Page 439 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3
P. 439
[1390] 430 / KÂM KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹
KÂMÛSU’L-A‘LÂM’DA KAYSERİ lıklara rastlanır. Erciyes Dağı’ndan inen
Kayseri, Kâmûsu’l-A’lâm’ın H 1314 (M suları bol ve içimi kolaydır. Şehirde yo-
1898/1899) tarihinde basılan beşinci cil- ğun bir biçimde pastırma, cicim, yazma
dinde yer almaktadır. Dolayısıyla Kayse- yemeni, oda döşemeleri, yorgan yüzleri,
ri’nin 1800’lü yılların (XIX. yüzyıl) sonla- çarşaf, havlu vb. dokuma ile ceviz ağa-
rındaki fotoğrafını verir. Şemseddin cından marangozluk ürünü eşyalar üre-
Sami’nin bu ansiklopedik eserinde “Kay- tilir.
seriyye (Merkez)” ve “Kayseriyye Sanca- Kâmûsu’l-A’lâm, 1800 sonlarında Kay-
ğı” olmak üzere peşpeşe iki ayrı madde seri şehir merkezinde 45.000 Müslü-
yer alır. Buradan, şehrin adının Osmanlı man, 9000 Ermeni, 14.400 Rum, 800
kaynaklarında “Kayseriyye” şeklinde kul- Ermeni Katoliği ve 1300 Protestan yaşa-
lanıldığı da anlaşılır. dığını ve hepsinin Türkçe konuştuğunu
Kâmûsu’l-A’lâm’ın kaleme alındığı yıl- kaydeder. Kitapta belirgin Kayserili tipi
lardaki verilere göre Kayseri Merkezi, “Üstün zekâ ve istidadıyla öne çıkan, ö-
Ankara vilâyetine bağlı ve Ankara’nın zellikle ticaret ve sanata büyük oranda
256 kilometre güneydoğusunda, Erciyes kabiliyetli” sıfatlarıyla anılmıştır. Bir kı-
Dağı’nın kuzey eteğinde ve Kızılırmak’a sım Kayserililer 1800’lerin sonlarında
tâbi Karasu nehrine dökülen bir küçük gurbete çıkmayı seçerek İstanbul’da bo-
çayın üzerinde, 1095 metrelik yükseklik- yacılık, nakkaşlık, sıvacılık vs. işlerle meş-
te 52”, 43’, 38° güney arz ile 36”, 2’, 33° gul olmuşlardır.
doğu tûl derecelerinde bulunan sancak Bu bilgileri veren Ş. Sami, daha sonra
merkezi bir şehirdir. Ş. Sami, şehrin mer- Kayseri’nin tarihî geçmişini anlatmaya
kezle birlikte XIX. yüzyıl sonlarındaki başlar. Buna göre Kayseri çok eski bir
nüfusunu 72.000 olarak kaydeder. Ver- şehir olup, eski devirlerde “Mazaka” is-
diği bilgilere göre Kayseri o zamanlar miyle, geniş Kapadokya bölgesinin mer-
150 cami ve mescit, 39 medrese, bir rüş- keziydi. Roma İmparatorlarından Tiber-
tiye, 58 ilkokul ve sıbyan mektebi, toplam yus Kapadokya’yı ele geçirdiğinde şehir
1290 cilt kitabı bulunduran bir kütüpha- merkezini genişletip imar etmiş ve Kay-
ne, 31 tekke ve zaviye, 8 kilise, bir gureba ser Ougust’ün adına nisbetle bu şehre
hastanesi, bir güherçile fabrikası, 3710 “Cæsaréa” ismini vermiştir. Bu sebeple
dükkân ve mağaza, 115 fırın, 30 han, 11 Osmanlı dönemi boyunca şehir “Kayse-
hamam, çokça türbe ve ziyaretgâh, güzel riyye” adıyla anılmıştır. O dönemde şehir
bağ ve bahçeler ve sayfiyelere sahip bir merkezi, şehrin XIX. yüzyıl sonlarındaki
şehirdir. mevkiinin yirmi dakika güney batısında
Kayseri 1800 sonlarında büyük bir çarşı- bulunan tepelerin (Eskişehir) üzerinde
ya sahip, iskelelerden uzaklığına ve yolla- kurulmuştu.
rının bozuk olmasına rağmen ticari po- M 260 tarihinde İran hükümdarlarından
tansiyeli çok yüksek bir şehirdir. Şehrin Şâpûr, Kapadokya’yı ele geçirip şehri
ticari potansiyelini besleyen unsurlar, bir bütünüyle yıktı ve ahalisini de katliama
taraftan Ankara ve Konya yollarının ora- uğrattı. Bu olayın peşinden şehir, söz ko-
ya kadar uzanması, diğer taraftan da nusu tepelerin altında yeniden kuruldu.
Mersin ve Samsun iskelelerinin birer de- Fakat sık sık meydana gelen depremler
miryolu hattıyla şehre bağlanmasıdır. Bü- sebebiyle şehir, Selçuklular zamanında
tün bunlar ticaret yoluyla şehrin bayın- şimdiki yerine nakledilmiştir. Bu hâliyle
dırlığını ve ekonomisinin ilerlemesini Kayseri sırf İslam şehridir. Nitekim bu
sağlar. sebeple harap olan eski kalesinin yıkıntı-
Havası kışın pek soğuk, yazın mutedil ve larında ve bugüne gelmiş bulunan iç ka-
sağlamdır. Ancak evlerinin çoğunun lede Arap yazısının dışında bir yazıya ve
yerle beraber ve hıfzıssıhha kurallarına İslam eserlerinin dışında hiçbir esere
aykırı olması sebebiyle ahalisinde ro- rastlanmaz. Şehrin kurulduğu eski mev-
matizma vb. rutubetin yol açtığı hasta- kilerde ise, şehir yenilendikçe eskisinin