Page 149 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 4
P. 149
[1582] 140 / KAY KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹
kının şiddeti Hristiyanların ıssız ve güve- manastırının kurucusu olmuştur. Basilei-
nilir yörelere yerleşmesine yol açmış, os hastaneler, düşkünlerevi yaptırmıştır.
dolayısıyla Kapadokya’daki çoğu yerleşi- Nysalı Gregorius eserinde, Aziz
min yapımına bu dönemde başlanmıştır. Basileios’un kendi ülkesinde çok kilise
Bu Kapadokyalı şehitlerden bazıları The- yaptırdığını söyler. Nazianzuslu Gregori-
odoros, Merkürios, Kortios komutanlar, us da ülkesi Kapadokya’nın Hristiyanlı-
Mamas’tır. ğın merkezi olduğunu belirtir.
Konstantin imparator olduktan sonra Kapadokya, manastır hareketinin erken
312 tarihli af fermanıyla Hristiyan kıyımı- tarihlerden itibaren görüldüğü merkez-
na son vermiş, böylece Hristiyan kilisesi- lerdendir. Basileios’un manastır kuralla-
nin koruyucusu olmuştur. 325 yılında rı, kendi kendine yeten bir topluluk anla-
Nikea’da (İznik) Hristiyanlığın ilk “Evren- yışını yani “kenobitik” sistemi benimse-
sel Konseyi” (Konsil) toplanmıştır. Top- miş ve hastalara, yaşlılara yardımcı olma-
lantıya katılan 318 piskopos arasında yı, seyyahlar için kalacak yer imkânı sağ-
Ermeni Kilisesi temsilcisi Arisdages Hay- layan, insanlara yardımcı olmayı amaçla-
rabed, Kayseri Piskoposu Leontios ile yan, topluluk hâlinde yaşamayı gerekli
Kayseri’den dokuz piskopos vardır. kılan manastır sistemini getirmiştir.
Küçük Asya’da Kayseri piskoposu ile Bizans İmparatorluğu’nun manastır sis-
Efes piskoposu en yüksek mevkide temi Basileios’un koymuş olduğu kural-
bulundukları için “Eksark” olarak anıl- lar çerçevesinde oluşmaya başlamıştır.
mışlardır. Basileios’a göre manastır topluluğunun
IV. yüzyılda önemli bir dinî merkez olan her üyesi, manastırın fiziksel ihtiyaçları-
bölge, İmparator Valens Dönemi’nde nın karşılanması için katkıda bulunmalı;
(364-378) “Kapadokya I ve II” olmak keşişler, teşvik ve eleştiri yoluyla birbirle-
üzere ikiye ayrılmıştır. 451 yılında Kadi- rinin manevi gelişimine yardımcı olmalı-
köy (Kalkhedon) Dinî Konseyine katılan dır. Keşişlerin itaatkârlığını en önemli
Kapadokyalı rahiplerin olması V. yüzyıl- erdem sayarak çilekeşlik ve nefsin körel-
da yerleşik bir kilisenin var olduğunu tilmesinde aşırıya gitmeyi yasaklamış,
gösterir. IV. yüzyıl sonlarına doğru Orto- özel olarak oruç tutmak isteyen keşişe,
doks Hristiyan kilisesinin üç dinî lideri- baş keşişten izin alma zorunluluğu getir-
nin Kapadokyalı olduğu bilinmektedir. miştir. Basileios’un koymuş olduğu bu
Bunlar, Büyük (Aziz) Basileios* (370- kurallar, keşişin kişisel kurtuluş arayışı-
371), Basileios’un kardeşi Nysalı Gregori- nın dayanağını oluşturduğu gibi kilise
us ile Nazianzuslu Gregorius’tur. Bu üç dışından Hristiyan cemaatine çeşitli hiz-
kişinin çabaları sayesinde 381 yılında metler veren Orta Çağ manastırlarının
İstanbul’da toplanan ikinci “Evrensel karakteristik özelliklerinin de ortaya çık-
Hristiyan Konseyi” ile Nikea Konseyinin masını sağlamıştır. Ermenilerin pagan
kararları Ariosçulara karşı zafer kazan- oldukları dönemde İranlılara daha yakın
mıştır. Ariosçular 335 yılından başlaya- oldukları bilinmektedir. Hristiyanlığı
rak Nikea Konseyine karşı savaş açmışlar kabul ettikten sonra Bizans
ve Doğu Kilisesinde etkili olmuşlardır. İmparatorluğu’na yanaşmaya başlamış-
Adı geçen üç azizin edebî yapıtlarının lardır. IV. ve V. yüzyıllarda Perslerin,
çoğu Ermeniceye çevrilmiş, yalnız Orto- dinleri yüzünden Ermenilere çeşitli bas-
doks ve Katolik kiliselerinde değil Erme- kılar uyguladıkları söylenir. Bu yüzden
ni Kilisesinde de büyük ilgi ve saygı gör- Ermeniler akın akın Fırat’ın batısına göç
müştür. IV. yüzyılda Kayseri’ye piskopos etmişlerdir. Bu durum Kapadokya’daki
olarak atanan Büyük Basileios’un bölge Ermeni nüfusunun çoğalmasını sağla-
halkının huzuru ve yaşamı için yoğun mıştır. Çeşitli tarihî belgenin Fırat’ın batı-
çabası yörede olumlu karşılanmıştır. sındaki bölgelerde çok sayıda Ermeni’nin
Büyük Basileios doğudaki manastır siste- yaşadığını ortaya koyduğu bilinir. Bu
minin kurucusu olarak bilinmektedir. göçmenlerin büyük çoğunluğunun ise
Azizin annesi ve kız kardeşi de Kapadokyalıların arasında yok olup gitti-
Basileios’un öncülüğünde ilk rahibeler ği hatta Yunanca’yı benimseyerek kendi