Page 319 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 2
P. 319

[790] 310 / FIR                    KAYSERİ ANSİKLOPEDİSİ


                                    çok miktarda tahinli yaptırmak isteyenle-  demiştir. Halka kete genellikle Ramazan
                                    re kızar, hatta bir daha yapmamak üzere   için, bağa göçerken ve yolculuk için yapı-
                                    yemin  bile  ederek  tahinli  teklifine  “Ye-  lırdı.  Azınlıklar  da  daha  çok  kendi  bay-
                                    minliyim” diye cevap verenler olurdu.   ramları için yaparlardı.
                                    Fırınların  pişirdikleri  ana  maddelerden   Bilhassa düğün ve bayramlar için hazırla-
                                    halka-kete için hazırlanan hamur özellik-  nan Kayseri baklavası ve böreği de çok
                                    li olurdu. Halka-kete gevrek olması için   usta hanımlarca hazırlanır, kete-halka gi-
                                    kazan yağı denen ilik yağı (kemikler ka-  bi,  ekmek  kalabalığından  sonraki  sakin
                                    zanda kaynatılarak elde edilir, ilk alınan   zamanlarda  sinilerle  fırına  gönderilirdi.
                                    yağ  makbul  sayılır)  ile  don  yağı  denen   Usta  fırıncılar  baklavanın  yüzünün  yan-
                                    eritilmiş iç yağı veya genellikle de zeytin-  maması için sini üzerine kâğıt örter, bir
                                    yağı  ilavesi,  tabii  ki  en  iyisi  sadeyağla   miktar  piştikten  sonra  çıkarıp  dilimler-
                                    yoğrulan  hamur  mayalanır  ve  fırıncıya   lerdi. Aynı şekilde elden kesilen kadayıf
                                    önceden  haber  verilirdi.  Çünkü  halka-  ve  Kayseri  özel  tatlısı  pekmezle  yapılan
                                    kete ve baklava-börekler, sabahleyin ek-  nevzine de fırınlarda pişirilirdi.
                                    mekler piştikten, öğleye doğru fırının ısısı   Fırınlar, güz, kış ve baharda çalışır yazın
                                    biraz düştükten sonra pişirilir, yoksa har-  kapanırdı.  Çünkü  yazın  Kayseri  ahalisi
                                    lı ateş haşlardı. Evde hazırlanan kete ve   tamamen bağlara göçer ekmeklerini ora-
                                    halka  hamuru  fırına  taşınır;  kete,  üzeri   da  “bazlama”  ismi  verilen  yuvarlak  kü-
                                    “kete nakışı” denen özel hazırlanmış mo-  çük  parçalar  hâlinde  ocaklarda  saçlar
                                    tifli  düz  tahtayla  motiflenir,  çatalla  da   üzerinde, gazel ve otla pişirirlerdi.
                                    kabarmaması için delinirdi. Nakış olma-                MEHMET ÇAYIRDAĞ
                                    dığı zaman süsler sadece çatalla çizilerek   FIRKA-İ ISLAHİYE
                                    yapılırdı. Kete nakışını bazen fırında bu-  XIX. yüzyılda hem dışardan gelen göçle-
                                    lunan nakış tahtasıyla fırıncı da yapardı.    rin  kargaşası  hem  de  içerideki  göçebe
                                    Ketelerin içine “iç” denilen, unun yağla   aşiretlerin şekavetleri (eşkıyalık* faaliyetle-
                                    kavrulmasından elde edilen karışım yer-  ri) toplum huzurunu ve devletin otoritesi-
                                    leştirilirse “içli kete”, içi olmayan ketele-  ni sarsar duruma gelmişti. Osmanlı Devle-
                                    re ise “hamursuz” denirdi. Keteler her iki   ti Kırım Savaşı sonrasında şekavet unsur-
                                    şekilde de hazırlanabilirdi. Halkalar pişi-  larını  sindirmek,    göçebe  halkı  yerleşik
                                    rilip  çıkarıldıktan  sonra,  soğumaya  yüz   hayata geçirmek ve ekonomiyi kayıt altına
                                    tutmuş fırına bir daha atılarak gevretilir-  almak amacıyla iskân siyaseti gütmüştür.
                                    di. Fırıncı ücreti haricinde her on kete ve   Bu doğrultuda oluşturulan Fırka-i Islahiye
                                    halkadan bir tane alırdı. Bayram günleri   Taburunun  askerî  amirliğine  IV.  Ordu
                                    için  yaptırılan  bayram  ekmeğinden  de   Komutanı Müşir Derviş Paşa, mülki amir-
                                    birkaç tane alırdı.                  liğine  de  Ahmed  Cevdet  Paşa  getirildi.
                                    Kızarması  için  kete,  halka  ve  börekler   Ahmed  Cevdet  Paşa’nın  raporlarından
                                    üzerine varlıklı olanlar yumurta, orta hâl-  (Tezakir) anlaşıldığına göre Fırka’nın gö-
                                    liler de yoğurt ve pekmez gibi maddeler   revi, İskenderun’dan Maraş ve Elbistan’a,
                                    sürdürürlerdi. Bunlara kutsallığına inanı-  Kilis’ten Niğde ve Kayseri’ye, Adana Sahi-
                                    lan güzel kokulu çörek otu da karıştırılır-  li’nden Sivas’a kadar olan yerleri devlete
                                    dı.  Kete  ve  halka,  Osmanlı  Devleti  ve   tam  bağlı  hâle  getirmekti.  Ancak  Fırka-i
                                    Türk  milleti  bilhassa  harplerle  boğuşa   Islahiye’nin görevi Adana, Hatay ve Maraş
                                    boğuşa perişan hâle geldiğinden, dışarı-  ile  sınırlı  kalmış  ve  çeşitli  nedenlerden
                                    nın da desteğiyle zenginleşen Ermeni ve   dolayı görevini tam anlamıyla yerine geti-
                                    Rumlarca gayet kıvamında ve çok güzel   remedi. Fırka-i Islahiye’yi en çok uğraştı-
                                    yapılırmış. Bu sebeple büyük halk şairi-  ran Kozanoğulları ve onlara bağlı olarak
                                    miz Seyrani;                         yaşayan  Avşarlar  oldu.  1865  yılında  Ko-
                                                                         zan  bölgesi  itaat  altına  alınmışken
                                    Ermeni’nin Rum’un yağlı ketesi       Fırka’nın İstanbul’a dönmesini fırsat bilen
                                    Kaypak Müslümanı dinden çıkarır      Avşarların desteklediği Kozanoğulları ye-
   314   315   316   317   318   319   320   321   322   323   324