Page 206 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 4
P. 206

KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹                          KIŞ / 197 [1639]


           olup birçok ürün bu tahtalı denilen yer-
           lerde  korunurdu.  Tahtalı  daha  çok  evin
           kiler veya zerzembi adı verilen kısmında
           bulunurdu. Tahtalı denilen yerlerin kapı-
           sı kapatılmaz, sürekli hava alması sağla-
           nırdı. Kavun, karpuz gibi ürünler fileler
           içerisine konularak veya saplarından iple
           bağlanarak tahtalının altına asılırdı. Böy-
           lece bu ürünler uzun süre muhafaza edil-
           miş  olurdu.  Elma,  armut  gibi  meyveler
           trem depolarda veya zerzembilerde kasa-
           ların içerisinde ya da uygun yerlerde bir
           sıra gazel, bir sıra meyve serilmek sure-
           tiyle veya saman içerisinde bozulmadan
           saklanırdı.  Yine  peynir,  pekmez,  salça,
           turşu gibi küplere doldurularak muhafa-
           za edilen ürünler zerzembi veya tokana-
           ların bir köşesinde açılan çukurlara dol-  Kışlık zahire, un, bulgur gibi erzakın saklandığı ahşap ambar
           durulan  kuma  gömülerek  saklanırdı.
           Çok büyük tahta ambar bulunan evlerde   ihtiyacını  karşılayacak  olan  çalı  çırpı,
           ambarların üzeri tahtalı gibi ürün sakla-  tezek,  yapma,  kesme,  odun,  kömür  gibi
           ma yeri olarak da kullanılırdı.     ihtiyaçları da giderilirdi. Bunların dışında
           Kış için yapılan diğer saklama yöntemle-  tüm yatak, döşek, yorgan gibi ürünler de
           rini sıralayacak olursak bunlar; kurutma,   kışa  hazırlanmak  zorundaydı.  Ayrıca
           kavurma, kaynatma, haşlama, baharatla-  halı, kilim, yolluk, mitil, savan, hasır gibi
           ma  ve  salamuradır.  Kurutma  yöntemi   yere  serilerek  kullanılan  eşyalar  da  kış
           hemen hemen her ürün için kullanılır.   gelmeden çırpılarak, silinerek ya da yıka-
           Yapılan  tüm  hazırlıklar  sadece  kışlık   narak  kış  için  temiz  hâle  getirilirdi.
           yiyecek  ve  içecekle  bitmez.  Bunların   Kayseri  merkezin  de  kış  hazırlığı  mayıs
           dışında evin, bir kış yetecek kadar ısınma   ayında  nane  kurutma  başlarken  çevre
                                               yerleşimlerinde harman zamanı ile baş-
                                               lardı.  Bu  telaş  özellikle  kadınlar  için
                                               geçerlidir. Erkekler de bu konuda hanım-
                                               ların yardımcısıdır.

                                               Kavurma, Sucuk, Pastırma (Bastırma), Tereyağı-
                                               Peynir Yapımı
                                               Kavurma  yapımı:  Kavurma  işlemi  eski-
                                               den  Kayseri’nin  tamamında  yaygın  ola-
                                               rak uygulanan bir yöntemdi. Günümüz-
                                               de bu yöntem yavaş yavaş kaybolmakla
                                               birlikte bu geleneği kısmen de olsa devam
                                               ettirenler mevcuttur. Kışa girmeden canlı
                                               alınan küçükbaş veya büyükbaş hayvan-
                                               lar  kesildikten  sonra  etleri,  kemikleri,
                                               yağları  yapılacak  hazırlığa  göre  kısım
                                               kısım  ayrılırdı.  Kavurma  yapılacak  etler
                                               ufak ufak doğranarak hazırlanır, kesilen
                                               hayvanın  yağıyla  karıştırılak  geniş  bir
                                               kapta tuzlu bir şekilde kavrulurdu. Kav-
                                               rulduktan  sonra  yağı  soğumadan  bir
         Eskiden özellikle Kayseri’nin birçok bağ   teneke içerisine veya çömleklere konula-
         evinde “trem” denilen yumuşak kayaların
         içine oyulmuş depolar bulunurdu (H. Yüksel).  rak dondurulurdu. Daha sonra evin sıcak
   201   202   203   204   205   206   207   208   209   210   211