Page 153 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 4
P. 153
[1586] 144 / KAY KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹
Ankara 1999; S. Y. Ötüken, Göreme, Ankara Osmanlılar Döneminde Hristiyanlar
1987; A. Özkul, Dünden Bugüne Nevşehir ve Osmanlılar Döneminde nüfusun yüzde
Yöresi Tarihi, Kayseri 1991; L. Rodley, Cave altmışı Müslüman olmakla birlikte Türk
Monasteries of Byzantine Cappadocia, Camb- nüfus, toplam Osmanlı nüfusu içinde
ridge 1985; L. Rodley, Byzantine Art and Archi-
tecture, an Introduction, Cambridge 2001; V. yüzde otuzdan biraz fazla idi. Müslüman
Sevin, “Tarihsel Coğrafya”, Kapadokya , (ed. M. veya gayrimüslim olsun, Türk olmayan
Sözen), İstanbul 1998; A. M. Talbot, “Bizans bu kalabalık nüfusu, sadece askerî tedbir-
Manastır Sistemine Giriş”, Cogito, S. 17, s. 161- lerle devlete bağlı tutmanın mümkün
176; C. Texier, Küçük Asya, (çev. Ali Suad), III, olamayacağı açıktır. Fatih Sultan Meh-
İstanbul 1924; Turan, SZT. med, Rum-Ortodoks kilisesini ihya
NİLAY ÇORAĞAN KARAKAYA
etmek suretiyle onları Katolik Roma Kili-
sesine bağımlı olmaktan kurtarmıştır.
Yahudi Cemaati Çok geçmeden benzeri düzenlemeleri
Yahudiler ile ilgili XVI. yüzyıla ait tahrir
defterlerinde herhangi bir kayıt yoktur. Ermeniler ve Museviler için de yapmıştır.
Ancak XVII. yüzyıla ait cizye defterlerin- Osmanlılarda halk, İslam kamu hukuku-
den ikisinde Yahudi hanelere ait bilgiler na göre iki ana gruba ayrılmıştır: Vatan-
vardır. Bunların ne zaman geldikleri ve daşlık hak ve görevi olan Müslümanlar
hangi tarihte şehirden ayrıldıkları husu- ile siyasal hakları ve bağlı bulundukları
sunda bir bilgiye rastlanmamıştır. hukuk kuralları açısından onlardan farklı
1613 tarihli Cizye Defteri’nde Molu* olan zimmiler (İslam devleti hâkimiyeti
köyünde bulunan gayrimüslim nüfustan altındaki gayrimüslim tebaa). Zimmiler
bahsedilirken “Der-şehr-i sakin Yahudi eğitim, ibadet ve aile hukuku konuların-
hane-i Kayseriyye hane 15 fî 26 Muhar- da serbest bırakılmıştır. Fatih Sultan
rem sene 1024, yekûn 26, Muharrem Mehmed’den itibaren zimmilere tanınan
sene 32 Hane 5” şeklinde bir kayıt vardır. bu haklar onların hukuki statülerinin
Buna göre 26 Muharrem sene 1024 /25 temelini teşkil etmiştir. Bu sayededir ki
Şubat 1615 tarihli bir kayıtta Kayseri’de kimliklerini koruyabilmişler, İstanbul’un
bulunan 15 Yahudi hanesinin mevcut Fethi’nden yaklaşık 400 sene sonra bile
olduğu, ancak 26 Muharrem sene 1032 eskisinden daha güçlü bir şekilde kendi-
/30 Kasım 1622 tarihli ikinci kayıtta bun- lerine gelmişler ve bağımsızlık davasına
lardan sadece 5 hane kaldığı belirtilmek- kalkışabilmişlerdir.
tedir. Bunların şehrin neresinde ikamet Osmanlılarda her gayrimüslim cemaat,
ettikleri bilgisi ne yazık ki mevcut değildir. bağımsız bir dinî topluluk ya da o günkü
5 Receb 1102 / 4 Nisan 1691 tarihinde tabirle ayrı bir ‘millet’ olarak kabul edil-
Esad Ağa ve kâtip Mustafa Efendi tarafın- miştir. Bunlar dinî ve sosyal hayatlarını,
dan hazırlanan Cizye Defteri’nde de kendilerine ait millet teşkilatları vasıta-
“Beray-ı cizye-i gebranma’a Yahudiyan-ı sıyla yürütmüşlerdir. Nitekim nikâh akdi
kazâ-i Kayseriyye” şeklinde bir başlık ve feshi, nafaka, veraset ve vasiyetle ilgili
verilmiştir. Ancak defterde kaydedilen işlerinin kendi mahkemeleri tarafından
“1515 a‘lâ, 957 evasıt ve 1957” ednâ” görülmesine izin verilmiştir. Devlet
olmak üzere toplam 4429 hane gayri- yönetimiyle ilişkilerini liderleri vasıtasıy-
müslimden ne kadarının Yahudi hanesi la kurmuşlardır. Liderler ise cemaat üye-
olduğu kaydedilmemiştir. İki cizye defte- lerinin uygunsuz davranışları, vergi ve
rinde de Yahudiler ile ilgili kayıt olması- diğer yükümlülükleri açısından padişaha
na rağmen ayrıntılı bilgi verilmemiştir. ve memurlarına karşı sorumlu idi.
Sonraki kayıtlarda da Yahudiler ile ilgili Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulu-
herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır. şuna kadar Kayseri’de önemli miktarda
Dolayısıyla XVII. yüzyılda çok az da olsa zimmi nüfus vardı. Ermeni nüfusu, Rum
Kayseri’de bir Yahudi nüfusundan söz nüfusuna göre hep fazla olagelmiştir. Bu
etmek mümkündür. durum, Anadolu’nun fethiyle birlikte çok
Kaynakça: MAD. 1208, s. 10-12; MAD. 5856, sayıda Rum’un Balkanlara göç ettirilmiş
s. 1. olmasıyla açıklanabilir. Fatih’in zimmiler
MEHMET İNBAŞI hakkında verdiği beratlar, sonraki padi-