Page 280 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 2
P. 280

KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹                            EV / 271 [751]


                                               yolunun  tamamlanmasıyla  rahatlamış;
                                               muhtaç olduğu odun ve kömüre kavuş-
                                               muştur.
                                               Eski  evlerde  mangal,  iskembi  gibi  araç-
                                               larla  ısınıp  konforlu  bir  yaşam  sürdür-
                                               mek tabii ki olanaksızdı. Isıtma standart-
                                               larının çok düşük olması yanında, evlerin
                                               genel  düzeni  de  günlük  hayatı  daha  da
                                               güçleştirmekteydi.  Avlu  ve  dış  alanların
          Isınmada kullanılan mangal
                                               yoğun şekilde kullanımı, göreceli olarak
                                               korunmuş veya “soğuğu kırılmış” odalar-
           ran” mangallar, tabii ki bugünkü anlam-  dan sık sık dışarı çıkıp hela, ahır, kuyu vb.
           da bir ısıtma aracı değildi. Mangal ayrıca   yerlere  gitmek,  çeşmeden  su  getirmek,
           evlerde “iskembi” adı verilen bir düzen-  damdaki, avludaki karı temizlemek zah-
           de de kullanılmıştır. Üzeri özel olarak ya-  metli işlerdi. İnsanlar kışın soğukla baş e-
           pılmış birkaç kat yorganla kapatılan, kare   debilmek  için  davranışlarını  değiştirir,
           şeklindeki bir masanın altına ısı kaynağı   erken yatar, uzun süre yatakta kalır, kalın
           olarak bir mangal konur, masa ve çevre-  ve birkaç katlı yün giysiler ve kürkler gi-
           sini ısıtırdı. Ev halkı, genellikle iki sedirin
           birleştiği köşeye kurulan iskembinin etra-  yer, kalori değeri yüksek besinlerle besle-
                                               nirdi.
           fında oturur; ellerini, ayak ve bacaklarını
           iskembiye sokar, ısınmaya çalışırdı.   Aydınlatma:  Eski evlerde kullanılan aydın-
           Bugün  birçoğumuza  yabancı  gelecek  ısı   latma araçları, çoğunlukla eski çağlardan
           kaynaklarından biri de odaların altındaki   kalma, az ışık veren, basit türdendi. Oda-
           ahırlarda beslenen evcil hayvanlardı. At,   lar, yağ ve benzeri organik maddelerin bu
           inek, manda gibi hayvanların yaydığı ısı,   araçlarda yakılmasıyla aydınlatılır, alevli
           ahşap döşemelerden odalara çıkar, evin   yanma nedeniyle devamlı dikkat ve dene-
           ısısını bir miktar yükseltirdi. Ancak gerek   tim gerektirirdi. Çeşitli mumlar ve bezir
           hayvanların, gerek artıklarının kokusu sı-  çıraları, is, kurum ve çok zaman koku ya-
           caklıkla birlikte yukarı çıktığı için, başka   yardı. Petrolün bulunup yaygınlaşmasıy-
           sorunlara neden olurdu.             la Kayseri’de de gazyağı lambaları ortaya
           XIX.  yüzyıl  sonlarında  Kayseri  ve  yöre-  çıkmış, aydınlatmada göreceli bir rahat-
           sindeki bazı Hristiyan evlerinde odalar o-  lık sağlanmıştır. Bu lambalar cam fanus
           caklı/şömineli olarak yapılmıştır. Ancak   veya teneke kutular içinde yandıkları için
           bunların kullanımı -ya masraflı ve verim-  de, arkaik aydınlatma araçlarından daha
           siz olmaları ya da beğenilmedikleri için-   kullanışlı  olmuş;  daha  iyi  denetlenmiş-
           yaygınlaşmamıştır.  Adı  geçen  dönemde   lerdir. Tenekelerle yurtdışından getirilen
           odun, 1930’lu yıllarda da kömür sobası-  gazyağları, gaz lambaları, gemici fenerle-
           nın Kayseri evlerinde kullanıldığını bili-  ri, lüks lambaları ve avizelerin ortaya çık-
           yoruz.  Yakacak  yönünden  yoksul  olan   masına neden olmuş; ev ve ailelere rahat-
           kent, 1927 yılında Ankara-Kayseri demir-  lık getirmiş, daha kolay bir gece yaşamına
                                               olanak tanımıştır. Yine de 1930’lu yıllar-
                                               da  elektriğin  kente  gelmesine  kadar  ay-
                                               dınlatmanın yetersiz ve zahmetli olması,
                                               geceleri evlerde herhangi ciddi bir faali-
                                               yete fırsat tanımamış; insanlar da genel-
                                               likle güneş battıktan kısa bir süre sonra
                                               -büyük olasılıkla yatsı namazından son-
                                               ra-  yatıp,  güneşin  doğmasına  yakın  -sa-
                                               bah ezanında- kalkmışlardır.
                                               Temiz ve Kirli Su: Geleneksel ev yaşamının
          Aydınlanmada kulanılan lüks ve gaz lambası  güçlüklerinden biri de evlerde akarsuyun
   275   276   277   278   279   280   281   282   283   284   285