Page 180 - kayseride_ticaret_ve_sanayi
P. 180

Kadir Dayıoğlu
            Komutanlığı’na ait pervaneli uçakların, onarım ve fasbatların (Hava İkmal ve Bakım
            Merkezlerinde gerçekleştirilen bakım ve tamir), muhtelif tip taşıt araçları ile yer teçhizatı
            onarım ve revizyonlarını üstlenmişti.
               Dış kaynaklardan yedek malzeme temini güçleştikçe, Hava Kuvvetlerinin ikmal,
            bakım ve onarım gücünün devam için fabrika geliştirilerek bir kısmı malzemenin üre-
            timine geçilmiştir. Türkiye’deki üç ikmal merkezinden biri olan Kayseri 2. Hava İkmal
            Bakım Merkezi’nde günümüzde yüksek teknolojik sistemlerle Hava Kuvvetlerinin
            ihtiyaçları yönünde üretim yapılmaktadır. Sonuçta; kurulduğu yıllarda uçak üretimi/
            montajı yapan “Tayyare Fabrikası” bugün işlevini bakım, onarım ve yedek parça imali
            ile sürdürmektedir.
               Bir not: Belgrat ve Tokat voyvodası Alaattin Paşa afadından, Kayseri’nin ileri gelen
            ailelerinden Karamehmetağazadelerin (Karamete ve Özkarameteler) oğlu, Almanya’da
            tahsil yapan uçak ve metalürji mühendisi, ilmiye Bergman’ın (1914-2015) eşi Alaattin
            Bergman, Tayyare Fabrikasının kurucu müdürüymüş.


                              Tayyare Fabrikası bir kent efsanesi mi?
               Tabii, burada bir noktaya değinmekte yarar var: Kayseri Tayyare Fabrikası’nın amacı,
            hangi tarihte, ne kadar, ne ürettiği konusunda çeşitli bilgiler, çeşitli “şehir efsaneleri” var.
            İnsanlar genellikle, ideolojik ve siyasal anlayışlarına göre bir şeyler söylüyor. Demem
            o ki; Kayseri’de yapıldı denilen “uçaklar”, gerçekten Kayseri’de mi yapıldı? Yapıldıysa,
            hangi parçaları yapıldı? Yoksa, sadece montaj mıydı? Prosesler hakkında, en azından
            ben, net bir bilgiye sahip değilim. Mesela; Devlet Planlama Teşkilatı eski müsteşarların-
            dan, ekonomist, Bilsay Kuruç’un, verdiği şu bilgi dikkate şayan:“1925’te Kayseri’de uçak
            fabrikası kuruldu. Buraya Alman Junkers uçakları getirildi. Yapılan çalışma makineli
            tüfek yerleştirmek ve bunları harp uçağına tadil etmekti (dönüştürmekti).”
               Havacılık ve uçak mühendisi Ahmet Nuri Yüksel Hocamızın, yukarıda anılan maka-
            lesinden, üretilen uçaklarla ilgili şu notunu aktarmak isterim. Makalenin tamamına
            bakınca Yüksel’in, çok ideolojik yaklaştığını, uçak üretimine son verilmesini, çok sık
            başvurduğumuz, “iç ve dış düşmanlar” denklemi ile izah etmekte olduğunu görmekteyiz.
            Aslında; diğer bazı sanayi kollarında olduğu gibi “uçak sanayinde” de mühendislik ve
            ekonomi bilimi dışında ideolojik yaklaşımlara çok sık rastlamaktayız.
               Hocamıza kulak verelim: “O zamanların standartlarına göre bir küçük eğitim
            uçağının yapılabilmesi için, mühendis, ressam ve teknisyen olarak yirmibeş elemana
            ihtiyaç olduğu halde Fransada tahsilini yapıp dönen Selahattin Alan bu işin mümkün
            olduğunu ispat etmek maksadıyla, bir iki teknisyenle birlikte MMV 1 işaretini verdiği
            bir uçak projesi hazırlayıp prototipini de inşa etti (1932). Ancak Milli Müdafaa Vekâleti


            180
   175   176   177   178   179   180   181   182   183   184   185