Page 29 - Kayseri İmari Ve Mekansal Gelişimi
P. 29

Kayseri’nin İmarı ve Mekânsal Gelişimi  29









                                      İKİNCİ BÖLÜM
                20. Yüzyıl Başlarında Kayseri

                Kayseri şehrinin 20. Yüzyıl başlarındaki fiziki durumunu iyi anlayabilmek
            açısından 16 Ağustos 1910 tarihinden itibaren şehirde yayınlanmaya başlayan Er-
            ciyes Gazetesi’ndeki “Ahmet Zihni” imzalı yazıdan bir alıntı oldukça aydınlatıcı
            olacaktır.
                Şöyle diyor bu yazısında Kayserili gazeteci;

                “… Yozgat’a gidiniz, Kırşehir’i dolaşınız, Nevşehir’e uğrayınız, Niğde’ye
            geliniz, sonra Kayseri’ye dönünüz. O zaman Kayseri’nin ne mal olduğunu anlar-
            sınız. Bir liva merkezi olduğu halde civar kaza merkezlerinden bile pek geri kal-
            mış olmasının hikmeti acaba nedendir. Şehirden içeri girerken, insan bir yangın
            mahalline giriyorum zanneder. Güherçileden kirli bir renk peyda eden ve kesme
            taş burada pek bol ve ucuz olduğu halde moloz taşlardan yapılmış olan duvarlar
            insanı hayrete düşürüyor. Uzun boylu bir adamın belini bükmeden içeriye gire-
            meyeceği kadar alçak kapıları, müteallik oldukları hanelerin pek kasvet-engiz ol-
            duklarına addolunur. Kayseri’de fevkani (iki katlı- üst üste) katlı binalara nadiren
            tesadüf olunur.
                Genel görünüm olarak evlerin taksimatı hemen hemen şu yoldadır. Sokak
            kapısından içeri girer girmez hayat denilen üstü açık bir avluya dâhil olursunuz.
            Nazarınıza birkaç basık kapı tesadüf eder ki bunlar menhute (kazılarak)  yapıl-
            mış oda, mutfak ve saire ye açılan kapılardan ibarettir. Bazen bir taş merdivenle
            açıktan açığa bu müştemilatın fevkine (üst kata) çıkılarak orada bir, iki fevkani
            odaya da tesadüf olunur.
                Kayseri’nin sokaklarına gelince buralar evlerden daha vahimdir. Sokaklar o
            derece dardır ki, iki atlı yan yana geçemez. Yağmurlu havalarda sulardan, çamur-
            lardan ve karlı zamanlarda da damlardan dökülen karlardan sokaklar gayri kabil
            mürur (yürünmez) bir hale gelir.

                Bazen böyle bir sokağın iki tarafındaki fevkani katların karşı karşıya nazır
            bulunan pencerelerinden muhavere (karşılıklı konuşma) etmek değil, el ele tut-
            mak bile mümkün olur. Böyle dar sokaklar içindeki evlerin kapıları araba yüzü
            görmez.
                Kayseri’nin araba geçebilecek sokakları da yok değil. Bir misal olmak üzere
            Talas yolunu zikredebiliriz. Yaz günleri oldukça işlek olan bu yolun yolcuları atlı
   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34