde duyulmuyor kanat sesleri.
Çünkü rüya bu.
Ve sonra hepimiz ağır ağır masaya dönüyoruz, ellerimiz parmak uçları birbi-
rimize bakacak şekilde uzanmış.
On hareketsiz el var masada.
Biri kalkıyor ellerin.
57