Page 24 - Kayseri İmari Ve Mekansal Gelişimi
P. 24

24   Birinci Bölüm

             Selçuklular zamanında Kayseri bütün ortaçağ boyunca görmediği bir refah
          ve zenginliğe kavuşmuştur. Selçuklu sultanları kenti ikinci başkentleri olarak kul-
          lanmışlar, sultanların tahta çıkma törenleri hep burada yapılmıştır. Selçuklular
          döneminde kentlere verilen unvanlara göre Kayseri’nin iki unvanı bulunuyordu.
          İlki Dar’ul Feth yani fetih yurdu, ikincisi ise Dar’ul Mülk yani başkent idi. Bu
          unvanı taşıyan diğer kent ise Konya’dır. Konya’nın yanında Kayseri’nin de aynı
          işlevi gören ikinci bir başkent olarak ortaya çıkması kentin fiziki gelişimini olum-
          lu yönde etkilemiştir.
             Başkent olacak bir kentteki en önemli yapı savunma yapılarıdır. Bu itibarla
          Kayseri’de, Selçuklu sultanları ilk yapılışı Roma dönemine kadar giden Kayseri
          surlarını onarmışlar, kentin etrafını tahkim etmişlerdi. I. İzzettin Keykavus kentin
          etrafındaki savunmayı güçlendirmek için güçlü bir burç (Yoğunburç) inşa ettirdi.
          O’nun başlattığı bu hareket kardeşi I. Alâeddin Keykubat tarafından da devam
          ettirilerek şehrin kuzey tarafını da içine alacak şekilde surlar genişletildi.
             Ticari doku ve faaliyetler Osmanlı döneminde dış kale surlarının özelliğini
          kaybetmesi nedeniyle zamanla yer değiştirerek surların içine girmiştir. Bu deği-
          şimdeki öncülüğü ise Ulu Cami yakınına inşa edilen bedesten başlatmıştır. Sonra-
          ki yüzyıllarda kentin ticari alanı hem surların çevrelediği bölgenin sınırında, hem
          de surların içinde gelişimini XIX. Yüzyıla kadar sürdürmüştür.
             Kentteki diğer önemli bir yapılaşma da eğitimle ilgilidir. Selçuklu dönemin-
          de 14 medresenin yapılmış olması, bu yüzyılda eğitime verilen önemi göster-
          mektedir. Medreselerde değişik konularda eğitim veriliyordu. Dini bilimlerin ya-
          nında tıp ve astronomi ilimleri ile ilgili eğitim veren medreseler de bulunuyordu.
          Selçuklu döneminde kentte yapılan medreselerin çoğunluğu surların dışında inşa
          edilmiştir. Medreselerin dışında Anadolu’nun ilk hastane yapısı da yine burada
          yer alıyordu.
             Selçuklu döneminde kentte toplam yedi Cuma camisinin bulunduğu dönemin
          kaynaklarından tespit edilebilmektedir. Camiler nüfus yoğunluğuna göre değişik
          bölgelerde konumlanmışlardı. Yedi camiden sadece bir tanesi surların içinde yer
          alır. Bu cami aynı zamanda sultanların da kullandığı Ulu Camidir.

             Şehirde Selçuklu dönemi ile birlikte alt yapı faaliyetlerinde de bulunulmuş-
          tur. İlk defa düzenli temiz ve pis su sistemi kurulmuştur. Su, her mahalleye geti-
          rilen çeşmelerle temin ediliyordu.
             Selçuklu döneminde kentin gelişim hızı o kadar yüksek olmuştur ki, kent
          kuruluşundan bu yana ilk defa sınırlarını zorlamıştır. Bunun sonucunda kentin
          çevresinde küçük yerleşmeler gelişmeye başlamış, hatta bağımsız köşk ve saray-
          lar da yapılmıştır. Bu saraylardan en ünlüsü kentin kuzey batı tarafında şimdiki
          Şeker Gölü kenarındaki Keykubadiye Sarayıdır. 14

          14  Osman Eravşar Seyahatnamelerde Kayseri , Kayseri-2000
   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29