Page 449 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 4
P. 449
[1880] 440 / MİM KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹
MİMARİ
Türk Hâkimiyeti Öncesi
Kayseri, Türklerin Anadolu coğrafyasın-
da yaşadığı bütün siyasal örgütlenmelere
tanık olmuş kadim bir şehirdir. Şehir
merkezinde Türk fethinden önceki fiziki
yapıya ilişkin eserlerden günümüze Kale*
ve birkaç yapı harabesi dışında neredeyse Bizans Dönemi’nden günümüze ulaşmış
hiçbir kalıntı ulaşamamıştır. Buna muka- Gereme’de bulunan kilise kalıntıları
bil şehrin 30 km doğusundaki Kültepe* 1908 (Rott)
(Kaniş-Karum) höyüğü sadece bu şehrin
değil Anadolu uygarlıklarının da önsözü Türk Dönemi
niteliğindedir. Ayrıca Fraktin*, İmamku- Şehrin 1067 gibi erken bir tarihte Türkler
lu* gibi kaya kabartmaları da Hitit* uygar- tarafından fethedildiği belirtilirse de bu
lığının temsilcileri olarak kentin sahip tarihin bir fetihten ziyade akınların baş-
langıç tarihi olarak kabul edilmesi gere-
olduğu arkeolojik zenginliğin göstergele- kir. XII. yüzyılın sonunda Türklerin eline
rindendir. geçen şehirde, mevcut eserlere bakılırsa
Kent merkezinde Kale dışında Roma ve uzun süre yapılaşmaya gidilmemiş oldu-
Bizans Dönemi’nden çok fazla kalıntı yer ğu görülmektedir.
almazsa da İncesu*, Felahiye*, Panlı köyü Şehrin kültür envanterine yönelik yakın
gibi yerleşimlerdeki Roma mezar yapıları tarihli bir çalışma, kent genelinde konut
ve Erciyes Dağı* eteğindeki Gereme’de hariç muhtelif türde (cami, tapınak,
bulunan kalıntılar Bizans Dönemi’nden türbe, medrese, hamam, çeşme, kilise vs.)
günümüze ulaşmış eserler olarak dikkat 440 mimari eserin varlığını kaydetmiştir.
çekicidir. Ayrıca Tomarza*’da bir Roma Ancak bu sayının çok daha fazla olduğu
lahit atölyesi olduğu günümüze ulaşmış yıkılan eserlere yönelik yapılan bir çalış-
örneklerden anlaşılabilmektedir. Şehrin madan anlaşılmaktadır. M. Denktaş’ın
Battal Mahallesi’nde yer alan bir sarnıç vakfiyeler, şeriyye sicilleri, seyahatname-
ve kazılarla tespit edilmiş bir kilise temeli ler gibi tarihî kaynaklardan hazırladığı bu
V. yüzyıla tarihlenen Bizans eserleri ola- çalışmaya göre farklı türlerde 327 anıt,
rak değerlendirilir. Ancak şehir merkezi- çeşitli nedenlerle günümüze ulaşama-
ne 70-75 km mesafedeki Yeşilhisar*/ mıştır. Kaldı ki Osmanlı arşivlerinin tüm
Soğanlı’daki kaya kiliseleri, mimari yapı- belgeleri tasnif edilebilmiş olsa bu sayı-
larından ziyade içerdikleri freskolar bakı- nın çok daha yüksek olacağı tahmin edi-
mından Bizans sanatının Kapadokya lebilir.
temsilcileri içinde önemli bir yer tutmak- Şehrin erken tarihli yapıları XII. yüzyılın
tadır. ilk yarısından itibaren bölgeye hükme-
den Danışmendlilere aittir. Sur içindeki
Cami-i Kebir*, güneyinde günümüze ula-
şamamış medresesiyle birlikte bir külliye
olarak inşa edilmiştir. 1134-1142 yılları
arasında saltanat süren Danışmendli
Emiri Mehmed Gazi* tarafından inşa etti-
rilen cami, Emir’in yeğeni Muzafferiddin
Mahmud tarafından 1206 yılında tamir
ettirilmiştir. Mihraba dik, beş sahınlı,
mihrap önü kubbeli olarak tasarlanan
cami içindeki sütun başlıklarına bakılırsa
Roma Dönemi malzemeleri devşirilerek
inşa edilmiştir. Batı taraftaki tuğla minare
Orta Asya mimarlık geleneklerini taşı-
Felahiye Roma Mezarı makla birlikte, mevcut bilgi ve belgelere