Page 267 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 2
P. 267
[738] 258 / EV KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹
üçte birini Hristiyanlar, kalanını Müslü-
manlar oluşturmaktaydı. Cumhuriyet’in
kuruluşundan sonraki nüfus değişim an-
laşması nedeniyle Hristiyanların büyük
bir bölümü kentten ayrılmış; 1927 yılında
yapılan sayımda da Kayseri’nin nüfusu
40.000’e düşmüştü. Ahmet Nazif Efen-
di* XX. yüzyıl başında Osmanlı Devleti’-
Günümüzde yıkılmış bulunan Zennecioğlu Konağı (V. İmamoğlu)
nin resmî istatistiklerine dayanarak ken-
tin genel durumunu şöyle özetler:
Kent Evleri “Kayseri şehri 12.811 hane ve 56.178 kişi-
Kayseri kentinde 1950’li yıllara kadar ya- lik bir nüfustan ibaret olup (içinde) 3722
pılan geleneksel türdeki evler, yoğun bir dükkân ve mağaza, 120 fırın, 30 han, 11
kent dokusu içinde yer alan, sade görü-
nüşlü ama zengin iç mekânları olan bina- hamam, 250 ambar ve samanlık, 150 ca-
lardı. Hepsi taştan yapılmış, hepsinin mi ve mescid-i şerif, 56 sıbyan mektebi,
kendine özgü, güçlü bir mimari karakteri 6’sı erkek, 3’ü kızlara mahsus olmak üze-
vardı. Hemen hepsi bir avlu veya bahçe re 9 resmî ilkokul, 1 mülki idadi, 2 kütüp-
etrafında asimetrik olarak planlanmış; i- hane, 39 medrese, 8 külliye, 123 çeşme ve
çe dönük, farklı yüksekliklerdeki kare ve sebil, 1 Hükümet Konağı, 1 Askerlik Dai-
dikdörtgen prizmaların yan yana veya üst resi, 1 Güherçile Fabrikası, 1 Guraba Has-
üste getirilmesiyle oluşturulmuştu. Dam- tanesi, 2 Belediye Bahçesi... vardır.”
ları düzdü. Evin en önemli mekânı sofay- Kent, Kurtuluş Savaşı ve sonrasında dur-
dı; plandaki merkezî konumu ve sembo- gun bir dönem yaşamış; 1930’lardaki en-
lik önemi nedeniyle diğer hacimlerden düstrileşme hareketiyle kendini yeniden
daha büyük ve yüksek olarak yapılırdı. toparlamıştır. İkinci Dünya Savaşı’nın
Mekânları oluşturan prizmaların köşele- çeşitli sıkıntılarını da yaşadıktan sonra
ri, pencere ve kapı kenarları sert, keskin hızla gelişmiş, kısa zamanda çarpıcı deği-
çizgilere sahipti. şimler geçirmiştir. 1950 sonrasındaki
Kayseri 1835 yılında büyük bir deprem 30–40 yıl içindeki değişimler kentin ge-
geçirmiş, bu nedenle de o tarihten önce leneksel mimari çevresini olumsuz yön-
yapılan evlerin büyük bir bölümünü kay- de etkilemiş; çok sayıda mahallesi yok ol-
betmiştir. Kentin nüfusu da deprem, sa- muş, boşalan alanlara dört-beş katlı a-
vaş, çeşitli ekonomik ve politik nedenler- partman blokları inşa edilmiştir. Değişi-
le zaman zaman azalıp çoğalmıştır. Yir- min ilk yıllarında, önce İç Kale’nin güne-
minci yüzyılın başlarında Kayseri’de yinde yer alan tipik Ortaçağ özellikleri ta-
56.000 kişi yaşamaktaydı. Bu sayının şıyan ev ve mahalleler yıkılarak yerlerine
ızgara planlı merkezî iş alanları (banka,
büro, çarşı) yapılmıştır. Surların kuzey
yanında yer alan, daha seyrek dokulu es-
ki mahallelerdeki az katlı evler ise, yavaş
yavaş şekil değiştirerek yerlerini yeni a-
partman bloklarına terk etmiştir. Bu yıl-
larda kent, büyük bir inşaat alanına dön-
müş, yıkıntı ve bina artıklarıyla yeni yapı-
lan çok katlı binalar yan yana sıralanmış-
tır.
Kentin Selçuklu ve Osmanlı dönemlerin-
den kalan kamu yapıları medrese ve ca-
mileri, devlet politikası gereği iyi korun-
muş veya onarılmıştır. Eski evler ise önce
Mollaoğulları Konağı (V. İmamoğlu) sahiplerinin yeni yapılan apartmanlara