Page 34 - Kayseri İmari Ve Mekansal Gelişimi
P. 34

34   İkinci Bölüm

             Kayserililer içme sularını genellikle mahalle çeşmelerinden getirirlerdi. Ay-
          rıca evlerin çoğunun kendi kuyusu vardı.

             Tuvaletler su kuyusundan ve evin oturulan bölümlerinden uzak bir noktada,
          derince bir septik çukurla bağlantılı olarak inşa edilmiştir.

             Geleneksel Kayseri evinin yapımında iki temel malzeme kullanılmıştır. Taş
          ve ahşap. Bunlara ek olarak kullanılan bir diğer malzemede demirdir.
                                                                      22
             1970’li ve 1980’li yıllarda şehrin eski mahalleleri birer birer boşalarak imar-
          lı çok katlı yapılardan oluşan semtlere doğru süratli bir iç göç yaşandı. Bu göç
          o kadar hızlı gerçekleşti ki kısa süre içerisinde terk edilmiş mahalleler oluştu.
          Daha sonra; özellikle, 1970’li yıllarda şehre, diğer illerden gelen vatandaşlarca
          kullanılmaya başlanılan bu mahallelerdeki zaten eskimiş ve bakımsız durumdaki
          geleneksel Kayseri evleri, süratle yok olma sürecine girdi. Bu mahallelerin ve
          eski Kayseri evlerinin bu kadar hızlı bir şekilde terk edilmesini, insanların rahat
          yaşama istekleri ve günlük hayatta yaşanan hızlı değişimde aramak gerekir. Zorlu
          kış şartlarının yaşandığı şehirde, zerzembili ve toprak damlı, oldukça zor ısınan
          geleneksel evlerdeki hayatın zorluğunu yeni yapılan çok katlı, bazıları merkezi
          sistem ısıtmalı yapıların cezbediciliği, hızlandırıcı etken olarak görmek gerekir.
          Organik yapıdaki eski Kayseri mahallelerinin, sadece yayalar ve binek hayvan-
          larının girebileceği, taşıtların kullanmasının mümkün olmadığı sokaklarının, 20.
          Yüzyılın ikinci yarısındaki değişime direnemediğini söylemek durumundayız.
             Geleneksel Bağ Evleri

             Kayseri’de bağcılık yüzyıllar boyunca sadece yazın ortaya çıkan şehrin sı-
          kıcı havasından kurtulmak üzere oluşmuş bir gelenek değildi. Kayserililer nakil
          vasıtalarının bulunmadığı dönemlerde dahi, Erciyes’in eteklerinde bulunan sarp
          mevkilere kadar yaygınlaşan bağlara bin bir eziyetle göçüp, hayvanlarla veya
          yaya olarak gidip gelerek burada yaz mevsimini geçirir, hem de çeşitli meyveleri-
          ni kurutup, pekmezini kaynatarak kışlık hazırlığını yapardı. Kış aylarında ihtiyaç
          duyacağı yakıtını dahi bağlardan elde ettiği çalı, çırpı ve odunla karşılardı.
             Kayseri bağ evleri, Kayseri halkının doğaya olan sevgi ve yakınlığını teklif-
          siz bir şekilde ifade ettiği ilginç yapılardır. Bu evler çok gerilere giden bir gelenek
          çerçevesinde ve genellikle formel mimari kaygı ve düşüncelere fazla yer ver-
          meyen taş ustalarının güzel örneklerinin sergilendiği yapılardır. Tasarımlarıyla
          doğayı ön plana çıkarırlar, mimari yönden güçlü ve özgündürler. Güzelliklerini
          kütle düzenlerindeki ustalıktan, mekânlarındaki yalınlıktan ve malzeme kullanı-
          mındaki başarılarından alırlar. Her ev çevresindeki yeşilliği ve güzelliği farklı ve
          etkili bir şekilde kucaklar, sahibine keyifli, vazgeçilmesi güç ortamlar sunar.


          22  Prof. Dr. Mimar Vacit İmamoğlu, Geleneksel Kayseri Evleri, Kayseri-2006.
   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39