Page 154 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 4
P. 154
KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹ KAY / 145 [1587]
Kayseri livasının XVI. yüzyıl başlarında etnik ve dinî yapısına göre yerleşim yerleri (K. Demir- S. Çabuk, Türk
Dönemi Kayseri Kenti ve Mahalleri, s. 100)
şahlar tarafından da sürekli yenilenmek ne yaptıkları vasiyetler geçerli olurdu.
suretiyle güncellenmiştir. Ancak geçen Maddi çıkar sağlamak üzere kadı, kassâm
asırlar içerisinde onlarla ilgili uygulama- veya adamları tarafından herhangi bir
larda birtakım gelişme veya değişmeler müdahalede bulunulması yasaktı.
olmuştur. Tanzimat’la birlikte tebaanın Osmanlı idaresi yeni kiliselerin yapılma-
eşitliği prensibi kabul edilince Müslü- sına prensip olarak karşıdır. Buna karşı-
manların ve bu meyanda Türklerin lık XVIII. yüzyılın sonlarından itibaren
hâkim millet olma özelliği resmen sona bazı yeni kiliselerin inşasına izin verilme-
ermiş ve zimmiler de Müslümanlarla ye başlanmıştır. Tamir işi ise başlangıç-
birlikte “Osmanlı vatandaşı” statüsüne tan itibaren padişahın veya hükûmetin
kavuşmuşlardır. Ancak gayrimüslimle- iznine bağlanmıştır. Kiliseleri bulunma-
rin, başlangıçtan itibaren zaten kendileri- yan bazı küçük köylerde yaşayan Hristi-
ne tanınan dinî haklarında bir değişikli- yanlar ise gerekli izni aldıktan sonra köy-
ğin olmadığını söyleyebiliriz. Yeni lerindeki vaftiz ve cenaze gibi dinî ayinle-
düzenleme ile onlara tanınan haklar, ri icra etmek üzere bir papaz bulundura-
daha ziyade siyasi konulardadır. Zimmi- bilirlerdi.
ler, bu yeni haklarla XIX. yüzyılın ikinci Patrikliğe bağlı kilise ve manastırlara
yarısında Müslümanlardan adeta daha vakfedilmiş olan şeylere hiç kimse karı-
ayrıcalıklı bir hâle gelmişlerdir. şamazdı. Müslüman vakıflarında olduğu
Yukarıda dile getirilen genel esaslar çer- gibi kilise yararına vakfedilmiş mallar
çevesinde Osmanlılar Dönemi’nde Kay- üzerinde de vakfı kuran kişinin vârisleri
seri’de yaşayan Hristiyanların durumu ile herhangi bir hak iddia edemezlerdi.
ilgili olarak rastladığımız uygulamalar Arama iznini veren ferman bulunmadık-
şöyle idi: Ruhbandan birisi öldüğünde ça hiç kimse kiliseleri teftiş edemezdi.
mirası beş bin akçeden fazla ise ilk beş Ancak zaman zaman ehl-i örften bazı
bini patrikhaneye, fazlası devlet hazinesi- kimseler, yetkisiz oldukları hâlde teftişte
ne gelir kaydedilirdi. Kilise fukarası lehi- bulunmak istemişlerse de haklarında şi-