Page 155 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 4
P. 155
[1588] 146 / KAY KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹
lete karşı işlenen ihanet suçunun cezası
ağırdı. 1821 Rum İsyanı’nda rolleri bulun-
duğu için Kayseri’ye sürgün edilen Divan
Tercümanı Yanko ile yazıcısı ve başçuha-
darı Yorgi’nin, burada da rahat durmayıp
fesat çıkarmaya çalıştığı anlaşılınca ken-
dilerinin idam edilmesini ve mallarının
satılıp parasının İstanbul’a gönderilmesi-
ni emreden bir ferman çıkmıştır. Fakat
bu arada isyanla ilgisi olmayıp kendi işi
ve gücüyle uğraşan Rumların ve kilisele-
rin rahatsız edilmemesini emreden fer-
manlar gönderilmiştir.
Papaz ve rahipler kendi dinî kurallarını
uygulamakta serbest ve yetkili kılınmış-
lardır. Çevreyi rahatsız etmemek şartıyla
yüksek sesle İncil okuyabilirlerdi. Aile
hukukuyla ilgili meselelerden doğan
davalar, patrikhanelerde kurulan heyet-
lerce görülür ve gereği Osmanlı Devleti’-
nin icra memurları tarafından yerine
getirilirdi. Ermeniler arasında nikâhsız
yaşayanlara, sebepsiz yere boşanan karı
ve kocaya, iki hanımla evlenen erkeklere
inançlarına uygun her ne yapılacaksa
patrik veya memurları tarafından yapılır-
dı. Bu konuda onlara müdahalede bulu-
nan Müslümanlar hakkında kanuni işlem
yapılacağı ilan edilmişti.
Kayseri ve yöresi Rum metropoliti cema-
atinden bazı kimselerin kendi ayinlerine
aykırı bir biçimde, izinsiz olarak evlenip
boşanmaya kalkıştıklarını, bunu yapar-
ken de bazı kenar mahkemelerde görev
yapan naipler veya mahalle imamlarına
Belge Özeti: Hristiyan ayin ve geleneklerine göre cemaatini
yönetmekle görevlendirilen Kayseri Rum Metropoliti Permanos’a nikâh kıydırdıklarını, bu durumdan en
hiç kimsenin müdahalede bulunmamasını emreden, 2 Rebiyyül- çok çoluk-çocuğun zarar gördüğünü dile
evvel 1099 / 6 Ocak 1688 tarihli ferman sureti (96 numaralı Kay- getirerek gerekli işlemin yapılmasını
seri şer'iye sicili, s. 2)
talep etmiştir. Gerçekten, bu isteğe uygun
kâyet vuku bulmuş ve bu gibileri böyle olarak, kadıların ve naiplerin sadece
davranışlardan kesin bir dille menedil- yukarıda ifade edilen hususlarda değil,
miştir. kendi ayinlerine göre zimmiler arasında
Cemaat üyelerinin, kendi aralarındaki cereyan eden diğer hususlara da karışma-
mahkemelik işleri, Patrikhane mahkeme- maları emredilmiştir (M 1838).
si tarafından görülürdü. Bu mahkemele- Hiçbir kimse bir zimmiyi Müslüman
rin verdiği kararları devlet aynen uygular- olma konusunda zorlama hakkına sahip
dı. Ancak patriklerin ölüm cezası verme değildi. Bu konuda, XVIII. yüzyılın orta-
yetkileri yoktu. Adi suçluların herkes gibi, larına doğru uygulamadan kaldırılan ve
devlet tarafından yargılanıp cezaya çarp- belli kanunlar çerçevesinde Hristiyan
tırılması tabiidir. Fakat bunun için suçun tebaa çocuklarından bir kısmının asker
sabit olması şart koşulmuştur. kaydedilmek üzere devşirilip Müslüman-
Gerek millet başları gerekse reaya, kamu laştırılmaları usulü bir istisna teşkil eder.
düzenine aykırı hareket edemezdi. Dev- Zimmi iken Müslüman olan bir babanın