Page 349 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 2
P. 349

[820] 340 / GEL                    KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹


                                    Keloğlan Keloğlan                    sesle  “gulu  gulu…”  diye  ses  çıkararak
                                    Gülmesi tatlı Keloğlan               öter. Arkasından culluklar, zayıf bir sesle
                                    Bende kalem kaş var                  ötmeye  başlarlar.  Cullukların  sahibi:
                                    Ondan mı isten Keloğlan              “Culluklar üşümüş, iyi de beslenmemiş-
                                                                         ler. Üzerindeki ceketi çıkar da üzerlerine
                                    Keloğlan bir yandan oynar bir yandan da   ört”  der.  Çoban  da  ceketini  çıkartarak
                                    onu yanıtlar:                        örter.  Daha  sonra  culluk  sahibi  bırakıp
                                                                         gider.  Culluk  sahibi  gittikten  sonra  ço-
                                    Yok kadınım yok seyyidem             ban,  elinde  bulunan  sopa  ile:  “Niye  iyi
                                    Yine bilemedin hâlimden              ötmüyorsunuz?”  diyerek  cullukları  bir
                                    Ben ölüyom şu kadının derdinden      güzel  döver.  Bir  süre  sonra  cullukların
                                                                         sahibi yeniden gelir ve aynı şekilde cul-
                                    Bu kez kız:                          lukları yine öttürmesini söyler. Culluklar
                                    Keloğlan, Keloğlan                   iyi ötmezse culluk sahibi yeniden çoban-
                                    Gülmesi tatlı Keloğlan               dan  cullukların  üzerini  giydiği  giysiler-
                                    Bende de güzel gözler var            den  biriyle  örtmesini  ister.  En  son  geli-
                                    Ondan mı isten Keloğlan              şinde aynı şeyi tekrar yapmasını söyler ve
                                                                         culluklar  iyi  ötmezse,  bir  atlet  ve  donla
                                    der.  Oyun  böylece  kızın  “Bende  güzel   kalmış olan çobana: “Şu cullukların yanı-
                                    saçlar, güzel diller vb.” demesiyle sürer.   na  bir  giriver  bakayım”  der.  Çobanın
                                    Keloğlan  da  yanıtını  yineler.  Sonunda   battaniyenin  altına  girmesiyle  beraber
                                    kız:                                 battaniyenin  altında  bulunan  culluklar,
                                                                         çobanın üzerine atlar ve ellerinde bulu-
                                    Keloğlan, Keloğlan                   nan  boya  ile  kendilerini  durmadan  dö-
                                    Dilleri güzel Keloğlan               ven çobanın her tarafını bir güzel boya-
                                    Bende onun sırması var               yarak onu cezalandırırlar.
                                    Ondan mı isten Keloğlan              Tarla Sürme: Tomarza ilçesine bağlı Ahme-
                                                                         zar  ve  çevre  köylerinde  oynanan  bir
                                    deyince Keloğlan:                    oyundur. Oyundaki iki kardeş babaların-
                                    He kadınım he seyyidem               dan miras kalan tarlayı bölüşmez. Öküz
                                    Pek iyi bildin hâlimden              kılığına  girip  ekim  zamanı  da  hem  çift
                                    Şimdi de bildin hâlimden             sürer  hem  de  buğday  ekerler.  Hasattan
                                                                         sonra buğdayı bölüşmeye çalışırlar. Kar-
                                    diyerek arkasındaki kadını iter, önündeki   deşlerden  biri  kurnazdır.  Diğerini  kan-
                                    kızla  güreşmeye  başlar.  Kim  yenerse   dırmaya çalışır. Önce ona buğdayın sap-
                                    öbürüne bir armağan alır.            larını  vermeye  çalışır.  Oysa  kardeşinin
                                                                         hayvanı  yoktur.  “Hayvanın  yoksa  ısınır-
                                    Culluk (Hindi) Oyunu: Güvebaşında oynanan   sın” derse de kandıramaz. Küçük kardeş,
                                    bu oyunda dört-beş kişi yer alır. Oyunda   hem samanı hem de taneleri bölüşmeyi
                                    birkaç kişi culluk olur ve dört elli olmak   önerir. Bir ölçekle bölüşmeye başlarlar.
                                    üzere  yere  çökerler.  Bunların  üzerine   Kurnaz kardeş bir ölçek kardeşine verip
                                    geniş  bir  battaniye  örtülür.  Oyuncular-  iki ölçek kendine alır. Aralarında kavga
                                    dan  bir  kişi  “culluk  çobanı”  bir  kişi  de   çıkar.  Muhtara  başvururlar.  Muhtar  da
                                    “culluk sahibi” olur. Çoban elinde bulu-  kendisinin  bölüştürmesini  önerir.  Kar-
                                    nan sopa ile cullukları yayıyor gibi orta-  deşler  de  kabul  eder.  Muhtar  buğdayı
                                    lıkta dolanır. O arada cullukların sahibi,   bölüştürürken,  kardeşlere  verdiğinin  iki
                                    cullukları  iyi  beslemiş  mi  diye  kontrol   katını da kendine ayırır. Bölüştürme bitip
                                    etmek için çıkıp gelir. Çobana: “Şu cul-  muhtar payını alıp gittikten sonra kardeş-
                                    lukları  bir  öttür  de  bakayım  iyi  beslen-  ler  yeniden  kavgaya  tutuşurlar.  Bu  kez
                                    mişler mi” der. Çoban eğilerek battaniye-  çözüm  için  çavuşa  danışırlar.  Buğdayı
                                    nin altına girer ve önce kendisi güçlü bir   bölüştürürken  o  da  kendine  pay  alır.
   344   345   346   347   348   349   350   351   352   353   354