Page 32 - kayseri-sehri
P. 32

Dµ. MǺ±ÈÈ´¼ Kɳ´  | K±²³´µ¶ Ş´ºµ¶ (1830–1860)
            türünün, dokusunun ve hatta kendne has kmlğn oluşmasında brçok amln etkl
            olduğu hesaba katılmalıdır.
               Kayser şehr, doğu–batı ve kuzey–güney stkametnde uzanan tcaret yollarının
            öneml kavşak noktalarından br olma özellğne sahptr. Asurlular dönemne kadar
            gerye gden bölgesel tcar, kültürel ve syas önemn cazbesyle şehr sürekl canlı
            kalmış, bununla beraber bölgede yaşayan toplumların ve syas yapıların lg odağı
            halne gelmştr.
               Bahs geçtğ üzere, Kayser’nn geçş güzergâhında bulunması ve tcaret merkez
            olması, hem askerî, hem de tcar faalyetler çn brçok konaklama tess, han, hamam,
            kervansaray, sağlam kaleler ve bedesten nşasını mecbur hale getrmştr. Türklern
            Anadolu’yu yurt ednmesnden sonra şehrde –Selçuklular zamanından tbaren– nşa
            edlmeye başlanan han, hamam, çeşme, kervansaray, bedesten, çarşı–pazar, medrese,
            cam, maret ve sar yapılar le Kayser, Türk–İslam medenyetnn sembolü olan mahalle
            ve şehr özellklernn tamamını bünyesnde barındırmaya devam etmştr.
               XIX. yüzyıl Kayser’s, bütün bu özellkleryle ve sahp olduğu kültürel varlıklarıyla
            Osmanlı Devlet’nn en öneml kentlernden br olma vasfını korumuştur. Bu yüzyılda
            dar br brm olarak sancak statüsünde olan Kayser, XVI. yüzyıldan XIX. yüzyılın orta-
            larına kadar Karaman Eyalet’ne bağlı kalmıştır. 1846 yılında Bozok Eyalet’ne bağlanan
            Kayser, 1867 Vlayet Nzamnâmes’ndek değşklkler sonucunda Ankara Eyalet’ne
            bağlanmıştır (1868). II. Meşrutyet’n lanından (1908) sonra müstakl br sancak olan
            Kayser’ye İncesu, Devel ve Bünyan kazaları bağlanmıştır. Cumhuryetle brlkte (1923)
            l olan şehr, 1988 yılında “Büyükşehr” statüsünü kazanmıştır. 5
               Bu araştırmanın kapsadığı dönemde (1830–1860) Kayser Sancağı, mutasarrıf den-
            len ve padşah tarafından atanan yönetcler tarafından dare edlmştr. İncelenen
            dönemde mutasarrıËarın bazen –mparatorluğun dğer sancaklarında olduğu gb– tayn
            edldkler sancağa gtmeyp yerne “mütevell” denlen vekl gönderdkler görülmek-
            tedr. Bu dönemde, otuza yakın mutasarrıf ya da mütevellnn Kayser’ye tayn edldğ
            anlaşılmaktadır. Bazen aynı mutasarrıfın br süre arayla brden fazla kez mutasarrıËığa
            tayn edldğ, bazen de tayn edlen mutasarrıËarın halkın şkâyetler ya da başarısız-
            lığından ötürü kısa sürede görevden alındığı ya da görev yernn değştğ belgelerden
            anlaşılmaktadır. Görev yapan mutasarrıf ve yönetcler; paşa, ağa ve bey gb unvanlar
            kullanmışlardır. Yne belgelerden anlaşıldığı kadarıyla Kayser halkı, kendlerne y
            davranan ve y yöneten, adalet ve hukuku gözeten yönetclerden memnun olmuşlar
            ve bu memnunyetlern Babıal’ye letmşlerdr. Aynı şeklde halka kötü davranan,



            5   Mustafa Denktaş, Kayser’de Tarh Su Yapıları (Çeşmeler ve Hamamlar), Kıvılcım Yayınları, Kayser 2000, 10.

            32
   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37