Page 156 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 4
P. 156

KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹                          KAY / 147 [1589]


           küçük çocukları, anneleri Hristiyan ola-  duğu  bilinmektedir.  Çevredeki  manastır
           rak  kalsa  bile  babalarına  tabi  olurdu.   sayısı ise 30’a yakındır. 1914 resmî kayıt-
           Müslüman  olan  zimmi,  eğer  kadınsa   larına  göre;  Kayseri’nin  toplam  nüfusu
           kocasından boşanırdı.               255 bindi. Bunun 184.300’ü Müslüman,
           Şer’iye  Mahkemelerinde  delil  getirmek   50.200’ü Ermeni, 20.600’ü Rum’du.
           iddia  sahibinin,  yemin  etmek  ise  inkâr   Bu  şehirde  Ermeni  ve  Rum  meselesinin
           edenin  üzerine  düşen  bir  görevdi.  Bu   ortaya çıkışı Osmanlı Devleti’nden değil,
           genel  kural  zimmiler  için  de  geçerliydi.   Avrupa  Devletlerinin  onları  Osmanlılar
           Söz gelimi davacının Müslüman, davalı-  aleyhine  kışkırtmasından  kaynaklanmış-
           nın gayrimüslim olduğu bir davada, Müs-  tır.  Millî  ve  dinî  değerlerini  koruyarak
           lümanın delil getirememesi hâlinde, zim-  yaşama imkânına sahip olan Ermenilerin
           minin haklı çıkması için kendi inancına   durumu, Osmanlılar zamanında daha da
           göre yemin etmesi yeterli sayılmıştır.    iyileşmiş  ve  devlet  tarafından  ‘tebaa-i
           Zimmiler, istedikleri takdirde terekeleri-  sâdıka’  olarak  nitelendirilmiştir.  Ancak,
           ni İslam hukukuna göre taksim ettirebili-  Avrupa Devletleri ile Rusya, Osmanlı top-
           yorlardı.  Mülkiyet  konusunda  zimmiler   rakları üzerindeki emellerini gerçekleşti-
           arasında  çıkan  anlaşmazlıklar,  Müslü-  rebilmek  için  XIX.  yüzyılın  sonlarına
           manlar arasında olduğu gibi kadılık vası-  doğru Ermenilere el atmışlardır. Bu yüz-
           tasıyla  çözümleniyordu.  Kayseri  Şer’iye   den  ülkenin  birçok  yerinde  olduğu  gibi
           Sicilleri’nde  bunun  yüzlerce  örneğini   Kayseri  ve  yöresindeki  Ermeniler  de
           görüyoruz.  Ölen  zimminin  mirasçıları   1893’ten  itibaren  Hınçak  ve  Taşnak
           henüz  çocuk  yaşta  iseler  mahkemece   Komitelerinin  öncülüğünde  silahlanma-
           bunlara,  hısımlarından  uygun  olan  bir   ya  ve  devletin  zayıf  bir  anını  kollamaya
           kişi, vasi tayin edilirdi.          başlamışlardı. Birinci Dünya Savaşı sıra-
           Osmanlı  Devleti’nde  zimmilerin  başta   sında  devlet,  askerî  bir  tedbir  olmak
           gelen  yükümlülüğü,  askerlik  hizmetine   üzere,  Tehcir  Kanunu’nu  çıkarmak
           karşılık  olmak  üzere  cizye  adında  bir   zorunda kaldı ( 1915). Kayseri ve çevresin-
           vergi  ödemekti.  Gayrimüslimlerden   de yaşayan Ermenilerin isyana katıldıkları
           cizye vergisi kaldırıldıktan sonra askerlik   anlaşılınca bu kanun çerçevesinde Kayse-
           görevine  karşılık  kendilerinden  ‘bedel-i   ri  ve  kazalarında  yaşayan  45  bine  yakın
           askerî’ adıyla bir vergi alınmaya başlandı   bir Ermeni nüfusu, o tarihlerde Osmanlı
           (M  1857).  Bu  vergiyi  ruhban  sınıfından   yönetiminde  bulunan  Halep  ve  Musul
           olanlar hariç bütün zimmi erkekler yıllık   vilayetlerine, tehcir ve iskân edildiler.
           kazançlarına  göre  ödemek  zorundaydı.   Rumların devlete karşı tutumu ise Erme-
           Ancak  cizye  mükellefi  bazı  kimseler,   nilerden  farklı  olmuştur.  Onlar  Millî
           borçlarını  ödemekten  kurtulmak  için   Mücadele  Dönemi’nde  bile  Yunan-Pat-
           kendilerini  ruhban  sınıfından  gösterme   rikhane ikilisinin bütün gayretlerine rağ-
           gayreti içerisine girmişlerdi. Bu tür istis-  men  devletin  aleyhinde  bir  tavır  içinde
           marları  önlemek  için  ruhban  sınıfına   olmamışlardır. Esasen Kayseri ve çevre-
           sonradan  girmiş  veya  girecek  olanların   sinde yaşayan Ortodoksların Türkçeden
           üzerinden,  geçmiş  yıllara  ait  vergileri   başka dil bilmedikleri ve Türk asıllı Hris-
           affedilmemiştir.                    tiyanlar  oldukları  ilim  âleminde  hayli
           Diğer yerlerde olduğu gibi Kayseri san-  kabul gören bir görüştür. Ancak İstiklal
           cağında da içki üretilen veya satılan yer-  Savaşımızdan  sonra  Yunanistan’da  kal-
           ler yoktu. Fakat gayrimüslim halk, vergi-  mış olan Müslümanlarla Türkiye toprak-
           sini ödeyerek evlerinde içki üretebiliyor   larında  kalmış  olan  Rum  halk,  1923’te
           ve kullanabiliyorlardı.             imzalanan Türk-Rum Nüfus Mübadelesi
           Ermeniler ve Rumlar, Selçuklulardan iti-  Sözleşmesi gereğince belli şartlar ve esas-
           baren son dönemlere kadar bu topraklar-  lar  çerçevesinde  mübadele  edilmiştir.
           da kendi inançlarına göre güven içerisin-  Rumların  kalabalık  olarak  yaşadığı  yer-
           de hayatlarını sürdürmüşlerdir. Yirminci   lerden biri olan Kayseri ve kazalarından
           yüzyılın başlarında Kayseri şehir merke-  ise 27 bini aşkın Rum, Yunanistan’a gön-
           zinde 7 Ermeni ve 1 Rum kilisenin bulun-  derilmiştir.
   151   152   153   154   155   156   157   158   159   160   161