Page 24 - kayseri_mihraplari
P. 24

EYLEM YURD AK UL TUĞUTL U | K A YSERI MIHRAPLARI




                                                 32
               tahtına oturarak adına sikke kestirmiştir.  Kayseri, Anadolu  MIHRABIN TARIHÇESI
               Selçuklu Devleti’nin 1308’de sona ermesinden sonra Anado-
               lu’da tahakkümlerini sürdüren İlhanlıların Anadolu valilerine  Mihrap, cami, mescit, türbe, kervansaray mescidi, medrese,
               merkezlik etmiş, son vali Emir Timurtaş’ın Mısır’a giderken  darülhüffaz, darüz zikr gibi değişik yapılarda imamın namaz
               yerine Emir Eretna’yı vekil bırakmasıyla, Kayseri Eretnalılar’ın  kılarken cemaatin önünde durduğu kısım, aynı zamanda kıble
               (1327-1381) Sivas’ın yanında ikinci merkezi haline gelmiştir.   olarak tanımlanan Mekke’yi gösteren bölüm, oyuk, hücre ve
                                                                33
               1381-1398 yılları arasında Kayseri, Eretnalılar zamanında burada  girintili yer anlamına gelmektedir.  Bunların dışında mihrap;
                                                                                               40
               kadılık yapan Kadı Burhaneddin Ahmed’in eline geçmiş ve  oda ve yüksek yer, ev ve ev içerisindeki en şerefli yer, mescit ve
               Kadı Burhaneddin Beyliği’nin merkezi olmuştur. 34   mescitlerdeki en yüksek yer, padişah veya meliklere mahsus
                                                                   olan yer, meclislerin merkezi, meliklerin en şerefli mescidi,
               Kayseri, 1398’de Kadı Burhaneddin’in ölümü ve I. Bayezıd’ın  köşk veya köşke benzeyen yapı, hükümdarın taht salonu,
               oğlu Süleyman Çelebi’nin Akkoyunlu Karayülük Osman Bey’i  meclisteki baş köşe veya en güzel yer manalarına gelmektedir. 41
               mağlup etmesinden sonra aynı tarihte Osmanlı hakimiyetine
               girmiş,  ancak 1402 Ankara Savaşı’ndan sonra Timur şehri  Mihrap kelimesi Kur’an-ı Kerim’de dört yerde geçmektedir.
                     35
               Karamanoğullarına vermiştir. Karamanoğlu Mehmet Bey’de  Bunlardan üçünde (Al-i İmran 3/37, 39; Meryem 19/11) Hz.
               Kayseri’de Timur adına para bastırmıştır . 1419 yılında ise  Zekeriya’nın mabeddeki özel mekana giriş çıkışından ve
                                                  36
               Kayseri şehri, Memluk Sultanı Melik Müeyyed tarafından  orada namaz kılışından diğerinde ise (Sad 38/21) Hz. Davut’un
               Karamanoğullarından alınıp Dulkadıroğlu Nasıreddin Mehmed  mabeddeki özel bölmesinden aralarındaki ihtilafı çözmesi
               Bey’e verilmiştir.  Karamanoğlu İbrahim Bey şehri Dulkadi-  için iki kişinin ona gelişinden söz edilir. Ayetlerdeki mihra-
                             37
               roğullarından geri almış, fakat oğlu Pir Ahmed zamanında,  bın mabedde (Beytülmakdis) hususi bir mekana ifade ettiği
               Fatih’in Karamanoğulları Beyliği’ne son vermesiyle şehir kesin  anlaşılmaktadır. Sebe sûresinin bir ayetinde geçen (34/13) ve
        24     olarak (1463) Osmanlı topraklarına katılmıştır. Bundan sonra  mihrabın çoğulu olan meharib yüksek ve ihtişamlı binalar,
               da Karaman eyaletine bağlı bir sancak haline getirilmiştir. 38  korunaklı yüksek mekanlar, kaleler, saraylar, mabedler gibi
                                                                   manalarla açıklanmıştır.  İbn Aşur, İslam’ın ortaya çıkışı
                                                                                        42
               Osmanlı Dönemi’nde Kayseri, merkezi Konya olan Karaman  esnasında Arapların mihrabı Yahudi ve Hristiyan kültüründeki
               Eyaleti’ne bağlı bir Liva iken, 1846’da yapılan bir idari düzen-  kurban mahalli (mezbah ve sunak) anlamında kullandıkları,
               leme ile Bozok Eyaleti’ne bağlanmıştır. 1867’de yürürlüğe giren  mescitlerdeki özel yer anlamının muhtemelen I. (VII.) yüz-
               Vilayet Nizamnamesi ile Kayseri, Ankara Vilayeti’ne dahil bir  yıldan sonrasına ait bir gelişme olduğunu belirtir. 43
               sancak haline getirilmiştir. II. Meşrutiyet’in ilanından (1908)
               sonra müstakil bir sancak olan Kayseri’ye İncesu, Develi ve  Hadisi Şeriflerde de mihrap kelimesinin kullanıldığı görül-
               Bünyan kazaları bağlanmıştır. 1923’ te Cumhuriyetle birlikte il  mektedir. Bunlardan “Nebi (S.A.V.) Urve b. Mes’ud’u Taif’deki
               olan şehir, 1988 yılında “Büyükşehir” sıfatını almış ve Melikgazi  kavmine imam olarak gönderdi. Urve’nin kavmine gidip kendisine
               ile Kocasinan merkez ilçeleri kurulmuştur. 39       ayrılan mihraba (oda) girdiği ve sabah vakti kavmiyle buluştuğu
                                                                   sonra da namaz için ezan okunduğu…” mealindeki hadisde
                                                                   mihrap kelimesinin yüksek oda manasında kullanıldığına
                                                                   işaret edilmektedir.  Diğer, Enes (r. a)’dan aktarılan “O’nun
                                                                                    44
                                                                   mihraplardan hoşlanmadığı, yani meclislerin baş köşesinde insan-
               32   K. Göde, “Mısır- Suriye Türk Memlûk Sultanı Baybars’ın Anadolu
                                                                                                           45
                  Seferi”, Erciyes Dergisi, Sayı: 84, Kayseri, Aralık, 1985, s. 21-28.  lardan yüksekte oturmayı sevmediği belirtilmektedir”  mealindeki
               33   H. E. Eldem, a.g.e., s. 136- 140; Kemal Göde, a.g.e., s. 10; H. Erkiletlioğlu,
                  Kayseri Tarihi, s. 172..
               34   H. Erkiletlioğlu, Kayseri Tarihi, s. 207-214.
               35   M. Ç. Varlık, “Akkoyunlular”, Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi,   40   C. E. Arseven, “Mihrap”, Sanat Ansiklopedisi, C. III, İstanbul, 1967, s. 1347.
                  C. VIII, İstanbul, 1989, s. 414.                 41   M. Top, a.g.t., s. 6.
               36   K. Göde, a.g.e., s. 11.                        42   T. Erzincan, a.g.m., s. 30.
               37   H. E. Eldem, a.g.e., s. 150; H. Erkiletlioğlu, a.g.e., s. 219- 220.  43   T. Erzincan, a.g.m., s. 30.
               38   H. Erkiletlioğlu, Kayseri Tarihi, s. 221.      44   M. Top, a.g.t., s. 6.
               39   K. Göde, a.g.e., s. 12. 13.                    45   M. Top, a.g.t., s. 7’den Tacul – Arus, s. 307.
   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29