Page 270 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 2
P. 270
KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹ EV / 261 [741]
Avlu: Avlu veya eski Kayseri ağzıyla hav-
lu veya hayat, evlerin ayrılmaz parçasıy-
dı. S. Faroqhi’nin (1987) bulgularına göre
XVII. yüzyıldaki evlerin % 78’inin avlusu
vardı. Evlerin bir bölümü birden fazla av-
luya sahipti. Büyük evlerde haremlik bö-
lümündekine “içeri hayat”, selamlık bö-
lümündekine “dışarı hayat” adı verilirdi.
Avlularda atlık, arabalık olarak kullanılan
veranda, sundurma gibi üstü korunmuş
mekânlar da bulunurdu. Avlu, gelenek- Çayırağası evi avlusu (V. İmamoğlu)
sel evlerin geometrik merkezi ve bir an-
lamda (yaşamı) hayatıydı. Her avlu, yük- büyük çoğunluğunda kadın ve erkeğin
sek avlu veya bina duvarlarıyla çevrilmiş, ayrılmasını öngörmüştür. Böyle bir yak-
sokağa ve diğer evlere kapatılarak mahre- laşım büyük evlerin planlarına yansımış,
miyeti sağlanmıştı. Komşularla ne kadar evlerin birbirinden ayrı iki bölümden o-
samimi olsalar da avlularda ve evlerde luşmasına neden olmuştur: Kadınlar için
mahremiyetin korunması, özellikle Müs- ayrılan haremlik (dahiliye) ve erkekler
lüman aileler için büyük önem taşımak- için planlanan selamlık (hariciye). Genel-
taydı. Böyle bir yaklaşım, uzun vadede likle haremlik bölümü ailenin oturduğu
komşular arası sosyal mesafenin korun- önemli mekânları ve hizmet birimlerini i-
masına ve karşılıklı saygının devamına çermektedir. Selamlık ise erkek konukla-
yardımcı olmuştur. Odalar avluya yön- rın kabul edilip ağırlandığı bölümdür.
lendirilmişti. Mutfak, kiler, abdesthane, Konaklarda ve büyük evlerde bu iki bö-
varsa hamam gibi hizmet mekânları av- lüm birbirine bitişik, giriş kapıları, avlula-
lu çevresinde yer alırdı. Bodrumda veya rı ve hizmet mekânları ayrı bağımsız iki
yarım bodrumdaki ahır ve depoların da binaya dönüşmüş, bunlardan selamlık o-
avluyla ilişkileri vardı, pencere ve kapı- lanı erkekler için zaman zaman bir tür
ları avluya açılırdı. Avlularda her zaman büro veya işyeri kimliğine bürünmüştür.
taşla kaplanmış bir yüzey, bitki yetiştiri- Orta hâlli ailelerin evlerindeyse selamlık
lecek bir toprak parçası, bir ocak, bir ku- daha sade bir şekilde çözülmüş; altında
yu, bazen de bir çeşme veya havuz yer ahırı olan, –giriş düzeyindeyse kendi av-
alırdı. Kayserililer içme sularını genellik- lusuna bakan, birinci kattaysa sokağa ba-
le mahalle çeşmesinden getirirler, evle- kan– içi özenle döşenmiş bir oda evin se-
rindeki kuyunun suyunu sadece temizlik lamlık görevini üstlenmişti.
işleri için kullanırlardı. Evlerde devamlı Müslüman evlerinde aranan önemli ö-
akan suyun olmaması, kullanılmış atık su zelliklerden biri, kadınlara sağlanan
miktarının çok az olmasına ve çoğunluk- mahremiyetti. Avlu çevresine örülen
la toprak tarafından emilmesine olanak yüksek duvarlar, zemin katta sokağa pen-
vermiştir. Helâlar avluda, su kuyusundan cere açılmaması, üst kat pencerelerde za-
ve evin oturulan bölümlerinden uzak bir man zaman kafes kullanımı, evin oturma
noktada, derince bir septik çukurla bağ- bölümünün sokaktan uzağa konulması,
lantılı olarak inşa edilmiş, böylece hem emniyet ve güvenlik açısından olduğu ka-
koku sorununa çare aranmış hem de su dar kadını erkekten ayırmaya yönelik bir
kuyusuna pis suların sızması önlenmeye dizi tasarım kuralı olarak da görülebilir.
çalışılmıştır. Geleneksel Kayseri’de kadınlar, erkekle-
Evlerde Cinsiyet Ayrımı: Anadolu’nun son rin karışamayacağı bir dünyada yaşaya-
800–900 yıldır Müslüman çoğunluklu bilmeli, çalışmalı, dinlenmeli, konukları-
bir ülke olması, fizikî çevresinin çeşitli nı ağırlayabilmeliydi. Bu nedenle –eğer
boyutlarına da yansımıştır. İslam dininin varsa– bir evin selamlık odası veya bölü-
geleneksel yorumu, toplumsal yaşamın mü, avluya değil sokağa yönlendirilmiş,