Page 347 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 4
P. 347
[1778] 338 / MAS KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹
manlardaki belirsizlik, masal türünün le –miş’li (öğrenilen) geçmiş zaman
nasıl ve nerede ortaya çıktığı, nasıl evrim- kipiyle anlatılmasının etkisiyle, masalın
leştiği sorularını yanıtlamayı zorlaştır- anlatıldığı esnada dinleyicilerin hepsi
maktadır. Bundan dolayı masalın kayna- masalın kurmaca dünyasında bulunur ve
ğıyla ilgili olarak çeşitli teoriler ileri masalın bitişiyle gerçek dünyaya döner-
sürülmüştür. Bu teorilerin ikisi masalla- ler.
rın kökenini Hint mitolojisi veya Hint Masalı anlatan kişilere ‘masalcı’ denil-
anlatılarına dayandırmaktadır. Üçüncü mektedir. Masal erkekler tarafından da
bir görüş ise masalları Hindistan’a bağla- anlatılmakla beraber genelde masalların
maz. Bu görüşe göre masallar, farklı yer- anlatıcıları kadınlardır. “Masal anası”
lerde birbirlerinden bağımsız olarak olarak tabir edilen bu kadınlar, genellikle
ortaya çıkar; kültürel paralellikler, benzer kadınların çoğunlukta olduğu meclisler-
masalların oluşmasını sağlar. de, özellikle geceleri, masallar anlatır.
Masal anlatılırken genellikle ‘üçlü bakı- Masallar kısa ve yoğun anlatılar olduğu
şım kuralı’na riayet edilir. Bu kurala göre için genellikle bir gecede bir masalın
olaylar veya kişiler önemlerine göre sıra- anlatımı tamamlanır. Bazı uzun masallar
lanır. Örneğin padişahın üç oğlu ya da ise birkaç geceye bölünerek anlatılır.
kızı vardır veya bir yerden üç kere geçilir Halk edebiyatı araştırmacıları masalları
yahut kahramana çözmesi için üç görev sınıflandırırken “fıkra” türünü de masal
verilir. Masalların bir diğer özelliği de türünün bir kolu olarak düşünmüşlerdir.
masal anlatma geleneğinde varlığını sür- Kayseri’de anlatılan masallar hakkında
düren masalın en küçük parçası olan Tuncer Gülensoy* danışmanlığında,
motiflerden oluşmasıdır. Rasim Deniz* tarafından yüksek lisans
Masalların başında, sonunda ve anlatının tezi yapılmıştır (1992). Deniz, tezini
içinde çeşitli söz kalıpları (formel) kulla- hazırlarken 110 masal derlediğini ancak
nılır. ‘Giriş formelleri’ masal anlatılmaya tezin hacmini göz önünde bulundurarak
başlanmadan önce söylenir. Bu formeller bu masalların sadece 40’ı üzerinde çalı-
masalın kurmaca bir dünya olduğunu şarak tezinde yayımladığını çalışmanın
dinleyiciye anlatmak veya hatırlatmak ön sözünde belirtmiştir. Bu çalışmada
için söylenmiş gibidir. Çünkü bu tekerle- masal metinleri Tarihî-Coğrafi Fin
melerde bahsi geçen kişiler, normal dün- Metodu’na göre incelenmiş, Stith
yada gerçekleştirilmesi mümkün olma- Thompson’ın motif dizini kullanılarak
yan işleri yapmaktadırlar: “Ben anamın sınıflandırılmıştır. Deniz’in tezi Kayseri
beşiğini tıngır mıngır sallar iken”. Bu Büyükşehir Belediyesi tarafından Kayse-
tekerlemenin ardından masalın ana met- ri Masalları adıyla yayımlanmıştır.
nine geçilir. Deniz, tezinde bulunmayan altı masalı da
Masalların ortasında kullanılan ‘geçiş bu yayına eklemiştir. Eklenen masallar
formelleri’ masaldaki uzun bir süreci başka araştırmacılar tarafından derlen-
kısaltmak veya uzak bir mesafeyi yaklaş- miş metinlerdir.
tırmak için kullanılır: “Masallarda zaman
çabuk geçermiş.”, “Az gitmiş, uz gitmiş,
dere tepe düz gitmiş.” vb.
Masal sonlarında söylenen ‘bitiş formel-
leri’ ise genellikle masalın kurmaca dün-
yasının sonuna gelindiğini belirtir.
Masallarda genellikle mutlu sonlar vardır
ve masal kahramanlarının başına gelen
mutlu sondan dinleyiciye de pay verilir
veya dinleyiciye de iyi dileklerle masal
sonlandırılır: “Onlar ermiş muradına, biz
çıkalım kerevetine.”, “Gökten üç elma
düşmüş; biri onların başına, biri anlata-
nın, biri de dinleyenlerin başına.” … gibi.
Masal tekerlemesi ve masalların genellik-